Türkiyeden birkaç galeri

karşı sanat çalışmaları http://www.karsi.com/ istanbul modern sanatlar galerisi http://www.imsg.com.tr/ listeyi birlikte uzatalım mı ne dersiniz? ve galeriler hakkındaki görüşlerimizi yazalım. Yatıralım galerileri masaya iyi ve kötü yönleriyle

Pi Artworks Hakkında


Pi ARTWORKS Çağdaş Sanat Merkezi, 1998'de Salvador Dali sergisi ile açıldı. Ulusal ve uluslararası sanatçılardan oluşan bir portföye sahip olan galeride 4'ü uluslararası olmak üzere her yıl 8 sergi düzenleniyor.

Pi Artworks, resim ve heykelin yanısıra düzenleme, video-art ve video-performans gibi çağdaş sanat çalışmalarına da yer veriyor.

Sanat merkezinin mottosu:
Plastik sanatın her dalında en özgün olana ulaşmak ve sanatseverler ile paylaşmak. Merkezin yeni girişimi Pi ARTEVENTS kapsamında genç sanatçıların yurtdışına açılmasına olanak sağlayan çalışmalar yürütülüyor.

Sanat merkezinin Ortaköy'de bulunan 5 katlı binasında plastik sanatların anlamını kavramaya yönelik yan atölye çalışmaları da yapılıyor.



http://www.piartworks.com/index.php

HAKAN UZUNER HEYKEL SERGİSİ

“MANUEL II”

İMSG

5 – 30 NİSAN 2007




İMSG (İstanbul Modern Sanatlar Galerisi) 5 – 30 Nisan 2007 tarihleri arasında Hakan Uzuner’in “Manuel II” isimli heykel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Hakan Uzuner 1961 yılında Zonguldak'ta doğdu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünden mezun oldu ve aynı okulda yüksek lisansını tamamladı. Birçok karma sergi ve sempozyuma katıldı. Heykel alanında birçok çalışmaya imza attı. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde öğretim elemanı olarak görev yapmaktadır.

Sanatçının 2005 yılında gerçekleştirmiş olduğu “Manuel” isimli sergisinin devamı niteliğinde olan bu sergide tema yine “eller” üzerine kuruluyor. Eller ve ellerin yaptığı anonim ifadelerden yola çıkarak hazırlanan eserler, bedenin tüm doğrularının parmaklar tarafından taşınıp ifade edildiği gerçekliğine dayanıyor.

22 adet eserin yer aldığı sergide, özel olarak hazırlanmış barkovizyon gösterisini izleyebilir ve sanatçının eserlerini oluştururken yaşadığı “Çekişme”ye, “Dar Zaman”ın bir “Islık” kadar kısa oluşuna, “Beklenti” nin hayatımızdaki önemine ve içten bir “Doku-n”uşun eserlere nasıl yansıdığına tanıklık edebilirsiniz.


Hakan Uzuner “Manuel II” heykel sergisinin açılış kokteyli 5 Nisan 2007 Perşembe günü saat 19.00’da yapılacak ve 30 Nisan 2007 Pazartesi gününe kadar, hafta içi ve Cumartesi günleri 11.00 – 20.00, Pazar günleri 11.00 – 17.00 saatleri arasında görülebilecektir.

LiMaN demiş ki:

http://www.siyahbeyazart.com

ZAMAN VE MEKAN: GÜLMEK VE AĞLAMAK: SİYAH BEYAZ
TIME AND PLACE: TO LAUGH AND TO WEEP: BLACK AND WHITE




1980’ler yitimlerin zamanıydı.1990’lar onları bulamadığımız ama yerlerine düşleri koyduğumuz bir on yıl oldu. Şimdi 2000’leri kemirmeye başladık. Zaman bu tarihi yaşıyanlardan uzaklaşıyor.
Bunların ortasında sanat var. Bir cevap olmakla yetinmeyen sorunun kendisi olmak isteyen sanat. O, Siyah Beyaz’da mayalandı. Bu bir gerçek, Siyah Beyaz bir dönemde sanata inanılan, sanatın geleceğine umut duyulan bir dönemde belirdi. Gün geldi sanatın kendisi kendisine inanamadı ve sonunu ilan etti.Oysa Siyah Beyaz direndi. Kuşaklar gelip geçti oradan. Onunla başlayan mekanlar teker teker ortadan çekildi.O hep nirengi noktası, sis çanı ve deniz feneri olmayı sürdürdü. Bu, inanılır bir şey değildir ama gerçektir.
Oysa geride kalan birşeyler var işte.
Onların başında zaman geliyor. Eğer zamanın adı Siyah Beyaz ise o geliyor.
Siyah Beyaz’a artık bir bellek demek haksızlık. Ondan çok daha fazlası demek o. Siyah Beyaz belki tüm yitirilmişlerin yerine konan bir şey. Belki de yitirilmeyen tek şey. Önce bir mekan. O nedenle sadece anımsanmıyor, aynı zamanda kaydediyor. Sadece görüntüler, resimler ve heykeller değil, kataloglar ve yazılarda söz konusu.
Önümüzdeki 20 yılıda yaşamak istiyoruz.


1980’s were the time of losses. As to the 1990’s it was a decade where we did not find all these things but we put dreams in their places. Now we have started to eat up the twenties, as well. The time is going away from those who live through this history.
There is art in the middle of all these.The art which does not contend itself with being just an answer but wishing to become the question itself. It was fermented in Siyah Beyaz. This is reality. Siyah Beyaz apperad in period, when one believed in the art, when one had hoped for the future of the art. A time came, the art did not belived in itself and announced its end. Whereas, Siyah Beyaz resisted. Generations came and went through there. The places which began their lives with it left the scene one by one. It continued to be the point of referance, the fog bell and the lighthouse. This is not something one can easily belive but it is the very truth.
Yet there are a certain things which remain there, all the same
The times come ahead of them. And if the name of time is Siyah Beyaz it comes as well.
It is not fair to call Siyah Beyaz amemory any longer. It means much more than this. Siyah Beyaz is perhaps the only thing put in the place off all things lost. It perhaps the only thing which is not lost. First of all it is a place but aplace which turns into the time. For this reason it does not only remember but at the same time registers not only images, pictures and sculptures but also catalogues and texts.
We want to live the 20 years to come, by all means.
Hasan Bülent KAHRAMAN
Mayıs 2003, İSTANBUL

Galeri Nev 1984 yılında iki mimar, Ali Artun ve Haldun Dostoğlu, tarafından kuruldu. Kuruluşundan bu yana, Galeri'nin Ankara ve İstanbul'daki mekânları 300'den fazla sergiye ev sahipliği yaptı. Bu sergiler ağırlıklı olarak 1950 sonrasını temsil eden ve etkinliklerini yurt dışında da sürdüren sanatçıların eserlerinden düzenledi. Nev ayrıca, Pierre Bonnard, Pablo Picasso, Salvador Dali, Léopold Lévy, Carl-Henning Pedersen, Pierre Alechinsky ve Antonio Saura sergileriyle Avrupa modernizmine de açıldı.
Galeri Nev, sergilerin yanısıra, Türkiye'de sanat tarihi ve sanat eleştirisi birikimini geliştirmek üzere yoğun bir yayın programı da izledi. Kuruluşundan bu yana 85 kitap ve kataloğun yanısıra, 7 sınırılı baskı reprodüksiyon dizisi ve 12 orijinal baskı dizisi gerçekleştirdi. Ayrıca, aynı amaçlarla, 2003 yılında, Galeri Nev'in kurucularından Ali Artun'un editörlüğünde SANATHAYATdizisi yayımlanmaya başladı.
Nev, çağrılı olarak katıldığı Stockholm, Madrid ve Atina'daki uluslararası fuarlarda sanatçılarımızı temsil etti. Kopenhag-Charlottenborg'da "Ben Bir Başkası" sergisi, Ankara Güzel Sanatlar Müzesi'nde CoBrA sergisi, Sir Robert ve Lisa Sainsbury, Mübin Orhon koleksiyonu sergisi ile Erol Akyavaş, Mehmet Güleryüz ve Nejad Devrim'in retrospektif sergilerini düzenledi.
Galeri Nev, Sanart (Görsel Sanatları Destekleme Derneği), İstanbul Uluslararası Sanat Fuarı, Merkez Bankası Koleksiyonu, Tüm Sanat Galerileri Derneği ve Açık Radyo gibi kültürel girişimlerin kuruluşunda da etkin oldu.
Nev, Mayıs 2004'te yalnızca Galeri'nin değil, Türkiye’de çağdaş sanatın tarihine de bir bakış niteliği taşıyan karma bir sergi ile yirminci kuruluş yıldönümünü kutladı.
http://www.galerinev.com/

taziko demiş ki:

karşı sanat çalışmaları http://www.karsi.com/ istanbul modern sanatlar galerisi http://www.imsg.com.tr/ listeyi birlikte uzatalım mı ne dersiniz? ve galeriler hakkındaki görüşlerimizi yazalım. Yatıralım galerileri masaya iyi ve kötü yönleriyle

Karşı Sanat Çalışmaları




Karşı Sanat Çalışmaları, toplumsal süreçler üzerinde belirleyici bir güç ve baskı unsuru oluşturma çabasındaki tüm sistemlerle arasına eleştirel bir uzaklık koyan bağımsız bir yapıdır ve söz konusu tıkanık ve kendini inkâr noktasına gelmiş olan sistemlerin tek tek sorunları ayıklanıp birbiriyle ilişkilendirilerek çözünebileceği düşüncesinden hareket eder. Bu hedef için de toplumdaki tüm bireylerin öncelikle disiplinli bir şekilde ve sorumluluk duygusuyla kendi yaşamlarına ilişkin özverilerde bulunması gerektiğine inanır. Karşı Sanat Çalışmaları, anlayış olarak bu sorumluluk üzerine temellendirilmiştir. Özgür ve yaratıcı sanatın da, kültür endüstrisiyle bütünleşmiş, var olan anlayışın korunduğu bir “galeri”de değil, böyle bir disiplin ortamında gelişeceği savıyla salt bir sergileme mekânı –diğer bir deyişle bir galeri– olmayı reddeder. Dolayısıyla da sergilediği yapıtlara sadece teşhir nesneleri olarak bakmayıp hepsini ayrı ayrı ve bir bütün olarak tarihsellikleri içinde anlamlandırma, ilişkilendirme ve sorgulama hedefindedir. Sergileme, Karşı’nın üstlendiği misyonun gerçekleşebilmesi için gereken içerikli ve verili platformu oluşturur.
Karşı, varoluşu ve amacı gereği kuşkusuz görsel sanatlara odaklıdır. Ancak, sanatın toplumsal süreçler ve disiplinlerin hiçbirinden ayrı tutulamayacağı inancıyla, sanatın ve sanatçının tepkiselliği ve eleştirelliğini gözler önüne sermek ve de bunları tüm alanlarla ilişkilendirmek için gereken ortamı sağlamayı hedef edinmiştir.
Karşı, başta sanat olmak üzere her alanda olup bitenlere eleştirel bir sorgulama ile bakar ve bunların farklı bir perspektiften ele alınması için tartışma ortamları açar. Bu nedenle de, düzenlediği sergileri seçkinci iki boyutlu plastik sanatlar düzleminden çıkarıp çok boyutlu ve özellikle de pozitif bilimlerle ilişkili bir noktaya taşımak; toplumsallaştırmak, herkesleştirmek için çalışır. Sergilerin temalı olup olmamasından bağımsız olarak düzenlenen sergi okumaları veya temaya odaklı söyleşiler gibi sergi içi etkinliklerle amaçlanan budur.
Ancak Karşı bu etkinliklerle belirleyici ve sonuçlandırıcı olan değil, gösteren ve tartışmaya davet edendir. Karşı için sergiledikleri, savunulması gereken “pazar” üretileri ve hatta yeniden üretileri değil, imledikleri kavramlar, duruşları ve içerikleri ile birer laboratuar ortamıdır.
Karşı Sanat Çalışmaları yoksaymacı, katı kuralcı, düzenci ve sistemci sanata ve olgulara karşıdır. Karşı, sanat üretmez; sanatı ve sanat yapıtını içerdiği anlamlar bütünüyle karşı tarafa –yani alternatif ve sorgulayıcı düzleme– taşır. Üretilmiş olan yapıtları nedensellikleri, eleştirellikleri, tarihsellikleri ve iletileri ile ele alıp didiklemek gerektiğine inanır. Bu anlamıyla sanatın her dalı, her türlü üreti ve üretim süreci, düşünce boyutundaki her edim, her nesne Karşı’nın laboratuarının bir parçası olacaktır.
Karşı Sanat Çalışmaları için “karşı” olmak, girdiği alan içinde karşısındaki ve önündeki nesneleri her boyuta ölçeklendirmek, yaşanan zaman dilimi içinde bir yere oturtmak ve tüm bunları herhangi bir merkez veya dayatmacı anlayışa bağlanmadan özgürce yapmaktır. Karşı, alternatif bir duruştur. Kanserleşmiş yapılar ve düşünce sistemlerine tepkidir. Tartışmaya konu olacak her nesneyi ve özneyi karşılar, karşılaştırır ve karşı karşıya getirir.
Karşılaşmak üzere...


http://www.karsi.com/

Karşı Sanat Çalışmaları, bol ödüllü, gravür, exlibris, kitap resimleme ve grafik ustası Jiri Brazda’nın, Alaturka Gravür Atelyesi işbirliği ile hazırlanan “Jiri Brazda Gravür Sergisi”ni sunuyor. Sergi 2 Mayıs–2 Haziran 2007 arasında açık kalacak.
Jiri Brazda 9 Mayıs 1952’de Teplice ‘de doğdu. İlk sanat eğitimini Prag Uygulamalı Sanatlar Lisesinde aldı. Mezun olduktan sonra, ressam, baskı sanatçısı olarak ve iki sezon boyunca da Teplice Krusnohorske Tiyatrosu sahne tasarımcısı olarak çalıştı.

1973’de Prag Uygulamalı Sanatlar Üniversitesine kabul edildi ve sonraki beş yıl boyunca Uygulamalı Grafik Sanatlar ve İllüstrasyon Stüdyosunda Prof. Zdenek Sklenar ile Dr. Jiri Mikula tarafından eğitildi.
Brazda , özellikle kitap resimlemeleri ve grafik çalışmaları ile tanındı. 1986 – 2006 yılları arasında Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Belçika, Finlandiya, A.B.D., İtalya’da 50’den fazla sergi açtı. Sanatçının ilgi çekici ödül listesini aşağıda sunuyoruz.
1982 ÖDÜL, FREDERİKSHAVN- DANİMARKA :INTEREXLIBRIS
1985 ÖDÜL, LODZ- POLONYA: GRAFİK SANATLARDA KÜÇÜK FORMLAR
1986 BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ, FREDERİKSHAVN-DANİMARKA /NÜRNBERG-ALMANYA: EXLİBRİSTE DÜRER
1987 ONUR DİPLOMASI, TORONTO-KANADA: İKİNCİ YILLIK ULUSLARARASI MİNYATÜR SANAT SERGİSİ
1988 ONUR DİPLOMASI, TORONTO-KANADA: ÜÇÜNCÜ YILLIK ULUSLARARASI MİNYATÜR SANAT SERGİSİ / ONUR DİPLOMASI , SOPOTY-POLONYA: İKİNCİ ULUSLARARASI GRAFİK SANATLAR TRİENALİ “MEZZOTINTA 88”
1989 ONUR DİPLOMASI, CHRUDIM-ÇEK CUMHURİYETİ :ÇEK EXLİBRİS TRİENALİ
1991 SINT NIKLAAS ŞEHRİ ÖDÜLÜ, SINT-NIKLAAS-BELÇİKA: ULUSLARARASI EXLİBRİS BİENALİ / ONUR DİPLOMASI –BELÇİKA- “BOECHOUT 91”, / ONUR MADALYASI VE İKİNCİLİK ÖDÜLÜ, MALBORK-POLONYA: 16. ULUSLARARASI MODERN EXLİBRİS BİENALİ
1996 İKİNCİLİK ÖDÜLÜ MALBORK (POLONYA) - 16. MODERN EXLİBRİS BİENALİ
2002 ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ – ITALYA- ULUSLARARASI EXLİBRİS YARIŞMASI ONUR ÖDÜLÜ – POLONYA- 19. MODERN EXLİBRİS BİENALİ
2003 ONUR MANSİYONU –TÜRKİYE -BİRİNCİ ULUSLARARASI EXLİBRİS YARIŞMASI MADALYA -LİTVANYA - XIII. ULUSLARARASI EXLİBRİS YARIŞMASI
2005 ONUR MADALYASI - POLONYA - XX. MODERN EXLİBRİS BİENALİ / BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ - POLONYA - XI.ULUSLARARASI EXLİBRİS İÇİN GRAFİK YARIŞMASI -GLİWİCE 2005 -/ BÜYÜK ÖDÜL - ÇEK CUMHURİYETİ – ÇEK EXLİBRİS TRİENALİ / SSPE ÖDÜLÜ - ÇEK CUMHURİYETİ - XI. MİNİ GRAFİK FESTİVALİ / HAVIROV ŞEHRİ ÖDÜLÜ -ÇEK CUMHURİYETİ - IV. HAVİROV TRENALİ 2005 / INTAGLIO ÖZEL ÖDÜLÜ –YUNANİSTAN -BİRİNCİ LEFKOŞA EXLİBRİS TRİENALİ 2007 ONUR ÖDÜLÜ –TÜRKİYE- II. ULUSLARARASI EXLİBRİS YARIŞMASI - ANKARA 2007 / ONUR MADALYASI - POLONYA - XXI. MODERN EXLİBRİS BİENALİ
Sergi, Pazar günleri dışında 11:00-19:30 saatlerinde izlenebilir.

Karşı sanat çalışmaları çizgisinden ödünsüz devam ediyor: Ölüm oruçları, Gençer Yurttaş. Sergi 4 haziran-1 temmuz 2007 tarihleri arasında, Karşı sanatta.

C.A.M Contemporary Art Marketing 1992 yılında kuruldu.
İstanbul sanat ortamının öncü galerilerinden olan C.A.M , 2002 yılında Sevil Binat tarafından yeniden yapılandırılarak , farklı disiplinlerden ve kuşaklardan sanatçılara açtığı sergilerle çalışmalarına devam etti.
2006 yılından itibaren Tünel ve Nisantaşı semtlerinde iki ayrı mekanda etkinliklerini sürdüren
galeri insana ve sosyal gerceklere iliksin kavramlarla olusturdugu grup sergileri ,genc sanat ve sanatcilara verdigi destek ile C.A.M , Çağdaş Sanatın nitelikli ve güncel kesitlerini izleyiciye etkili ve eğitici bir biçimde sunmaktadır.



daha fazla bilgi için:



http://www.camgaleri.com/index.html web sitesinden ulaşabilirsiniz

teşekkürler liman. Kalitesi olan galerleri sayenizde tanıyoruz.