Yalnızlığımla üşüyorum…
Gözyaşlarım yastığa akarken sensizliğin şarkısını dinliyorum..
Ve ilk defa zamandan korkmayıp yarınıma ihanet ediyorum..
Sürgün gibi…
Kaçmak gibi…
Kendinden çok uzaklarda yaşamak sevmek gibi ölesiye ateş gibi yanmak bir bedende…
Ve biriktirip gözyaşlarımı karanlığın içinde sana katıp yeniden diriltmek gibi...
Umut, hep başucunda çalar saatken, nefes bir solukta derinden derine can yakarken, oluruna bırakmak hayatı hep yeniden…
Tekrar tekrar gözden geçirip hep aynı sonuca vardığını görünce kalbine ve beynine savaş açmak bazen.
Umutla yetişmek, derinlerden yeni senler çıkarmak, yeni benler çıkarmak ve yeni bizlerle oyunlara dalmaktır yaşamak.
Yaşıyorsan eğer ki mutlu ya da mutsuz yaşadığın her anın sahip olduğun her dakikanın keyfine çıkarmak ya da çıkartamamaktır yaşamak.
Unuttuğum bir gece çıkageldin aniden..
Her söz bıçak gibi indir sisli pencere kenarları ardı sıra..
Bir rüzgâr kadar anlaşılmazdın, her nefesimde içime çektiğim
Ve her çekişte beni yaralayan,
Kirli duvarlar arkasına sığınan bir hiçtin…
Ve seni bir hiç olduğun için sevmiştim…