Ruhum, kapalı kapılar ardında kilitli.
Denize nazır bir yerde bıraktım bedenimi…
Benden ayrıldığında çok uzaklarda olacağını fısıldıyordu kulağıma…
Korkmadım onsuz olmaktan ve belki de kavuşma ümidiydi benim ki...
Dön deme çabası…
Kırgın değilim ruhumu bedenimden ayırmayı başarana…
Üzgün değildim kaldığım uzak diyarlarda…
İnsan bazen vazgeçer sevdiğinden, ruhuna eşdeğer saydığı da olsa…
Ayrılıklar da ölüm gibi gelmez mi zaten hep...
Derin bir acı hissetmez mi insan…
Çözümü zor olan sisli sokaklarda çaresizce dolaşmaz mı?
Mecbur hisseder kendini başını alır gider, geride sadece loş hüzünler, iç sızlatan anılar, kalır…
Ne yapmalı sorusunu defalarca kendine sorar, o kadar sorar ki tek başına yalnızlık oyununu oynamak istemez…
Sahneye çıkmak zorundadır ama…
Perde açılır... Ruh, kapalı kapılar ardında kilitlide olsa, biraz aralar kendini…
Ama yorgundur, ürkmüştür, kendinden emin değildir... Yalnızlığı önünde sonunu göremediği bir yol olmuştur…
Karanlık bir sahnede başlar oyun, bu aslında ruhun bedene savaşıdır...
Ruh söze başlar: ‘ Yıprandım ey beden… Sevdim riyakârlık gördüm, sevdim sevdiğimden emin, ama ne buldum kırık dökük ruhlar gemisi… Yıkıntı yürekler, kayıp düşler, kendi olmayıp başka maskeleri yüz seçenler... Buna rağmen sende can bulmalı mıyım?’
Ardından Beden söze girer : ‘ Biz bir insanı insan yapanız. Bunun farkında mısın? Sen ve Ben birlikte olamazsak nasıl ayakta durur insanoğlu...’
Ruh sinirlenerek: ‘İnsanoğlunun ayakta durup durmaması umurum da değil artık… Ne gördüysem gene onlardan gördüm...
Varlığımı bertaraf ettiler... Kendimi ağlar olarak buldum, gece yarıları sokak aralarında… Sabahlara kadar dolaştım rahatlamak adına… Sonra deniz... Denizle dertleştim biraz… Hırçın dalgalarında o bile kendine göre haklıydı ben haksızken… Sonra rüzgâr... Bana dokunamazsın derken tam... Sana dokunma gayreti içinde değilim diyerek geçti gitti... Ben sensiz bir hiçmişim... Tüm varlığı idare eden ben... Koca bir Hiç! Ben olmasam sen yoksun… Soyut ve her şeyi çeken niye ben?’
Beden geri çekilir gibi olur ve : ‘ Evet, haklısın galiba, bu kadar çabuk pes etmek… Ama haklısın… Ne zaman sen benden gitsen artık tutmayacağım seni! Bu sefer kazandın Ruh…
Bu sefer sen kazandın! Özgür olmayı hak ediyorsun sen... Benden ayrı olmayı… Ben insanı yürütürüm... Sen durup, düşündürür, duygular buhranına sokar çıkarsın… Bu sefer sen kazandın Ruh... Özgürsün…