|
| sempozyum "nedir bu kitsch?" | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: sempozyum "nedir bu kitsch?" Cuma Mayıs 09, 2008 8:25 am | |
| İstanbulda bulunan arkadaşların dikkatine.. | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" C.tesi Mayıs 10, 2008 2:12 am | |
| Kitsch ('Kiç' diye okunur) varolan bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı kategorize etmek için kullanılan Almanca bir terimdir. Bu terim ayrıca, kibirli ve bayağı bir tada sahip şeylere ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve sıkıcı ürünlere gönderme yaparken de kullanılır. | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" C.tesi Mayıs 10, 2008 2:20 am | |
| | |
| | | bnycel gri
Mesaj Sayısı : 4 Yaş : 42 Kayıt tarihi : 06/05/08
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" C.tesi Mayıs 10, 2008 1:02 pm | |
| Kitschin en büyük silahı duygusallıktır. tek amacı, güldürmek ya da hüzünlendirmektir. ancak bu kişinin bireysel tercihiyle değil kitschin dayatmasıyla olur. duygusallığı dolaylı yollardan değil direk iletmelidir. herkese aynı duygu yoğunluğunu sunmalıdır. bu yüzden sadece kitlelere yönelir. ucuz, zevksiz ve sinsidir. | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" C.tesi Mayıs 10, 2008 11:44 pm | |
| Kitsch (kiç)
"seçkinlerin benimsemediği kitlelerinde kopamadığı şey" Türk Dil Kurumunun yaptığı tanımıyla Kitsch(kiç); İlkel yollardan duyguları harekete geçirmek isteyen SÖZDE sanat eseri. *kitsch ürünlerinin tümü yoğun bir duygusallıkla yüklüdür. *taklit olan şeyler kitschin bünyesini oluşturur. *kitsch sanatçısının evrensel olarak hazmedilmiş herhangi bir yaklaşımın dışına çıkarak bir şeyler gerçekleştirmeye çalışması beklenemez. *kitsch in içerdiği nesne ya da konu çağrışımla diil hemen tanınacak türdendir.belli bir kavramı ne kadar keskin bir biçimde anlatıyorsa kitsch yönünden o kadar başarılıdır. *kitsch dünyaya yeni bir açıdan bakma olanağı vermez. ***büyük insan kitleleri belirli bir gösterge kategorisine yönelip onu kendileriyle bütünleştirdiklerinde,üst sınıflar başka göstergelere yönelerek ve onları kullanarak araya bir uzaklık sokarlar.bu üst sınıf kategorilerinin nicelik yönünden sınırlı olduğunu vurgulamam gerekir( Az bulunan "şeyler" ve onlara yönelme mantığı,herkesin yaptığını yapmama vs vs) kitsch tüketim toplumlarında fazlasıyla görülür...tüketim toplumları eğer deyin-gen toplumlarsa ve kitsch,üst sınıflara yükselmek isteyen kişilerin arzularını imleyen üretimler ve yaklaşımlarsa , Türk toplumunun kitschle neden bu kadar içiçe geçtiğini açıklamakta kolaylaşıyor. öyleyse... kitsch Türk toplumunun toplumbilimsel gelişme öğeleriyle olduğu kadar bu toplumun sanat yapıtına bakış açısıyla da örtüşen bir kavramdır.!!! http://forum.netfotograf.com/serbest_kursu.asp?msg_id=26393
En son LiMaN tarafından Salı Mayıs 13, 2008 2:11 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" Paz Mayıs 11, 2008 2:24 pm | |
| | |
| | | taziko göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 455 Kayıt tarihi : 22/12/06
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" Ptsi Mayıs 12, 2008 2:10 am | |
| Altyapısı irdelenmeden yapılan zevksizlik ürünü eylemlerin , üretimlerin Dışavurumda dahi samimiyeti yakalayamadığı güzeli sunduğunu sanan sığ düşüncenin ortaya koyduğu bir garip beğenidir kitsch. İrdelenmesi gereken bir konudur çünkü yapanlar ne yaptığının farkında bile değildir. Bilinçli yapıp bunu sergi salonlarına taşıyan sanatçılar da vardır. Onlar da ne yaptıklarını bilmemektedirler | |
| | | funda yeşil
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 05/10/07
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" Ptsi Mayıs 12, 2008 7:39 pm | |
| Kitsch(kiç) le ilgili bir sunum hazırlamıştım vakti zamanında, yeri gelmişken paylaşalım Power point versiyonunu yükleyemeyeceğim için metin olarak yazıyorum. KİTSCH NEDİR?
Kitsch kavramıyla dile getirilmek istenen olgu çok eskilere uzanmaktadır. Her dönemde, dönemin üretim biçimi olanakları çerçevesinde, dağıtım, kullanım ve yayım araçlarının yapısının belirlediği sınırlar içinde; bir özgün sanat bir de kitlelerin beğendiği sanat varolagelmiştir. Bu noktada, özellikle kent yaşamının genişlemesiyle ve çeşitlenmesiyle meta olarak tüketilmeye başlanan kitsch kültür ürünleriyle; halkın, yani sömürülen ve bağımlı konumdaki yönetilen sınıfların kendiliğinden ürettikleri “folklor” ürünlerini karıştırmamak gerekir.
Bu nedenle “folk kültür” , “üst kültür” ve “kitsch kültür” ün tanımlarına bakılmalıdır.
Folkkültürün biçimi basittir.Her türlü duyu ya da gelenek aracılığı ile doğrudan aktarılabilen yapıdadır, anonimdir. İçinden çıktığı grubun değer yargılarını içerir ve iletir. Ürün tüketiciyedönüktür, genellikle herkes için parasızdır.
Üst kültürün, karmaşık bir biçimi ve beğenilmesinin estetik ölçütleri vardır. Tüketicileri yüksek eğitimli kişilerdir,bu yüzden iletilebilme aracı yapıtın kendisidir. Bilinen ve ünlü bir yaratıcısı vardır. İlk değerlendirilmesi yine yüksek beğeni sahibi gruplar ya da eleştirmenler tarafından yapılır. Ekoller ve küçük topluluklar oluşur. Ürün yaratıcısının yaratım süreciyle oluşturduğu bir düşünsel ve sanatsal çabayla ortaya çıkmıştır. Ürün pahalı ve değerlidir.
Kitsch kültür, biçim olarak orta karmaşıklıktadır.Aktarımı ya da iletimi ortam ve teknoloji olarak dolaylıdır.Bilinen bir kaynağı ya da yaratıcısı vardır. Kültürel değerleri ve gelenekleri, yeni formüller biçiminde yansıtır, ürün tüketiciye dönüktür.Oldukça ucuzdur ama para ile elde edilir.
Buradan da kitsch kültür şöyle tanımlana bilir; gündelik yaşamın kültürüdür, dolayısıyla gerçekliğin olumsuz yanlarından kurtulmaya yarayan ve yapay mutluluklar üzerine kurulan, üretilen bir kültürdür.Bu özellik sadece kitsch kültür ürünleri açısından değil üst kültür alanında yer alabilecek nitelikteki sanatsal ürünler için de geçerlidir. Kitsch aşırı duygusal bir üslüpçulukla bozulmuş sanatsal öğelerin, sözde bir sanat yapıtı olarak ortaya konmuş olmasıdır. Hüzün, mizah ve şiddet, bu üç eğilim kendine özgü biçim beğenisinin ölçütlerini oluşturmaktadır. Kısacası kitsch tıpkı güzel ya da çirkin gibi bir estetik kategoridir.
Kitsch kültürün giderek kitle kültürü tarafından emilmesi ve kitle iletişim araçlarının, özellikle TV nin yaygınlaşarak, kırsal kesimi de kuşatması, siyasal ve sanatsal sonuçlarında olağan gerilmelere yol açmıştır.
Sanatın Pazar ilişkileri içinde gelişmeye başlamasıyla beliren ve günümüzde doruğa ulaşmış olan kültür farklılaşmasını; üretici-tüketici açısından ilk kez yetkin biçimde betimleyen Goethe olmuştur. Goethe; “ artık, sanat üretmek isteyenlerin edilginlikleriyle, yaratıcı olmalarıyla ayırt edilebildiğini” söylemiştir.
Bu süreç içerisinde özellikle sanat alanında baş gösteren yozlaşma eğilimleri ve kültür tüketicisi olan kişilerin, eğlenme öğesine daha fazla önem vermeye başlamasını Schiller’ de tepkiyle karşılar; kolay anlaşılan, rahatlama veren yapıtları seven tüketicileri “onlar bu bayağı sanatın içinde hoş bir tepki bulurlar. Ve eşit olamadığı güzelliği keşfetmek için güç harcamayı istemezler” diyerek eleştirir.
KİTSCHİN ÖZELLİKLERİ Kitsch , sanatsal üretimde olduğu gibi dünyaya yeni bir açıdan bakmamıza olanak vermez. Bildiklerimizi ve kabul ettiklerimizi önümüze bir kere daha getirir. Nesneleri olabildiğince standart ve şematik bir biçimde gösterir. Bu nedenle kitsch işlerde, işin ismiyle mesajı arasında bir beraberlik vardır.
Bir yapıt çağrışımlardan ne kadar uzak olursa ve sadece belli bir kavramın en keskin biçimiyle anlatılıyorsa kitsch yönünden o kadar başarılıdır. Kitsch işaret edilen nesneyle ilgili bilgilerimizi, ona yönelik ilgilerimizi ve ona bağlı olarak gelişen çağrışımlarımızı geliştirmez.
Benzer öğeleri tekrar üreten makinelerdir ; izleyiciyi heyecanlandırıyor görünerek onu hayal gücü tembelliğine iter ve bilinmeyeni değil, bilineni anlatarak kaçış sağlar.
Kitschin özelliği , yarı eğitim görmüş ve kentsel ortamda kitle davranışı taşıyan veya temsil eden kalabalığa, sanatsal ya da sanatsal olmayan bir ürün sunmaktır.
Kitsch kültürde tümüyle pasif ve üretilenin dışında belirgin bir talepleri olmayan alıcı kitle söz konusudur. Kitle beğenisine yönelik üretimlerde hep aynı şeyler tekrarlanır.Bir yenilik yapılsa bile seyirlik olgusunun boyutları genişlemez. Seyircinin farklı beğeni düzeylerinde algılayabileceği bir estetiğe sahip olmaz.
Nicelik olarak çoğaldıkça çoğalır, niteliği değişmez.
Kitsch işlerde sanatçının, evrensel olarak hazmedilmiş herhangi bir yaklaşımın dışına çıkarak bir şey değiştirmeye çalışması beklenemez. 1860-70 lerde izlenimci bir kitsch yapmak olanaksızdı. Oysa bu gün, izlenimcilikle kitsch arasındaki sınır son derece yakındır. İzlenimci bir kitsch bu gün çok rahatça yapılabilir.
Bu durumda kitsch ile yaratıcı sanat arasındaki ilişkilere bakmak zorunluluğu doğuyor. Yaratıcı sanatın temel sorunu “ne” değil “nasıl” dır. Sanat tarihi özünde biçimler tarihidir. Sanat dünyasına hakim olmuş tüm akımlar temel felsefelerini düşünsel bir düzlemde saptarlar. Ancak,önemli olan bir eserin sözcüklerle dile getirdiği düşünsellik değil,o eserin düşünselliğin temellendirilmesine olanak verecek biçimde üretilmesidir.
Kitsch güzellik ve özgünlük estetiğinin karşısına ona muhalif olarak çıkardığı taklit estetiğidir. Kitsch nesneleri doğal olmayan boyutlarda, daha küçük daha büyük ölçülerde yeniden üretir. Malzemeyi taklit eder, biçimlerle oynar, farklı biçimleri uyumsuz bir yaklaşımla birleştirir. Modayı tekrar ettikçe eder ama modanın oluşum süreciyle ve bağlantılarıyla ilgilenmez sadece sonucu kullanır.
Oysa kitsch tüketicisinin böyle bir sorunu yoktur.O nesnenin, simgenin içinden bakar. Kullanılan ya da üretilmiş olan nesne, hiçbir dönüşüme uğramadan verildiğinden, kitsch tüketicisi için önemli olan ; ağlayan çocuk, realist at ve kedi resimleridir. Önemli olan onların arkasında yer alan ve izleyenin bir yerden sonra ancak sezgileri ya da çağrışımlarıyla ulaşa bilecekleri noktalar değidir.
Kitsch tüketicisi bu nedenlerle tükettiği ürünün bir şeyi gösteriyor, imliyor olmasını sever.Yani nesnenin kendisini sever. Fakat bu tüketiciler bir kitsch ürünü beğendiklerinde, bir estetik sunumu beğendiklerini sanarak kendileriyle gurur duyarlar. Kitschürünlerinin tüketim aşamasında özel bir önemle ele alınmasının ardındaki gerçek budur. Oysa beğendikleri zaten bildikleri, yaşadıkları şeyler ve çağrışımlardır.
İşin daha da vahim tarafı, kitschin farkında olmadan içinde Yaşadığımız toplumlarda herkesi, bireysel yaşantılarıyla birlikte kuşatmasıdır.
En son funda tarafından Paz Haz. 01, 2008 8:51 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | funda yeşil
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 05/10/07
| Konu: Geri: sempozyum "nedir bu kitsch?" Ptsi Mayıs 12, 2008 7:39 pm | |
| TÜRKİYE’DE KİTSCHİN YAYILIŞ SÜRECİ
1960’lardan 1970’lere kitsch özellikle kentlerin marjinalinde ve taşrada yaşayan alt gelir gruplarının hicranını dile getirmektedir. Bir hicranın sesi olduğu için de, bütün teslimiyetçi söylemine rağmen, kendiliğinden bir isyanı da açığa vurmaya başlamıştır.Toplumsal düzlemde de başka bir kimlik ve statü edinme isteğinin feryadı durumuna gelmiştir.
Kitschin özellikle Özal-Anap iktidarı boyunca değiştiğini ve yaygınlaştığını vurgulamak gerekir.Türkiye’de kitsch kavramıyla birlikte ona eş değer olan, “arabesk” kavramı da ortaya çıkmıştır. Arabeskin belirgin bir öğesi olan acı kavramı, bu dönemin ekonomik uygulamalarının sağladığı göreceli iyileşmenin emekçi sınıf ve kesimlerin tüketim taleplerinde yol açtığı genleşme; acının kesimler tarafından algılamasında ister istemez değişime yol açmıştır.
Kırsal kesimden kente akan insanlar, büyük kent yaşamının doğa ve kapalı ekonomi yaşamına aykırı çelişkilerinde bulmuşlardır kendilerini. Toprağa bağlı küçük tarım işletmecisi ya da tarım işçisi olan bu insanlar seçtikleri yeni yaşam ortamı içerisinde , ne köylü ne de kentli olabilmişlerdir.
Yeni kentlilerin gelenek,görenek ve dünya görüşleriyle;kısacası birlikte kente taşıdıkları kültürleriyle, büyük kent kültürünün kesiştiği noktada gecekondu kültürü oluşmaya başlamıştır.
Blue-jeanle kösele ayakkabıyı, arabeskle sanatı buluşturan beğeni,toplumsal değişim dönemecinde bocalayan popülist aydınlarca hoş görülmeye ve giderek benimsenmeye başlamıştır.Ucuz, çoğunluk beğenisini , toplumumuzun estetik anlayışı olarak görmek isteyen ve toplumsal bir gerçek olduğu için savunmaya yeltenen aydınlar ve işi arabesk resim yapmaya vardıran ressamlar türemeye başlamıştır.
Köyden kente yapılan göçlerin yanı sıra, kitle iletişim araçlarında Amerikan yaşam tarzının, başka bir değişle tüketim ideolojisinin yayıldığı, uygulanan ekonomik politikaların aşırı meta bollaşmasına ve meta çılgınlığına yol açtığı görülmektedir.
Birkaç kültür düzlemi arasında sıkışmış, birkaç ideoloji arasında bulunan ve bunalmış bir toplum , kırsal alandan kente yönelik bir göçü yıllardır yaşıyorsa, bununla da kalmayıp kent kültürü içinde sınıfsal konumunu sürekli bir biçimde değiştirmeye çabasındaysa, yurt dışına gönderdiği binlerce- milyonlarca insanın geriye şu ya da bu şekilde dönmesiyle yaşadığı ve yaşattığı kültürü sorgulamaya açıyorsa; kitscho toplumun doğal bir üretimi olacağı gibi, zamanla bundan vazgeçilemeyeceğinin de bilinmesi gerekir.
Tüm bu etkenler, kitle iletkenlerini, sanatı,politikayı, felsefeyi meta kalıbına sokmayı başarmıştır. Satıcılığı olan müzik- ruha hitabeden müzik, satıcılığı olan resim- sadece göze hitabeden resim halini almıştır. Ve bu anlayış insanlara kabul ettirilmiştir.
Resimler ve sanat ürünleri; gerçekleştiremeyeceğimiz umutlarımızı, isteklerimizi, gereksinimlerimizi doyurmaya yönelik ucuz beğeni ürünü işler olmaya başlamıştır. Bunlar daha çok ilgi görmeyi ve alıcı bulmayı çok rahat başarır hale gelmiştir.
Bu niteliksiz ürünler; ulaşamadığımız bastırılmasını bilinçaltına itilmesini sağlayarak gerçek nedenlerinin tanınmasını engeller nitelikteki işlerdir Bu da insan ve toplum için rahatsız edicidir. Özellikle insan duygusunun sömürüsüne dayanan ucuz eğlence endüstrisi, sorunların gerçek nedenlerinin gizlenmesini sağlayarak , yavaş tepki gösteren , pasif bir toplum oluşturmuştur, “düşünce tembeli bir toplum” .
Bu karışım, bu zihinsel, nesnel ve estetik çarpıklıklar, genel-geçer bütün estetik kuralları sollayarak bir türden melez biçimler üretirler. Bu üretime tepeden inme modernizmin kavramlarına ve öncülüğüne yabancılaşmış biçimleri de katılmaya başlamıştır.
Resim ve Heykellerde; 1930 ların Nesnel Gerçekliğinden,1950 lerin Soyut Dışavurumculundan, 1960 ların Pop-Artından, yalnız görsel etkilenmelerle kapılmış biçimler yinelene yinelene uygulanmaktadır. YENİ KITSCH
Kitsch, yalancı bir ışıltısı ya da parlaklığı olan, bayağı ve düşük zevk anlamında bir sözcüktür.İkinci Dünya Savaşı’nın son bulmasından bu yana bir çok sanatçı bir kışkırtma olarak ya da girişimlerinin popüler boyutunun altını çizmek için bu alana baş vurmuşlardır.
Sanatların kültürel hiyerarşisini çürüten Post-Modern anlayış, ortak yanları 1981- 1987 arasında East Village’ in yan yana galerilerinde sergiler açmak olanbazı New York’ lu sanatçıların yapıtlarındaki kent burjuvazisi kitschinin yeniden ortaya çıkışını desteklemiştir.
Bunların cırtlak yapıtları türleri büyük bir neşe ve sevinç içinde birbirine karıştırır ve çeşitli biçimler altında ortaya çıkan zevksizliği yüceltir. Bu akımın önemli isimleri:
Mike Bidlo, Arch Connelly, Jimmy De Sana, John Fekner, Rodney Alan Greenblat, Richard Hambleton, Keith Haring, Marilyn Minter, Nicolas Mauferrege, Pater Nagy, Lee Quinones, Wolter Robinson, Kenny Scharf, Peter Schuyff, Huck Snyder, Meyer Vaisman, Andrew Witten(Zephyr), David Wojnarowicz, Martin Wong, Rhonda Zwillinger.
| |
| | | | sempozyum "nedir bu kitsch?" | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |