vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Babaya mektup... Paz Ağus. 10, 2008 2:16 pm | |
| 15 yaşında bir çocuk, babasına bir mektup bırakıp evden ayrılıyor... İşte o mektup...
Adam oglunun odasinin onunden gecerken hayretle bakakaldi.. Yatagi guzelce toplanmisti ve odasi hic olmadigi kadar derli toplu gorunuyordu. Sonra adam yastigin uzerine birakilmis mektup zarfini fark etti. Uzerinde 'Babama' yaziyordu. Aklindan gecen bin bir kotu dusunceyle mektup zarfini acti ve titreyen elleriyle mektubu okudu:
Sevgili baba; Sana bu satirlari derin bir pismanlik ve uzuntu icinde yaziyorum. Kiz arkadasimla kacmak zorundaydim cunku seni ve annemi yasanacak rezaletten uzak tutmak istedim. Gercek tutku ve aski ben Sedef'le buldum ve o oyle tatli ki anlatamam... Sunu biliyordum siz onun vucudunun her yerine taktigi kupeleri, derisine islettigi dovmeleri, kendine has o cilgin giyim tarzini asla ama asla onaylamayacaktiniz ve tabi benden cok buyuk olmasi da bir sorundu. Fakat benim icin bunlar degildi gercek tutku ve gercek ask... Baba Sedef hamile! Sedef'in dedigine gore cok mutlu olacagiz. Ormanda kendine ait bir karavani ve tum kis yetecek kadarda yakacagi var. Bir suru cocuga sahip olma dusuncesi ruyalarimizi susluyor. Sedef benim gozlerimi esrar gercegine acti ve artik biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Esrar yetistirecek ve insanlara pazarlayacagiz ve yine bu sayede ihtiyacimiz olan kokain ve extasieye ulasacagiz. Artik tam anlamiyla bilime yalvariyoruz dualar ediyoruz su AIDSin caresi bulunsun ve Sedef sagligina kavussun diye... O kesinlikle iyilesmeyi hak ediyor. Endiselenmeyi birak baba ben 15 yasindayim ve kendi basimin caresine bakabilirim. Eminim birgun geri donecegiz ve sen kendi torunlarini taniyacak, seveceksin. Oglun Cahit NOT: Baba yazdigim mektubun tek kelimesi bile dogru degil. Ben Fatih'lerdeyim. Sadece sana; masamin uzerinde seni bekleyen karneden daha kotu seylerin oldugunu hatirlatmak istedim.
By by...
| |
|
LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Babaya mektup... Salı Ağus. 12, 2008 9:52 am | |
| | |
|
vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: Babaya mektup... Cuma Ağus. 15, 2008 1:36 pm | |
|
İstanbul’da üniversitede okuyan genç kız Ankara’daki babasına telefon etmiş:
-”Baba,merhaba. Ben Lale….” -”Ooooo. Güzel kızım benim. N’abersin bakalım?..” -”Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla…” -”Hayırdır? Bi sorun mu var?… Kız ağlamaya baslar; babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir: -”N’ooldu kızım? Anlatsana…” -”Murat evi terk etti. Boşanmak istiyormuş…” -”Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun?…” -”Hani senin hiç hoşlanmadığın yapacak bi şey yok.” -“Versin mahkemeye, hemen boşanın…” -”Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı Internet’ten herkese yollayacakmış….” -”Püüh. Rezil… Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?” -”Ama babacığım. O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştluk yapacağını.” -”Peki. Olan olmuş artık. Yarin havale ederim parayı…Öğleden sonra Bankaya gidip çekersin; sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotoğrafları…” -”Sağol baba. Eeee. şey…Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var…” Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur: -”Kürtaj mi? Bir de hamile mi kaldın o çocuktan sen?…” -”Aslında ondan değil… Zenci bi çocuk vardı…Zaten o yüzden ayrılıyoruz ya….” Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır: -” Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allah’ım. Nedir bu basımıza gelenler…Okulu bitirir bitirmez Ankara’ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını…” -”İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü…” Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürebilir: -”Okuldan mi atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli?…Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adim attırmayacağım sana. İlk isteyenle de evlendireceğim….” -”O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce esler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar… Pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben…” -”Allahım, çıldıracağım… Bir de cinsel hastalıklar haaa…..Kesin o zencidendir…” -”Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır…” Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir; ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır. -”Hemen bu aksam dayını yolluyorum oraya. Seni alıp gelecek. Adresini ver bakiyim…” -” Mahmut pasa Karakolu’ndayım… Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında…” -”Karakol mu?…Bir de karakola mi düştün layyynnn? Ne yaptın?….” -”Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy’de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım…” Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime; adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya baslar: -”Babacığım. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım…” Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır: -”Canin sağ olsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canin sağolsun senin…. | |
|
gulosh mavi
Mesaj Sayısı : 99 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 10/12/07
| Konu: Geri: Babaya mektup... Cuma Ağus. 15, 2008 6:46 pm | |
| züperrr saol vasko | |
|