‘Umutlarım tükenmek üzere…
Bıraktığın burukluk hücrelerimi ele geçirdi...
Yüzümde mutluluğun dansı ama içimde ki kırgınlıklar denizi…
Gitmek istiyorsan git alabildiğine özgür ol…
Yeni ufuklara yelken açmak senin elinde…
Açtığın yelkenlerde ben olmayacağım...
Bensiz olduğun, benden uzak olduğun, bana dair özlemediğin yerlere götürsün seni rüzgâr…
İşte ben de gidersem rüzgâr gibi giderim…
Arkamda iz bırakmam...
Fırtınaya kapılırım… Bulamazsın… Göremezsin...
Geride sadece savrulurken oradan oraya bıraktıklarım kalır…
Yaşanmış ve gözyaşı dolu birkaç an belki de… Güzelliklerde içinde…’
Hayatta kararsızlık denizinde kaldığın zaman tükenmeye başlarsın...
Kararsızlıklar insanın içini kemirir... Bitmez tükenmez bir huzursuzluk verir…
Ve Aşk, varsa vardır yoksa boştur…
Devam ederse eder biterse biter…
Kopma noktasına geldiyse ipler bitmiştir yaşanması gerekenler…
Dileğim mutlu olman bundan sonra…
Ve Ben sana veda bile ederken şunu söyleyebildiğime seviniyorum:
Dünyada kimseye yetecek kadar sevgi yok... Elimizdekilerle yetiniyoruz…
Biz bu kadarını paylaşabildik… Elimizden gelen buydu…
Yapabileceğimin en isini yapmaya çalıştım ben ve senin için artık yapabileceğim hiçbir şey kalmadı.
Bundan sonrası için söyleyecek hiçbir sözüm yok.
Muallâkta kalan davaları hiç sevmem ben…
Hayatımda arada hiçbir şey bırakmadım ve bugünde bırakmayacağım gibi.
Seni tanıdığım için hiç pişman değilim… Keşke demiyorum asla…
Dilerim en güzel gün senin olur…
Dilerim en güzel hayat seninki olur…
Ve dilerim kendin için en güzel olan
yolu bulursun…