US VE SU
Yanlış kullandığımız iki önemli kaynağımız. Bunun sebebi sonucunda kendi hayatlarımızdan önce birçok canlı türünün yok olma tehlikesi – hatta yok olması- sonucunda
yine insanın kendine zararı en minimalize düşünen sözde büyük güçlü ülkeler. Gezegenimizin büyük çoğunluğunu kaplayan bu yaşam kaynağının son günlerde tükendiği ya da kullanılmaz hale geldiği için daha bir sık anar olduk. Ancak ülkemizde sadece yaz aylarında yaygaracı bir üslupla anılan suyu, yine sadece barajlardan ibaret olduğunu düşündürülmeye devam ediyoruz. Özellikle birçok yabancı firmanın günümüzde hazır su üreten tesisleri satın almasından sonra birçok şehrimizde de suda arsenik oranın normalin üzerinde olması ne garip değil mi? Uzun yıllar boyunca körfezlerimizin sadece sanayicilere peşkeş çekilmesi ve günümüzde sadece anılarda kalan plaj hikâyelerini şimdi annemizden babamızdan duymamız ne acı. Sözde gelişmiş şehirlerimizin dev fabrikalarının yanına kurmadıkları arıtma tesislerinin cezasını ırmakların ve dolayısıyla bizlerin yaşamlarımızla bedel ödemesi kadar daha üzücü ne olabilir? Dünyamızın hem denizleri hem de iç suları büyük tehlike altındadır. Fabrikartgrup Çağdaş Sanatlar Festivali bu hassas konuyu ikinci kez, 4. Festivalinde temasını çevrebilimle ilgili bir açılımla gerçekleştirecektir. 10 resim, 10 fotoğraf, 5 yerleştirme, 10 kısa film ve tema ile ilgili belgesel film sanatçısının katılacağı festival bu yıl 1 Eylül 2009 – 7 Eylül 2009 tarihleri arasında yapılacaktır.