Binden fazla kitap kapağı yaptım ama ‘kapak iyi’ diye kimse almaz
Mehmet Ulusel ressam, grafik tasarımcı, illüstratör, yazar. Özellikle, yaptığı binden fazla kitap kapağı tasarımıyla, kitap yayıncılığımıza büyük bir sanatsal değer kattı.
Yurt, Adam, 6:45, Yapı Kredi, İş Bankası, Notos gibi yayınevlerinin kitap kapaklarını tasarladı. Radikal-Kitap’ta yazmakta olan Ulusel’le kitapların içini dışını konuştuk.
Kitap kapağı tasarlamaya ne zaman, nerede başladınız?
1980’de sanırım, Ankara’da Yurt Yayınları’nda başladım. Çok da severdim o kapakları.
Ne olacak bu memlekette kitapların hali?’ deyip işe giriştiniz... mi?
Hayır. Ben kitap seviyorum. Resimle, desenle, grafikle uğraşan her kitapsever, kapak tasarımı yapmak ister. Şansım yaver gitti. Henüz 20 yaşında olduğum halde Yurt Yayınları’nın sahipleri kapak tasarımı işini bana verdi.
Bugüne kadar kaç kitap kapağı yaptınız?
Bini geçmiştir. Epey geçmiştir hem de.
Kitap kapağının öneminden bahseder misiniz?
Açıkçası beni kitabın dışı kadar içi ve iç düzeni de ilgilendiriyor. Yazıların fontundan puntosuna, kenarındaki boşluktan sayfa numarasının yerine, satır aralığına kadar her şey önemlidir.
Dolayısıyla?
Kitabın editoryal nitelikleri ile tasarımı arasındaki ilgi gözetilmelidir, bu bir. İkincisi, kitabın kapağı gibi içi de tasarlanmalıdır.
İç sayfaların tasarlanması ne işe yarıyor?
İyi bir iç düzeni, okuma kolaylığı sağlar. İç düzenleri yüzünden okuyamadığım kitaplar var. Bu arada, bizde kitap içleri aydıngerle basılır; bu skandaldır. Film çıkışı alınmalıdır.
Kitapçı raflarında kitapların ilkin kapağını görüyoruz...
Sadece kapaklarının güzelliğine bakarak kitap almaya niyetlensek ve bir raf dolusu kitabı elden geçirsek, birkaç kitabı ya alırız, ya almayız. Kitaplarımız alımlı değil.
Okurun kitap sevgisinde bir artma azalma doğuruyor mu kapaklar?
Bence evet. Bunu bir tasarımcı olarak değil, bir okur olarak söylüyorum. Mesela, Dost Kitabevi Yayınları’nın kitaplarını gördüğümde benim içim açılıyor. Hem kitapların kapakları hem de içerikleri çok iyidir. Bence her bakımdan özel yayınevidir. Metis de öyle.
Kapağı kötü kitaplar hakikaten itici oluyor...
Ben dizgi hatalarından da çok rahatsız oluyorum. Memet Fuat’ın yayınladığı kitapların hiçbirinde dizgi hatası olmazdı. Yayınladığı bütün kitapları satır satır okurdu.
Kapak tasarımı, kitabın benimsenmesinde nasıl bir rol oynuyor peki?
Şaşıracaksınız belki fakat bence bir kitabı okura sevdirecek en son şey aslında kapağıdır. Kapak cazibe doğurur, o ayrı. Okur, kapağını beğendiği kitabı ele alır, şöyle bir okur ama içi iyi değilse kapağı da unutur gider. Neticede kitabın içindeki metni okuyoruz.
Yabancı kitapların kapaklarıyla bizimkileri kıyaslayınca...
İnsanın içi eziliyor değil mi?
Aynen öyle. Sizin favoriniz olan yabancı yayınevleri hangileri?
Çok var... Rowohlt müthiştir, Penguin de öyle. Düşünün ki Rowohlt 80 yıllık falan bir yayınevi, Penguin aşağı yukarı 70 yıllık yayınevi. Üstelik kesintisiz çalışmışlar. İki dünya savaşı geçirmişler. Dahası, 100 küsur yıllık yayınevleri var. Başlangıçta bilimsel kitaplar yayınlamak üzere yola çıkıp sonradan çocuk pornosu da yayınlamamışlar üstelik. İstikrarlılar. Bizde, çok satan kitap yayınlayacağız diye bir sürü soytarılık da yapılıyor.
İstikrarlı ve uzman yayınevlerimiz de var fakat?
Tabii ki. Kitap Yayınevi, Ayrıntı Yayınları, Kitabevi Yayınları var. Ve daha birçok yayınevi var. Ciddi ve samimi olduklarını ben biliyorum. Ama bu işleri Türkiye şartlarında sürdürmeye ne kadar güçleri yeter onu bilemiyorum.
İyi bir kitap kapağı tasarlamanın yolu sizce nereden geçiyor?
Kapağını tasarlayacak adam kitabı severse daha iyi iş çıkar.
Son günlerde hangi kitabı tasarlamak sizi memnun etti?
Notos’tan çıkan Leonardo Da Vinci’nin Paragone’sine yaptığım kapağı da kitabı da sevdim.
Yapı Kredi Yayınları’nın Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi de sizin tasarımınızdı...
Doğru. O iş benim için özeldir. Edebi değeri yüksek kitapları, işin erbabı insanlara çevirtip, iyi okurlara, üstün nitelikli bir tarzda sunmak amaçlanıyordu. O diziyi çok severdim. O tür işler kendini belli eder. Ben yaptım diye söylemiyorum, gördüğünüz gibi hálá aynı kapak düzeni ve iç düzeniyle devam ediyor dizi.
Başka?
Necip Mahfuz’un Miramar’ının kapağını çok severim çünkü ilk defa Adam Yayınları’nda kitabın adı el yazısıyla yazılmıştı. Sonra çok kitabın adını kapağa elle yazdım. Şimdi Notos’da romanların hepsi öyle. Hasan Ali Toptaş kitaplarının Adam Yayınları’ndaki kapaklarını ben yapmıştım, onları da severim.
Beğendiğiniz kitap kapağı tasarımcıları kimler?
Çok var. Rowohlt’un kapak illüstratörü vardır. Piatti diye bir adam, yüzlerce kapak yapmıştır. Piatti beni çok ilgilendirmiştir. Bir bulmaca kitabı kapağı da, macera romanına yaptığı kapak da tam oturuyordu.
Kitap kapağını tasarlamak istediğiniz yazarlar var mı?
Douglas Adams’ın kitap kapaklarını yapmayı çok isterdim. Dahası kendisiyle tanışmak isterdim. Kurt Vonnegut’un kitap kapakların yapmayı çok isterdim. Bizde Dost Kitabevi Yayınları’ndan çıkan Kurt Vonnegut kapakları, dünyada yapılanların hepsinden daha iyidir. Ursula Le Guin’in kitaplarına da kapak yapmak isterdim.
Kitapçıda kendi yaptığınız kitap kapaklarını görünce ne hissediyorsunuz?
Kitapçılarda kendi hazırladığım kapakları görmeye biraz alıştım. Öyle bir heyecan kasırgası olmuyor açıkçası. Hatta hiç olmuyor.
Türkiye’de bu işle geçinmek çok zor
Kapak tasarımı ustalık gerektiren bir iş. Fakat herkes yapıyor?
Kapak işi ‘Biz de yaparız’ diye düşünülen bir şey de ondan. Bütün yayıncıların böyle bir hevesi de vardır. Bunu engelleyemezsiniz.
Acayipmiş?
30 yıldır bu mesleği yapan biri olarak söylüyorum: Bizde herkesin içinde gizli bir grafiker vardır. Ortaya dökemedikleri, grafik sanatına dair fikirleri mevcuttur. Futbol konusunda da bu böyledir.
Kapak tasarımı o kadar maliyetli mi?
Bakış açısına bağlı. Sigara içmeyen birisine sigara çok pahalı gelir.
Anlıyorum.
Mesela 6:45 Yayın’ın çok parası yoktu bana iş teklif ederken. Kaldı ki bu işlerde para en son konuşulan şey olur, o da günlük hayatınızı sürdürmek zorunda olduğunuz için.
Türkiye’de bir insanın sadece kitap kapağı ve tasarımı yaparak geçinmesi...
Çok zor. Çünkü hiçbir yayıncının bir tasarımcıya verecek bu miktarda parası yok. Öyle bir bütçe ayrılmamış. Konu dışı yani.
Fakat gördüğüm kadarıyla kapaklar giderek güzelleşiyor?
Evet. Fakat kalite, tasarımcıların o işleri daha az ücretle, hatta zaman zaman parasız yapmaları, hevesleri sayesinde yükselmeye devam ediyor Türkiye’de. Ben ayda 4 kitap tasarımı yaparım ve buradan gelen parayla geçinirim diyemezseniz. Ev kiranızı ödeyemezsiniz.
MURAT MENTEŞ
Mehmet ULUSEL çok yakında son dönem çalışmalarıya soprano art gallery de