|
| Pippa, sonunda Türk medyasında... | |
|
+2d.meltem parantezicihayatlar 6 posters | Yazar | Mesaj |
---|
parantezicihayatlar Moderator
Mesaj Sayısı : 382 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 21/12/06
| Konu: Pippa, sonunda Türk medyasında... C.tesi Nis. 12, 2008 7:12 pm | |
| Bundan az bir zaman önce haber portallarının tekinde görmüştüm onu… İtalyan bir sanatçıymış, Pippa Bacca… İtalya’dan yola çıkıp Beyrut’a kadar varmayı planlamıştı beyaz gelinliği ile… Ortadoğu’da ki kanı, savaşı ve öfkeyi insanlığa hatırlatmak ve göstermek için… Beyaz gelinlik giymesinde ki amaç ise öyle güzeldi ki… İtalya’dan Beyrut’a gidene kadar o, bembeyaz gelinliği kire, pasa bulanacak ve kapkara olacaktı… Savaşın, düşmanlığın, militarizmin o pis yüzünü insanlığa göstermekti amacı… Bizim, senin, benim ve tüm Ortadoğu halkının içinde bulunduğu bu insanlık dışı durumu yine bize gösterecekti belki de, tüm dünya ile birlikte… Emperyalist oyunlarla lime lime edilmiş halklar, azınlık zırvalarıyla birbirine düşmüş halklar belki de o, kararmış gelinliği görünce ne menem bir oyunun içine itildiklerini görecekti… Sayısız ülkeyi geçti ama Türkiye’yi geçemedi, Pippa… Daha kısa bir süre önce kayıp haberini okumuştum… En son Gebze’de otostop çekerken görülmüş… İçime bir kurt düşmedi değil ama bu ihtimali hiç düşünememiştim… Yani böyle alçakça bir sonu hiç hayal etmemiştim… Gebze’de cesedini buldular… Tecavüze uğramış, çıplak ve gömülmüş… Katil zanlısını gördüm… Bıyıklı, saçı hafif dökülmüş, esmer tenli, balkon göbekli… Tipik yurdum insanı… Yakıştıramadım bu haberi bu coğrafyaya… Sayısız alim, âşık, bilge, filozof çıkarmış bu coğrafyaya yakıştıramadım… Ve anladım ki bu coğrafya artık o coğrafya değil… Daha doğrusu coğrafya aynı da üzerinde ki kitle artık o kitle değil… Hayallerimde ki son insanı 700 yıl önce Konya’da toprağa vermiş bu coğrafya… Anladım… Hem de en acı şekilde anladım…
Amacım ne ağlak bir yazı düzmek Pippa’nın ardından, ne de sosyolojik bir analiz çıkartmak… Bu ölümde kanıma dokunan öyle bir şey var ki nasıl anlatmalı bilemedim… Hemen altımız da İsrail ve Amerika iki Müslüman ülkeyi kana boğarken bizler AB’nin derdine düşmüşüz… Her akşam mahkeme duvarı suratlı siyasilerin incir çekirdeğini doldurmayacak kavgalarını izler olmuşuz… Ortadoğu umurumuzda değil… Ortadoğu’yu geçtim kendimiz umurumuzda değiliz… Güneydoğu Anadolu yanıyor, kendi yangınımızı dahi göremiyoruz… Ülkede ki çıkarcı siyaset, satılık medya gözümüzü öyle boyamış ki, evimizde ki yangına dahi bir bardak su atamayacak, alevleri göremeyecek duruma gelmişiz… Dünyanın bir ucundan, İtalya’dan genç bir sanatçı geliyor ve böyle bir eyleme kalkışıyor bizlere evimizde ki yangını göstermek için… Onu da Gebze’de tecavüze kurban ediyoruz… Barışın ırzına geçiyoruz, beyazı kırmızıya boğuyoruz! Biz değil miyiz ki öz kızımız bir erkeğin elini tuttu diye onun gelinliğini dahi kırmızıya boyayan… Bastırılmış cinselliğimizi turistlerin üzerine boca eden? "Avrupalı kadındır… Nasıl olsa onlarda böyle bir sorun yok… Önüne gelenle o işi yapar… Bir de ben yapsam şikayet bile etmez!" zihniyetinde ki mahluklar… Başbakanımızın yumurtladığı söz doğru "Batının ahlaksızlığını almışız!" Hem de öyle bir almışız ki topraklarımızda yaşanan, bizim dahi görmezlikten geldiğimiz savaşı bize göstermek için bembeyaz giyinmiş bir barış gelinine tecavüz edip, gömdük… Yine aynı başbakana sorsan bunu dahi siyasi ranta çevirmeye kalkar… Bu olayı dahi "Dinsizliğe" bağlar… Bastırılmış cinsellik, ülkemizde ki kıçtan uydurulmuş günah kavramları yaratmadı mı bu cinsel açlığı peki? Bir erkeğin elini tutarsa kızını günah işlemiş addeden Türk kızının babası değil mi bunu gerçekleştiren? Peki, şu an içimizde kaç Türk babası var acaba? Kendi kızının erkek arkadaş dahi edinmesini günah addedip, aynı yer de Pippa ile karşılaşsa barış için giydiği beyaz gelinliğini sıyırıp onun bacaklarını okşadıktan sonra öldürüp gömecek… Bu iki yüzlü ahlâk kavramını sorgulamak zorumuza gider… Daha fazla zorunuza gitsin istemiyorum bu yazı… Bilirim, azıcık zorlanınca beyninizden dumanlar çıkar… Beni sevmez, muhalefet görür, okumazsınız sonra… No’lur beni affedin! Acım var…
Bu, iki yüzlü ahlâk kavramını sorgulamaya kalksam inanın sayfalar dolusu yazı tutar… Kıssadan hisse yapıp en canımı sıkan noktayı anlatayım da bitireyim bu yazıyı… Oldum olası hümanist bir insanım… Bu özelliğim yüzünden hem sağcısından hem solcusundan "ütopik" damgası yedim… Bu kirli ideoloji ve siyaset denizine girip bedenimi ıslatmadım diye "Çocuk" diyen de oldu, "Zekasız, düz insan" diyende oldu… Elime silah alıp insan öldürmek aklımın ucundan dahi geçmedi bu yaşıma dek… Ya da bir ideolojiye ait sloganı ağzıma dolayıp avaz avaz bağırmadım… Benim düşlediğim insan her zaman saf insandı… "Saf insan" işte… Komünist değil, milliyetçi değil, Türk değil, Kürt değil, Doğulu ya da Batılı değil, Dinci ya da Din karşıtı değil… Saf insan… Daha kısa bir süre önce coğrafyamda ki ölümlerden, kandan nevrim dönmüştü… Bu sorunlar silahla çözülmeyecekti belliydi… Bir şeyler yapmalı diye düşündüm… İçinde silahın, kanın, mezheplerin, dinlerin, etnik söylemlerin olmadığı bir şeyler… Bir fikir geldi aklıma… Dedim ki bir gün bir arkadaşıma: "Bir gün Edirne’den başlayıp, Hakkari’ye kadar yürümeli… Düşünsene… Sırtında çantan, elinde bir yazı… Barışı ve kardeşliği simgeleyen… Bu insanlara silahlı, ölümlü çaresizlikleri değil, insanlığı hatırlatacak, saf insanlığı hatırlatacak bir şeyler yapmalı! İnsan öldürmekle bitmez! İnsan ölünce bitmez!" Bu projemi gerçekleştirmeye fırsat dahi bulamadım, bu iğrenç, baş döndürücü, insanı yalnızlığa ve bunalıma iten, karamsarlığa iten mide bulandırıcı siyasi gündem yüzünden… Ya da korktum… Evet, korktum… Beni yine deli, ütopik bir geri zekalı addedecekler diye… Yanıma bir yol arkadaşı aradım ama bulamadım…
Sonra bir gün Pippa’yı gördüm… İçim kıpır kıpır etti… Kendi ülkemde ki insanlar dahi beni anlamazken, bu, çirkin oyuna düşmüş ve gözleri dönmüşken İtalya’lardan beyaz gelinliği ile geldiğini duydum… O kadar mutlu oldum ki, o kadar umut doldum ki anlatamam… Üstelik bunu kendi ülkesi için değil, insanlık adına yapan biri… Gencecik bir sanat kızı! Saf insan yani… Ankara’ya gelecekti mutlaka… Ben görecektim onu… Yolculuğunu takip etmeye başladım sırf bu yüzden… İçimi dökecektim, fotoğraf çekinecektim, sarılacaktım, tebrik edecektim ve belki mutluluktan ağlayacaktım… Daha şimdiden projeler üretmeye bile başlamıştım… Ütopik bir geri zekalı(!) gibi davranmayacaktım bu sefer… Çok sevdiğim ressam abim Harun ANTAKYALI’ya gidecek, Pippa’dan bahsedecek ve onun fikirlerini alıp yayımlayacaktım… Pippa’nın yaptığı eylemin sanatsal değerlendirmesini yaptırıp, bu eylemin sadece ütopik bir aptallık(!) olmadığını, çok, çok daha fazlası olduğunu anlatacaktım… Ülkemde, şehir merkezinde ki atın pipisini törpületen sanat anlayışına, tiyatro yıkıp alışveriş merkezi inşa eden başkana da bir şeyleri göstermiş olurduk hem böylece belki de… Bu eylem ülkeme çok şey öğretecek, bir taşla birkaç kuş birden vuracak hayalleri kuruyordum… Günlerce medyamız Pippa’dan bahsedecek diye haber bültenlerini heyecanla takip ettim… Gazeteleri, dergileri, internet sitelerini… Ama yoktu… Hiçbir yer de yoktu… Hatta bu ilgisizlik beni de zor duruma sokuyordu… Yolculuğunu takip edemiyor, Ankara’ya gelip gelmeyeceğini dahi takip etmekte zorlanıyordum… Zar zor aramalar sonucu, internette birkaç haber portalında haberlerini buluyor ve izliyordum…
Kaybolduğu zaman medyamızın dikkatini çekti… Hele ki tecavüze uğramış bedeni toprak altından çıkınca öyle bir dikkatini çekti ki anlatamam… Kapatma davalarından, mahkeme duvarı suratlı siyasilerden, suni gündemden, ekonomiden, etnik çatışmalardan, terörist avından, türban sorunundan(!), üniversite çatışmalarından anca sıra geldi Pippa’ya… Sonunda medyamızın dikkatini çekti Pippa… Beyaz gelinliği ile değil çıplak bedeni ile… Belki de bu yüce eyleme medyamız hak ettiği değeri gösterse bu kız medyaya çıkacak, yüzü tanınır bir hale gelecek ve o hayvan adam bu kıza bunu yapmaya cesaret edemeyecekti… Oldu işte… Pippa, sonunda Türk medyasında… "Pippa’nın ölümü AB sürecimizi etkiler mi? Türkiye’nin Avrupa’daki imajı zedelenir mi? Bu olay Turizmimizi baltalar mı?" vs başlıklarla PİPPA TÜRK MEDYASINDA!
Bir ütopik aptal(!) öldürülmüş… Kimin umurunda… Beyaz gelinlikli kahramanımı öldürdünüz, üzerine çıkarcı zırvalarınızla cesedinin dahi canını acıttınız… Harun Abi’ye götüreceğim bir ağız dolusu küfürüm var şimdi yalnızca… Topunuza, hepinize… Hepiniz kaldığınız yerden devam edin, dinci-laikçi-türk-kürt-türbanlı-türbansız-akp-chp-ab-ulusalcı kavgasına… Hepinizin sıfatına küçük harfle başladım ilk defa dikkat ederseniz… Çünkü artık hiçbiriniz "umurumda değilsiniz!" Benim uzun burunlu ütopik gelinimi öldürdünüz, cesedinin ardından dahi AB tartışması yaptınız… Ne bekliyordunuz? Suni beyinlerinizden, yeni dünya düzenine çoktan adapte olmuş kalplerinizden, iki yüzlü ahlâk anlayışınızdan, cüzdan cebinizin daha da şişirdiği koca kıçınızdan, siyasete alet olmuş rant getiren din anlayışınızdan nefret ediyorum… Sizi seviyorum… İki yüzlü ahlakınıza, hâlâ varolduğunu sandığınız değerlerinize ve at çükü törpüleyen sanat anlayışınıza iyi davranın… | |
| | | d.meltem sarı
Mesaj Sayısı : 48 Yaş : 38 Kayıt tarihi : 02/03/08
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Ptsi Nis. 14, 2008 2:46 pm | |
| ağzına sağlık.paylaştığın için sağol | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Ptsi Nis. 14, 2008 5:29 pm | |
| Kalemine beynine sağlık Cihanım.. Türkiyenin en batı ucunu geçemeyen bu eylemi 8. cağsav sanat fuarındaki panellerden birinde dile getirdi Sevgili Dilek ŞENER. Konuşmacıları dinleyen onlarca insan Ne senin kadar duyarlıydı ne de Bu eylemin neden yapıldığını biliyordu.. Çoğunun Bildiği Medyanın tiraj ve rayting uğruna attığı "Otostopcu gelin öldürüldü" başlığıydı. (!) İnsanlık adına bişeyler yapmak isteyen ne zaman ve hangi çağda anlaşıldı ki.. Şapkasını önüne koyup düşünemeyecek kadar düşünce özürlü güdülerle yaşayan insanları i sadece ve sadece evrimin eğiteceğine inanıyorum. (uzun sürecek belki)........
Yıllardır tüm bunlara Tepkimi koyarken, sizleri kazandım. Limanımız oldu Paranteziçi hayatlarımız oldu. Artık yalnız olmadığımızı biliyorum. saygıyı elden bırakmadan İnsancıl duygularımızla Devam edeceğiz ve süreç içinde Hepimiz görevimizi yapıp, Okyanusa Deniz yıldızları atmaya devam edeceğiz edeceğiz ki birgün bizim için yola çıkan düşüncelere tecavüz eden zihniyeti ortadan kaldıracağız.
"Sadece sınırlı düşünceye sahip insanlar ütopyanın varlığına inanırlar."
H.Antakyalı | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Ptsi Nis. 14, 2008 5:40 pm | |
| | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Ptsi Nis. 14, 2008 5:53 pm | |
| | |
| | | sahil yeşil
Mesaj Sayısı : 74 Yaş : 64 Kayıt tarihi : 24/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Salı Nis. 15, 2008 5:46 am | |
| Çok duyarlı bir yazı. Duygulandım... kınadımmmmm. kınıyorum. | |
| | | taziko göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 455 Kayıt tarihi : 22/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Salı Nis. 15, 2008 12:53 pm | |
| | |
| | | taziko göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 455 Kayıt tarihi : 22/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... Salı Nis. 15, 2008 8:46 pm | |
| Bu Yol Bizim!
Pippa Bacca’nın yola çıktığı barış için
16 Nisan Saat:16:00’da
Karşı Sanat Çalışmaları’nda buluşuyoruz.
Üstünde beyaz gelinliği ile İtalya’dan Filistin’e, insanlığa “BARIŞ” mesajı için yola çıkan sanatçı Pippa Bacca’nın, (Giuseppina Pasqualino di Morineo) 8 Martta Milano’dan başlayan yolculuğu, tamamlanamadan Gebze’de son buldu.
Bu üzücü olay, “Türkiye’nin İmajı” söyleminden öte anlamlar taşıyor; ya da dünyaya rezil olduk(!) retoriğinden. Veya “pırıl pırıl” bir AB sürecine hazırlanan “güzel ülkemiz” pohpohlamasından. Elbette kadına yönelik şiddetin yıkıcılığı da bütün çıplaklığıyla önümüzde duruyor. Ama biz bu olayın sadece “erkek şiddeti” ya da “sapıklık” eylemi ile mahkum edilebileceğini de düşünmüyoruz. Walter Benjamin, tarihin kriz anlarında “ansızın” yükselip ortaya çıkıveren, sarsıcı diyalektik imgelerden söz eder. Bu imgeler sıkıştırılmış, patlamaya hazır, ezilenlerin geleneği ile malul, olayın kendisini aşan tarihsel ve sınıfsal parçacıklar taşır. Pippa’nın trajik sonu da malesef bizden bellek bekleyen bir imge olarak önümüze “fırlamış” bulunuyor. Barış için yola çıkan bir sanatçı, masumuyetin simgesi beyaz bir gelinlik, Türkiye’nin sanat merkezi İstanbul’un bitiverdiği (sanatın dışarıya adım atamadığı) bir sınır cinayet mahalli ve bir aktör; kapitalizmin çarkları altında hayatı darmadağın olmuş, gazetelerin 3.Sayfa haberlerine her an aday yoksul bir erkek. Evet! ansızın Sanat ve 3. Sayfa bir araya geliverdi. Kadın cinselliğini arka sayfalarında gösterip, suçu ise 3. sayfalarına malzeme yapan medyayı da utandırarak. Daha da ötesi: yoksulluktan uysal bir “onur” beklenemeyeceğini de göstererek.
]Biz, insanlık onurunun koruyucuları, daha hangi kamyonetlere, kamyonlara bineceğiz. Ekmek için köyünden çıkanların, kasasının altında öldüğü kamyonlara mı? İş için Afrika’dan, Pakistan’dan yola çıkan, havasızlıktan ölenlerin TIR’larına mı? Yersiz yurtsuz insanların batan sandallarına, gemilerine mi?
Çünkü biz sanatçılar, giderek dünyamızı ve ülkemizi cehenneme çeviren para politikalarının, şirket çıkarlarının, iktidar çatışmalarının, silah tüccarlarının, mafyaların, din tacirlerinin, yabancı düşmanlığı ile faşizm naraları atanların hedef tahtası olduk.
İnsanlığın elinden tüm sosyal haklarının gasp edildiği, ama en başta politika yapma, muhalefet yapma, karşı söz söyleme hakkının elinden alındığı yerde, en kırılgan duyarlılıklarımızla bedenlerimizi biz sanatçılar ortaya koyduk.
Tehditlere, aşağılanmaya, coplanmaya, 301’lere, panzerlere, tanklara karşı daha güzel bir dünya umudunu insanlığa taşıdık, taşıyoruz. Bizler hakikatin arayıcıları, Pippa’dan aldığımız beyaz bayrakla şimdi bir yalana, bir riyakarlığa daha “hayır” diyerek haykırıyoruz.
Yaşadığımız dünyayı cehenneme çevirenlere, şiddeti, açlığı, yoksulluğu körüklemekten çıkar sağlayanlara, derisi kalınlara, güvenlikli alanlarının koruma duvarları arkasına saklananlara, eğitimi, sanatı topluma çok görüp cehaleti rehber edinenlere, medya kanalları ve renkli basınla kadın bedenini pazarlayıp tacizi körükleyenlere, cinsellikle, futbolla şehri arenaya çevirenlere, getto – varoş - periferi diye bölenlere haykırıyoruz. Bu suç sizin, bu kanlı düğün sizin.
Biz, dostluğun, güzelliğin, hakikatin, özgürlüğün savunucuları; bu çağrı hepimizin. 16 Nisan 2008 Saat:16:00’da KARŞI’da buluşmak üzere.
Karşı Sanat Çalışmaları [/size] | |
| | | rose Moderator
Mesaj Sayısı : 301 Yaş : 54 Kayıt tarihi : 25/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... C.tesi Nis. 19, 2008 2:53 am | |
| | |
| | | rose Moderator
Mesaj Sayısı : 301 Yaş : 54 Kayıt tarihi : 25/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... C.tesi Nis. 19, 2008 2:55 am | |
| | |
| | | rose Moderator
Mesaj Sayısı : 301 Yaş : 54 Kayıt tarihi : 25/12/06
| Konu: Geri: Pippa, sonunda Türk medyasında... C.tesi Nis. 19, 2008 2:59 am | |
| | |
| | | | Pippa, sonunda Türk medyasında... | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |