creatıve gri
Mesaj Sayısı : 19 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 19/08/07
| Konu: "BU İŞYERİNDE GREV VAR" resim-iş heykel-iş Cuma Şub. 01, 2008 9:16 pm | |
| "BU İŞYERİNDE GREV VAR" resim-iş heykel-iş
[31.01.2008 - 01.03.2008]
Bu sergi ciddi, ağır bir sanatsal manifestoya falan tekabül etmiyor. Bu sergide yer alan resim ve heykellerin izleyenlerin günlük yaşamlarına anlam ya da biçim açısından önemli bir katkı yapma iddiası da yoktur. Bu sergide yer alan işler sergilenmelerinden çok oynanmayı öne çıkaran bir üretim süreci sonucunda ortaya çıktılar. Bu yapılanlar figüratif görüntü üretmenin bireysel tarihine dönük bir serüveni içerdiği gibi uzun zamandır üç boyutlu sanat üretimiyle iştigal eden birinin resim ve heykel arasındaki farklarla oynamasının izlerini içinde barındırıyor. Resim ya da heykellerin nasıl okunacağı, hangi kategorilere konacağı meselelerini atölyemin penceresinin dışında bırakıp özgürce, geçmişten bu yana imgelemimdeki hurdalığın “narin, basit, kırılgan” Ayşe figürleri ile, hayatımın daha sonraki dönemlerinde haşır neşir olduğum ağır tekniklerin ve erkeksi metal çalışmalarımın bileşimi olan “sert, kaba, sağlam” karakteri arasındaki zıt bir ilişkinin peşine düştüm. Ortaya çıkan sergi, birbiri ile bağdaşmayacak gibi görünen iki farklı dünyayı birleştirme çabası olarak da görülebilir. Çalışmalarımda “tutarlı” ya da “profesyonel” sanatçı kimliğinden özenle uzak durdum. Bilindik görsel üslup tutarlılıklarının peşinden koşmaktansa, kendime çocukluğumun daha az bilindik izlerinin peşinden gitme izni verdim. Bu çalışma sürecinde çocukluğumun imgeleri minik tuvallerde ve heykellerde; yüzey oluşumlarının bazıları ise boya, demir ve bronz tozu, asit, limon suyu gibi karışımların birbirleriyle uyumsuzlukları ve geçimsizliklerinden kaynaklanan kontrol dışı oluşan görüntülerle ortaya çıktı. Görüntüler neredeyse kendiliğinden bazen illustratif, bazen grafik, bazen de stilize özelliklere büründü. Ben de bu farklı üslupları, ressamca bir tutarlığa ve görselliğe dönüştürmemeye özellikle özen gösterdim. Demir ve bronz tozu üzerinde asidin sebep olduğu oksitlenme ve paslanma sürecini, yüzeylerde oluşan deformasyonun “çirkinliğini” iş edindim. Tuvallere ve heykellere tekrar tekrar müdahale ederek değişik malzemelerin farklı paslarının yüzey üzerindeki serüvenlerini serbestçe yaşamalarına izin verdim. Bozduğum ve eskittiğim bu şeyleri, sergileme durumuna getirmek için onarıcı tarafımı da çalışmalara kattım. Burada kendimi, sergimin sanatçısı olmaktan çok, “sergi tamircisi” olarak görüyorum. Çalışmalarımdaki bozma ve onarma karmaşası, kendime içinde şakalar olan tuzaklar hazırlamama neden oldu. Hiç bir şeyi kendime yasaklamadan, ortaya çıkan işleri aralarından seçmeden uzunca bir zamandır sürdürülen bir oyun yaklaşımıyla oluşturulmuş komik ve çocukça figürlerin hepsini galeriye taşımakla, boşalan atölyemi, işçilerin grevde oldukları bir fabrikaya benzettim. Grev adını kullanmak izleyiciler için serginin arkasında ya da ötesindeki bir şeyi ima edebilir, açığa çıkarabilir ama benim için birdenbire boşalan atölyeme, ve tabii kişisel üretim sürecime dair bir anlam ifade ediyor. Galiba bu sergideki işler üretildikleri oyunlu yaklaşıma koşut bir biçimde sadece ve sadece öylesine, canları öyle istedi diye bir ay boyunca grevdeler. Son olarak, bu serginin gerçekleşmesinde emeği geçen karakterleri anmam gerek. Öncelikle, çocukluğumdan beri çizmekten büyük zevk aldığım, bu işlerimde de yorulmadan bana modellik eden “ayşe”ye, resim ve heykellerimde figüranlık eden 3500 çöpten adam ve çöpten kadına teşekkür ederim. Ayrıca, boya, pas, bronz, demir, ahşap, zımba ve tuval gibi grev sözcüsü malzemelere de içten teşekkürler.
BAYRAM CANDAN İSTANBUL 2008
http://www.galleryapel.com/go.php?page=sergi&sergiid=87
| |
|