Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Anlam, anlam değiştirmişti...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
parantezicihayatlar
Moderator
Moderator
parantezicihayatlar


Erkek
Mesaj Sayısı : 382
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 21/12/06

Anlam, anlam değiştirmişti... Empty
MesajKonu: Anlam, anlam değiştirmişti...   Anlam, anlam değiştirmişti... Icon_minitimeCuma Kas. 23, 2007 11:36 am

Başı belliydi; doğum… Ortası belliydi; yaşam savaşı… Yaşamını aptalca kategorilere ayırmayacak kadar doğal kalabilmişti. Sonunu ise herkesten iyi biliyordu. Ne kitaplara, ne de akademik öğretilere ihtiyacı vardı. Ortalama her Türk genci gibi ailesi tarafından psikologa götürüldü. Tam o malum yaşta… O yaş… Evet, o malum yaş… Bekleme odasında sırasını bekliyordu. Siyah renge olan düşkünlüğü dikkat çekiyordu. Alışmıştı bu bakışlara. Hatta kendince anlamlar yüklüyordu artık her birine. Zaten her şeye yüklediği anlam yüzünden gelmişti buraya. Anlam, anlamsızlık içinde koşturan insanlar için artık anlamsızlık demekti. Anlam, anlam değiştirmişti yirmi birinci yüzyılda. Adı anons edildi ve odaya doğru ilerledi…
- Hoş geldin.
- Teşekkürler, doktor hanım.
- Adın ne? Öğrenebilir miyim?
- Adımı boşverin doktor hanım. Ressam bir abimin söylediğine göre isimlendirilen her şey bitermiş. Yani bir nevi ölüm diyebiliriz. Ölmek için çok gencim. Daha misyonumu tamamlayamadım. Dünyayı kurtaracağım!
- Peki, nasılsın bakalım?
- Bir boşluk duygusu içinde yuvarlanıp gidiyoruz işte!
- Senin yaşında biri için iyi cevaptı.
- Benim yaşım…
- Evet, senin yaşın…
- Yanıldınız, onlardan değilim… ”Daha misyonumu tamamlayamadım. Dünyayı kurtaracağım!” derken yaşıtlarım ile dalga geçtim zaten. Ergenlik… Anlarsınız ya!
- Anlıyorum, sigara içer misin?
- Evet, içerim… Farkındaysanız korkmuyorum babama söylersiniz diye… Daha benimle işiniz bitmedi… En az üç ay daha seans başına seksen liradan olmak istemezsiniz sanırım… Babama söylediğiniz takdirde öldürseler beni buraya getiremezler, siz de biliyorsunuz… Yaptığınız tüm kariyer, okuduğunuz onca yıl, onca para döktüğünüz şu şatafatlı ofis ben buraya gelmeye razı olmazsam bir hiç… Buraya her gelen hastayı ailesine gammazlarsanız kimse gelmez… Parasızlıktan geberir gidersiniz!
- Doğrucu Davut seni! Sigara sağlığa zararlıdır, bilirsin…
- Sigaradan başka dostu olmayandan daha güçlü kim olabilir ki? Ölüme ne kadar yakınsa insan o kadar güçlüdür. Çünkü tek gerçek ölümün soğuk yüzüdür.
- Kendinden bahset biraz bana. Ne tür müzikler dinlersin meselâ… Yâ da neler yaparsın?
- Cenk TANER… O yüzden sakin biriyimdir…Yazarım bir de…
- Çok güzelmiş! Neler yazarsın? Edebiyata ilgilisin sanırım…
- İnternet sitem var. Orda yazarım… Kafama estiği gibi işte… Olduğum gibi… İnsanlar da beni sever. Hepsi bundan ibarettir. Edebiyattan nefret ederim! Edebiyatın diğer adı edepsizlik artık… Yeraltı edebiyatı filan, anlarsınız işte… Küfür, en ufak şeylere isyan… Sakin deniz de fırtına çıkarmak gibi… Edebiyatcı olmak için ya komünist olmanız lâzım, ya sıradışı… Ben hepsinden nefret ederim. O yüzden ne edebiyatcıyım diyebiliyorum ne de yazar… Ama yazarım… Sadece yazarım işte…
- Hmmm! Yeraltı edebiyatından rahatsızsın sanırım…
- Evet, dünyayı Altay ÖKTEM ve çevresindekiler kurtaramayacak. Hatta bir boku değiştiremeden ölüp gidecekler. Bunun farkındayım. Hatta, hümanizmin sonu sokak edebiyatı yapan gençlerin elinden olacak. Kendinden hoşnut bir siluet bulamayacaksın yakında. Her şeye ‘fuck!’, her şeye ‘orta parmak’ adamım! En kötü hayat benimki, en acı verici aşk da benim ki. İçki iç, küfür et… Yazılarında ne kadar küfür edersen o kadar marjinal ve sevilesi olursun. Bu kuralı unutma. İşte yeni nesil bu… Kaldı ki bu yüz insanları sevsin, yâ da gülümsesin… İmkânı var mı? Kendini sevemezken daha…
- Giyimim onlara benzeyebilir ama onlardan değilim mesajı vermeye çalışıyorsun sanırım bana…
- Ben onlardan değilim… Ama sevinme çünkü sizden de değilim…
Kendi yaşıtlarımdan nefret ediyorum… En önemlisi ise, utanıyorum. Aşk acısını bile doğru dürüst yaşıyamıyorlar. Güçlü gibi bir imajları var. Ama bir karınca kadar zayıflar. Sevgilileri onları terk ettiği anda küfürün biri bin para ediyor. Bir zamanlar çocuğunun annesi yapmayı planladığı kadına yazı yoluyla, binlerce okurun önünde küfür eden bir nesilden ne bekleyebilirim? Çocuğunun annesi yapmayı düşünmek, dedim. Onu bile yaptıkları muamma… İşte, doktor hanım… Seninle benim aramdaki en büyük fark bu… ” Sen benim yaşımdayken yaşıtlarından utanç duydun mu? ”
- …
- ‘Sen benim yaşımdayken yaşıtlarından utanç duydun mu?’ dedim…
- … bilemiyorum, zor bir soru oldu bu…
- İnsan zorlandığı anda susmalı. Bak, dikkat et… Çekip gitmeli yâ da kendini öldürmeli demiyorum. Susmalı… İşte, ailem de beni sana bunun için getirdi. Sustuğum için, sakin olduğum için… Şimdi sen zorlanıyorsun… Sus o zaman, ben anlatayım.
‘’ Benim bir sevgilim var… Ben ona ‘’hayata dudak büküşün ihtilâl bakışları’’ diyorum… Öyle bir yaşam sürmek istiyorum işte… Herşey hemen olmak zorunda değil… Biz, on dört katlı bir apartmanın yedinci katında oturuyoruz. Ben, bunun farkındayım ve babamla aramızda ki tek fark bu aslına bakarsanız. Bir gece de sahip olduğum herşeyi yitirebilirim. Bilgisayarım, defterlerim, kalemim, fotoğraflarım, kumbaram, elbiselerim, televizyonum,
canım ve hatta ailem… 17 Ağustos… Hatırlarsınız değil mi? İnanın bana, hatırlayamayanlar o kadar çok ki… Beni buraya bu yüzden getirdiler… ‘’ Sakin ‘’ olduğum için…
Siz bakmayın yaşıtlarımı eleştirdiğime… Hiçbir şeyi en iyi ve en çok bildiğimi iddia etmiyorum. ‘’ Üzülme, anla artık. Belki de huzur buldu…’’ Çok severim bu şarkı sözünü… Demek ki bütün güzel sözleri eskiler söylememiş. Bizim kuşaktan da çıkıyor arada bir sağlam cümleler…
Yalnız, yeraltı edebiyatını pornografi ve marjinal olma çabaları ayakta tutuyor. Bundan rahatsızım… Cinselliğe karşı değilim. Bireyi cinselliğinden soyutlayıp da ele aldınız mı onu ‘hadım’ etmiş olursunuz; ‘hadımların’ davranışlarını olgun ya da ‘normal’ sayabilir misiniz? Cinselliği pornografiye kaydırdığınız anda ve küfür etrafına odakladığınız anda ticari bir hale bürünür… Kimse sevgilisinin vücudunu pazarlamak istemez… Bu bir moda… Elbet sonu var… Sonu gelecek her akım gibi… Yine özüne dönecek insanoğlu… İşte, lütfen beni kendi halime bırakın ve bu zaman aralığını en az hasar ile atlatabileyim. Ben bu zaman aralığını Cenk TANER dinleyerek ve sadece kendi aklımdan geçenleri yazarak geçirmeyi seçtim… Seçimime saygı duymalısınız.
Ben, foto-roman okumayı bir de sinemaya gitmeyi severim. Sadece bunları yaparak ölmeyi isterdim… Evet, okuyorum… Ama bana gülecekler. Ben bir psikopat olma yolundayım… Para kazanma zorunluluğu, uyumsuzluk… Hayat, bize okulda öğretilenlere pek benzemiyor… Sayılardan ve istatisliklerden anlamaz, hayat… Doğaçlama ilerler… En güzel şarkılar doğaçlama yaparken çıkmıştır yalnız… Bunu da hatırlatırım…
Sınıfta kaldığım zaman babamın gözüme attığı yumruğu bile bir sanat olarak gördüm… Sevilerek yapıldığında boks da bir sanattır, ve sanat benim canımı hiçbir zaman yakamamıştır… Onun bir parçası olmaktan her zaman zevk duydum… Babamın sanatında da yerimi almam gerekiyordu. Aldım…
Sevgili, doktor hanım;
Sevgilime renk renk etekler alabilmek için üst düzey yöneticilik yapmaya, yazı yazabilmek için edebiyatcı olmaya, huzurlu bir yaşam sürebilmek için zengin, hayata küfür edebilmem için goth, insanlara ulaşmak için kitabı olan bir yazar, Türk kahvesini sevebilmek için otuz beş yaşında olmaya, olduğum gibi kalabilmem için odama kapanmaya, halkımı sevmem için komünist olmaya, ilâhi varlığa gözyaşı dökebilmem için imam olmaya ihtiyacım yok… Sizin ‘’anlam’’ diye baktığınız herşey aslında ‘’anlamın anlam değiştirmiş hali…’’ O yüzden bırakın beni gideyim… Anlam, anlamını tekrar bulduğu zaman gelirim, söz veriyorum… Korkmayın, bana bir şey olmayacak … Kutsal kitaplar dâhi herşeyin kendi özüne dönmeden kıyâmetin kopmayacağını söyler…
‘’Yâni, biz kazanmadan dünyanın sonu bile gelmeyecek…
O zamana dek ihtiyacım olan tek şey, sakinlik…’’
Anlam, anlam değiştirmişti... 10844
ŞehirRock Dergisi 10. sayıda yayımlandı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.parantezicihayatlar.com
 
Anlam, anlam değiştirmişti...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Akademik Forumlar :: Deneme-
Buraya geçin: