Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
Konu: Boş Ev . Bin-Jip Perş. Nis. 10, 2008 6:49 pm
Tür : Dram / Romantik Gösterim Tarihi : 27 Mayıs 2005 Yönetmen : Kim Ki-Duk Senaryo : Kim Ki-Duk Görüntü Yönetmeni : Jang Seong Back Müzik : Slvian Yapım : 2004, Güney Kore , 95 dk.
Oyuncular
Hee Jae , Lee Seung-yeon , Jin Mo-ju
Kendine ait bir hayatı olmayan, diğer insanların yaşamına, kendi yöntemleriyle ortak olan bir adam... Yardıma ihtiyacı olan genç bir kadın...
Tatile giden insanların boşalttığı evlerini kullanarak yaşayan ve karşılığını kendince, bozulmuş ev aletlerini onararak ödeyen tuhaf bir adamın hikayesi Boş Ev. Yine böyle bir misafirliği sırasında kaldığı evde yalnız olmadığını fark eder. Evde kocası tarafından işkence gören genç bir kadınla karışılaşan adam şaşkındır. İlk başta birbirlerinden çok farklı görünen bu iki insan giderek yakınlaşır ve aralarında sıradışı bir ilişki başlar.
Sinemanın görsel gücünü kullanmayı büyük bir ustalıkla başaran Kim Ki-Duk'un Boş Ev'i, bunu en iyi kanıtladığı filmlerinden biri.
Boş Evler
Bir sanat eserini değerli kılan yenilikçiliği, özgünlüğü, farklılığı kısacası birçok yönüyle “benzemezliği”dir. Sanatın asıl gayesi anlatmak/vermek istediğini anlatırken/verirken eşsiz olabilmektir. Fakat sadece “eşsiz” olması, bir eseri sanatsal yapmaya yetmez. Anlam bütünlüğü ve aktarım yöntemi de önemlidir. Tüm bu öznel değerlendirmeler ışığında Boş Ev’in sanatsal değeri yüksek bir sinema filmi olduğunu söyleyebilirim.
Güney Kore sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Kim Ki-Duk’un Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen Boş Ev’i iletişime, yabancılaşmaya ve aşka dair eşsiz bir söylem yakalamayı başarıyor. İnsandaki beş temel duyuya da hitabeden sevgiyi/aşkı duyusal anlamda minimize etmesine rağmen yine de muhteşem bir duyarlıklık yakalıyor olması bakımından Boş Ev kesinlikle eşsiz bir film. Dokunamadığın, duyamadığın, koklayamadığın, tadamadığın bir aşkı yaşatmak ne kadar zorsa bunu görselliğe dönüştürmek de en az o kadar zordur. Kim Ki-Duk’un bunu başardığı bir gerçek.
Güzel kızın; tipsiz, kaba ve şiddet eğilimi yüksek eşi ile tam bir zıtlık teşkil eden sessiz, sakin ve yakışıklı genç arasında kalmasıyla başlayan olaylar zincirinde dikkatli bir izleyiciyi bekleyen birçok sürpriz mevcut. Bir yandan boş evlere girip kısa süreliğine de olsa yaşamanın getirdikleri gerilim yansıtmaksızın verilirken, öte yandan yeni yeni filizlenen sıcacık bir aşkın çıkışsızlığı gözler önüne seriliyor. Olsa olsa düşsel bir gerçekliğe sahip olduğu söylenebilecek hikaye sayesinde Güney Kore’nin adalet sisteminin, aile yapısının ve ölülerine gösterdiği saygının küçük de olsa bir fotografının çekildiğini fark etmek mümkün.
Çok uzun zamandır sinemada gözlemlenen önemli bir ayrıntının bir kez daha izini sürmek yerinde olacak şimdi. Boş Ev adıyla gösterilen Bin Jip filmi; ABD, İngiltere ve Kanada gibi büyük sektörel pazarlarda 9-Iron adıyla gösterime giriyor. Neden? Çünkü bu ülkelerin başını çektiği sinema sanayisi cenahında, şiddetin sevginin yerini alması alışkanlık haline getirilmiş. “9-Iron” ile referans gösterilen golf sopası, bir yandan filmin merkezindeki en şiddetli anları simgelerken, öte yandan sadece gönenç düzeyleri iyinin üzerinde olan bir kesimin yapabildiği bir spora atıfta bulunuyor. Madalyonun öbür yüzüne bakıldığında ise durum tamamen farklı. “Boş Ev” adıyla aktarılmak istenen duygular sevgiye, aşka ve hüzne dair…
Birileri içine girdiğinde yani içi kalabalıklaştığı zaman, eksikleri giderilen ve adeta canlanan boş evler aslında bir anlamda boş kalpleri simgeliyor. Boş evler yalnızlığı simgeliyor. Boş Evler hüznü simgeliyor. Filmin Avrupa’da ve Asya’da kullanılan Boş Ev adı bu anlamda çok önemli. Hem büyük bir ayrımı hem de büyük bir düşünsel birlikteliği niteleyen gösterim isimlerine önemli bir örnek Bin Jip…
Lee Seung-Yeon ve Jae Hee’nin tutarlı ve uyumlu oyunculuklarına, harika müziklerine rağmen Boş Ev tamamıyla bir yönetmen filmi. Bu minvalde filmde, Ki-Duk’un kendi dışında hiçbir ögenin öne çıkmadığı söylenebilir. Ama yoğun duygular yaratmayı başaran Boş Ev’in, duygusal ve imgesel filmlerden hoşlanmayanlara, heceli dilbilimsel yapısıyla ve bizim gibi ülkelerde seslendirme açısından kulak tırmalayan Uzak Doğu dillerine alerjisi olanlara hiçbir şey ifade etmeyeceği gerçeğini kabul etmek gerekir. O yüzden içerik açısından Veysel’in “Seversin, kavuşamazsın. Aşk olur” söylemiyle Fuzulî’nin “Uzakta oluşun bana yeter. Kavuşmaya takatim yok” mısraları arasında gidip gelen Boş Ev’i sadece ve sadece sanatseverlere öneririm.
vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
Konu: Geri: Boş Ev . Bin-Jip Cuma Nis. 11, 2008 4:51 am
Sembolik bir film. Ana karakterlerin sadece bir repliği var ''seni seviyorum''
d.meltem sarı
Mesaj Sayısı : 48 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 02/03/08
Konu: Geri: Boş Ev . Bin-Jip Cuma Nis. 11, 2008 1:46 pm