o.n.e. A. d.a.y Tartışmaları

elifcim sana bunu özel mesajdanda sorabilirdim ama burdan sorarsam daha iyi diye düşündüm.ben bişey sezdim öykünün gidişi değil seni ilgilendiren, senin öykünün akışı gibi geliyo.
örnek ceylin bulunmalıydı ve.....
den doğru cansuya lal'e nasıl uçtu olay?bu benim şahsi bi sorum.lütfen beni burdan aydınlatırmısın biraz....

Merhaba. Öyküde iki taraf artık eş zamanlı ilerliyor. Ve üç nokta'dan sonra araya bir parantez içi giriyor. Ama bu yadsınası bir durum da olabilir tabii okuyucu için. Bir de üç noktalı cümleler bazen sonu okuyucuya bırakılmış cümlelerdir. (Tabii benim naçizane fikrim)

Yine de yanlış yaptıysam özür. Amacım öykünün gidişini bozmak değildi. Elbette ki öykünün akışı benim için önemli. Ancak öyküde herkes kendinden bir şey katıyorsa neden ben bundan mahrum bırakılayım ki? Ben de öyküye farklı bir aksiyon katmak istedim. Eğer diğer yazanlar da sizinle aynı fikirde iseler, bundan sonra adımlarıma daha dikkat edebilirim. Hatta hiç adım atmam:)

Sevgiler.

arkadaşlar bence elif bengü '' naper leyynn öhöhöyyttt napıyonnnn'' diye sarhoş ve şizofren bi herife dönüştürülen faruğu tekrardan toplama ve karizmayı kurtarma adına iyi işler çıkartıyor...bence elif bengü öykünün gidişatını kötü yönde etkileyecek bir harekette bulunmadı şimdiye kadar...

bygece...
dostum senin dediğine gelince de sen toparlayıver o zaman o mevzuyu...elif bengü sonuçta kendi kafasında ki öyküyü yazmış...hepimiz öyle yazmıyor muyuz? mesela ben faruğuı en son evinde bırakıyorum, evinden sonra şööyle kızılayda bir tur atsın istiyorum ama benden sonra ki alıp faruğu bira içmeye bir bara götürüyo...bu onun hakkıdır çünkü projenin ana teması bu zaten..felsefesi bu...

all modo...
yüzükler harika...içinden birini oylama yaparak seçelim bence

elif bengü demiş ki:

Merhaba. Öyküde iki taraf artık eş zamanlı ilerliyor. Ve üç nokta'dan sonra araya bir parantez içi giriyor. Ama bu yadsınası bir durum da olabilir tabii okuyucu için. Bir de üç noktalı cümleler bazen sonu okuyucuya bırakılmış cümlelerdir. (Tabii benim naçizane fikrim)

Yine de yanlış yaptıysam özür. Amacım öykünün gidişini bozmak değildi. Elbette ki öykünün akışı benim için önemli. Ancak öyküde herkes kendinden bir şey katıyorsa neden ben bundan mahrum bırakılayım ki? Ben de öyküye farklı bir aksiyon katmak istedim. Eğer diğer yazanlar da sizinle aynı fikirde iseler, bundan sonra adımlarıma daha dikkat edebilirim. Hatta hiç adım atmam:)

Sevgiler.

canımsın beni yanlış anladın.ben demek istedimki çok iyi gidiosun çok güzel ama şu son bölümü örnek verilecek olursa bi önceki ve.... ile biten yerden devam edilebilinecek yeri, sen kendi kaleminin sonunda dile getirmişsin. son bölümün başladığı yer ile bittiği yer yer değişse çok daha güzel olabilirdi bence tabii bu.lütfen beni anlamak istediğin gibi anlamak yerine, benim anlatmak istediğime gözatarsan çok daha kolay iletişim kuracaz emin ol.ve bi noktada da çok kızdığım konu "adımlarıma dikkat ederim. hatta hiç adım atmam..."
ne demekki bu yaa?benim ne haddime sizin adımlarınıza yorum vermek.burası herkesin özgürce fikir sunabileceği bir yer.lütfen böyle dduygu sömüsü içeren sözlerle karşı tarafa suç atmayın.benimki sadece benim fikrimdi.bu kadar ağırınıza gittiyse "tamam olabilir ama size ne bundan" diyebilirsiniz...

ha birde bu türde tartışmalar normaldir...proje için güzel fikirler çıkmasını sağlayabilir...tartışmalar hep sütliman gitmez...tabii ki en iyisi olması için tartışacağız...ateşli tartışacağız bazen...ama lütfen birbirimizi kırmadan ve mümkünse olayı kişisel duelloya çevirmden...

parantezicihayatlar demiş ki:

arkadaşlar bence elif bengü '' naper leyynn öhöhöyyttt napıyonnnn'' diye sarhoş ve şizofren bi herife dönüştürülen faruğu tekrardan toplama ve karizmayı kurtarma adına iyi işler çıkartıyor...bence elif bengü öykünün gidişatını kötü yönde etkileyecek bir harekette bulunmadı şimdiye kadar...

bygece...
dostum senin dediğine gelince de sen toparlayıver o zaman o mevzuyu...elif bengü sonuçta kendi kafasında ki öyküyü yazmış...hepimiz öyle yazmıyor muyuz? mesela ben faruğuı en son evinde bırakıyorum, evinden sonra şööyle kızılayda bir tur atsın istiyorum ama benden sonra ki alıp faruğu bira içmeye bir bara götürüyo...bu onun hakkıdır çünkü projenin ana teması bu zaten..felsefesi bu...

all modo...
yüzükler harika...içinden birini oylama yaparak seçelim bence

peki baba... dediğin gibi olsun...ama ben anlatmak istediğim konuyu anlatamadım.neyse mevzu değil.afedersiniz millet...
hepinizden
ÖZÜR DİLERİM...

evet...orada ''ve...'' cümlesinden sonra birbirni tutmama söz konusu ama birde şöyle düşünün...öykülerde şöyle birşey vardır...hatta bu sinema ve dizi çekimlerinde de sıkça görülür...bir sahne vardır o olayın en heyecanlı yerinde sahne kesilir...araya başka bir mekanda ve başka kişilerle olan bir sahne girer...ondan sonra o kesile sahne kaldığı yerden tekrar girer...öykülerde ve senaryolarda bir sahneye olduğu gibi devam etmek gerekmez...

'' ÇİFT ZAMANLI ANLATILABİLİR OLAYLAR ''...

ama şöyle olsaydı...elif bengü faruğu alıp başka bir yere götürseydi o zaman mantıksız kaçacaktı...ışınlanır gibi...ama elif bengü başka bir mekanda faruktan bağımsız başka kişilerin olduğu bir zamana ve mekana gitmiş...

yani bunlar bence abartılacak mevzular değil...

kimse suçlu değil, kimseden de özür dilemek zorunda değil arkadaşlar...sadece tartışıyoruz...büyümesin bence

VE ARKADAŞLAR...GÖLGE ÇİÇEYİ'NİN ve... DİYE BIRAKTIĞI YERİN DEVAMI ZATEN BURADA MEVCUT...

"Bir an önce gidip Ceylin'i bulmalı" diye düşündü tekrar Faruk. "Onu bulmalı..." Aniden dönünce aç gözlerle biraz daha simit bekleyen martılar çığlık atarak savruldular. Havaya bakıp gülümsedi Faruk. "Kimse benden daha iyi çığlık atamaz..." Ve bir anda bağırmaya başladı: "Sonra yine geleceğim... Ama şimdi gitmem gerek! Ceylin'i bulmalıyım. Yüzüğümü bulmalıyım!"

Yanından geçen genç bir çift önce korkuyla ona baktılar, sonra birbirlerine daha sıkı sarılıp gülmeye başladılar. Adam deliydi besbelli. Yoksa kim kuşlara mesai haberi verirdi ki?

Kendisine hep deli denimlmesine alışık adam, deliliğini takıp koluna yağmurla beraber Ceylin'e doğru koşmaya başladı. Aklında tek bir şey vardı...

ELİF BENGÜ SADECE ÖNCE BAŞKA BİR ZAMAN VE MEKANA GİTMİŞ...SONRA ZATEN GÖLGE ÇİÇEYİNİN BIRAKTIĞINI SÜRDÜRMÜŞ...
YANİ Bİ KOPUKLUK SÖZ KONUSU DEĞİL

parantezicihayatlar demiş ki:

evet...orada ''ve...'' cümlesinden sonra birbirni tutmama söz konusu ama birde şöyle düşünün...öykülerde şöyle birşey vardır...hatta bu sinema ve dizi çekimlerinde de sıkça görülür...bir sahne vardır o olayın en heyecanlı yerinde sahne kesilir...araya başka bir mekanda ve başka kişilerle olan bir sahne girer...ondan sonra o kesile sahne kaldığı yerden tekrar girer...öykülerde ve senaryolarda bir sahneye olduğu gibi devam etmek gerekmez...

'' ÇİFT ZAMANLI ANLATILABİLİR OLAYLAR ''...

ama şöyle olsaydı...elif bengü faruğu alıp başka bir yere götürseydi o zaman mantıksız kaçacaktı...ışınlanır gibi...ama elif bengü başka bir mekanda faruktan bağımsız başka kişilerin olduğu bir zamana ve mekana gitmiş...

yani bunlar bence abartılacak mevzular değil...

kimse suçlu değil, kimseden de özür dilemek zorunda değil arkadaşlar...sadece tartışıyoruz...büyümesin bence

iyide cihan bu seneryo değil... bi deneme...

herkes kafasındaki öyküye takıldı kaldı belkide. Paylaşımı unutmayalım veya etkileşimi veya terkedişi herşey çokkk iyiii devammmmmm

KOLAY GELSİN

Sevgili Gökhan. Seni çok iyi anladığımı düşünüyorum. Ve öyle de cevap verdim. Ve... 'den sonra sadece eş zamana giden bir parantez açtım. Sonra da o parantezi kapayıp Faruk'un kaldığı yerden devam ettim. Tıpkı film gibi... Ya da tıpkı hayat gibi. Siz şu anda yazarken bir başkası banyo yapıyordur. Ve eğer yukarıdan bir yerden bakacak olursanız, ikisini birden görebilirsiniz! Ya da bakışlarınızı bir yerde kesip diğerine çevirebilirsiniz. Sonra diğerine dönebilirsiniz.

Elbette ki herkes kendi fikrini söyleyebilir. Ancak ben duygu sömürüsü yaptığımı sanmıyorum. Sadece "diğer arkadaşlar da aynı fikirdeyse, yani öyküyü çıkmaza sokuyorsam ya da yanlış yapıyorsam... " gibi bir şeydi benim söylemek istediğim. Ama sanırım yanlış anlaşıldım. Duygu sömürüsü hayatta sevmediğim şeydir. Suçlama gibi bir şey de yok.

Bence bu tartışma burada kesilsin. (Beyaz bayrak) Bloğuna baktım. En kısa zamanda bütün şiirlerini okuyacağım. Bir gün umarım sen de benim yazdıklarımı okursun. Eleştirilerine gerçekten ihtiyacım olacak:)

Bu arada paranteziçihayatlara da yazdıkları için çok teşekkür ediyorum.

elif bengü demiş ki:

Sevgili Gökhan. Seni çok iyi anladığımı düşünüyorum. Ve öyle de cevap verdim. Ve... 'den sonra sadece eş zamana giden bir parantez açtım. Sonra da o parantezi kapayıp Faruk'un kaldığı yerden devam ettim. Tıpkı film gibi... Ya da tıpkı hayat gibi. Siz şu anda yazarken bir başkası banyo yapıyordur. Ve eğer yukarıdan bir yerden bakacak olursanız, ikisini birden görebilirsiniz! Ya da bakışlarınızı bir yerde kesip diğerine çevirebilirsiniz. Sonra diğerine dönebilirsiniz.

Elbette ki herkes kendi fikrini söyleyebilir. Ancak ben duygu sömürüsü yaptığımı sanmıyorum. Sadece "diğer arkadaşlar da aynı fikirdeyse, yani öyküyü çıkmaza sokuyorsam ya da yanlış yapıyorsam... " gibi bir şeydi benim söylemek istediğim. Ama sanırım yanlış anlaşıldım. Duygu sömürüsü hayatta sevmediğim şeydir. Suçlama gibi bir şey de yok.

Bence bu tartışma burada kesilsin. (Beyaz bayrak) Bloğuna baktım. En kısa zamanda bütün şiirlerini okuyacağım. Bir gün umarım sen de benim yazdıklarımı okursun. Eleştirilerine gerçekten ihtiyacım olacak:)

Bu arada paranteziçihayatlara da yazdıkları için çok teşekkür ediyorum.

ben den hepinize teşekkür CANLARRRRR, sizi seviyorum

KARDEŞİM SENARYO VE DENEMENİN FARKI YOKTUR Kİ...BU DENEMENİN BİR SİNEMA FİLMİNE ÇEVİRİLDİĞİNİ DÜŞÜN...BU GAYET NORMAL...

SENARYO DA DİREK DÜŞÜNÜLÜP ÇEKİLEN BİRŞEY DEĞİL Kİ...ÖNCE KAĞIDA DÖKÜLÜR..SONRA ÇEKİM YAPILIR...YANİ HER SENARYONUN ATASI BİRAZ DENEMEDİR ASLINDA...

AYRICA ŞU KISMI DİKKATLİ OKUMANIZI ÖNERİRİM...BÜTÜN AÇIKLAMA BURADA ZATEN...


VE ARKADAŞLAR...GÖLGE ÇİÇEYİ'NİN ve... DİYE BIRAKTIĞI YERİN DEVAMI ZATEN BURADA MEVCUT...

"Bir an önce gidip Ceylin'i bulmalı" diye düşündü tekrar Faruk. "Onu bulmalı..." Aniden dönünce aç gözlerle biraz daha simit bekleyen martılar çığlık atarak savruldular. Havaya bakıp gülümsedi Faruk. "Kimse benden daha iyi çığlık atamaz..." Ve bir anda bağırmaya başladı: "Sonra yine geleceğim... Ama şimdi gitmem gerek! Ceylin'i bulmalıyım. Yüzüğümü bulmalıyım!"

Yanından geçen genç bir çift önce korkuyla ona baktılar, sonra birbirlerine daha sıkı sarılıp gülmeye başladılar. Adam deliydi besbelli. Yoksa kim kuşlara mesai haberi verirdi ki?

Kendisine hep deli denimlmesine alışık adam, deliliğini takıp koluna yağmurla beraber Ceylin'e doğru koşmaya başladı. Aklında tek bir şey vardı...

ELİF BENGÜ SADECE ÖNCE BAŞKA BİR ZAMAN VE MEKANA GİTMİŞ...SONRA ZATEN GÖLGE ÇİÇEYİNİN BIRAKTIĞINI SÜRDÜRMÜŞ...
YANİ Bİ KOPUKLUK SÖZ KONUSU DEĞİL

bende sisi seviyorum.... hepimis limaniiiiissss..... ve hepimisss o.n.e.A.d.a.y isssssss.....

EVET ÖLEYİS...ÖLE MİYİS LEN..SES VERİN

ÖYLEYİZZZZ HEPİMİZ LİMANIZZZ AYRI GAYRIMIZ YOK......

hepimiss limanııss ya bide hepimis yumağııssss.....
yasasın liman yumağiiii.....

arkadaşlar ben mi çok kasıyorum acaba diye düşünmeye başladım...yani proje de MSN diliyle yazmasak diyorum birde...hayır yani bu sadece bir iç dökme yöntemiyse bizde içimizi dökelim sadece özen göstermeden diyorum...sonuçta bir proje ve saygı-sevgi göstermeliyiz...ortada bir emek var ve elimizdekinin en iyisini sunmalıyız projeye...

son günlerde bakıyorum neredeyse iş

NBR FARUK? İİMİSİN? SLM
HAVAMDA DİİLİM CANSU... KİB... BYE... TŞK..PLS

E VARACAK YANİ...

YAHU BİRİ ÇIKSIN BİŞİLER SÖÖLESİN..LÜTFEN..ACABA BEN Mİ ÇOK KASIYORUM...

ben de seninle aynı fikirdeyim , bunun kasmakla ilgisi yok. belki hepimizin edebiyat alanında tecrübesi yok ama en azından yazı diline özen gösterebiliriz.

hangi denemede,öyküde,kitapta..vs de " Ölee... geliyodu yaptıım işle... gibi şeeleri örendim ve kendiliinden.. nesee.. ii oluyo.. aşayaa indiriyorum.. hiçç bişy düşünmek istemediim .. bi süre dinliyim diyom ..üşüdüünde " tarzında anlatım var ki!

forumun diğer bölümlerinde isteyen istediği gibi yazsın ama o.n.e.A.d.a.y projesinin edebi yönünün olduğu ve Türkçeyi düzgün kullanmak gerektiği unutulmasın lütfen. Bu proje tamamlandığında belki de kitap haline gelecek!! Böyle bozuk Türkçeyle yazılmış kitap gördünüz mü hiç?? ben sadece Msn yazışmalarında gördüm. Öykünün konu olarak nereye gittiği nasıl sonuca bağlanacağını tartışmamız- fikir alış verişi yapmamız gerekirken bir de yazım kurallarını tartışmayalım diyorum. Bu proje hepimizinse herkes özen göstersin.....

Faruk Antalya soyadının aksine Antalyalı değil daha çok memleket gizleme hastalığı olan iç taraflı. iç tarafların içine oturan yokluğunu hissedip bunu bastırabilmek için neyi var neyi yok satmış gelmiş. ama nafile iç acısı bu öyle kolay geçmez. Kendisine televizyonlarda öğretilen ağız akıtan Antalya macerasının başlangıcı bir Zamanlar İstanbulun olduğu gibi.

öykü de aşk çok güzel belirgenleşmeye başladı...daha bir önplana çıktı son zamanlarda...bir aşk '' ARA ŞİİRİ '' şık durur diye düşündüm...
BENDEN SONRA Kİ ARKADAŞ ELİF BENGÜ'NÜN BIRAKTIĞI YERDEN DEVAM EDEBİLİR

Astralcat tşkler ya ben dışarda olduğunu gözden kaçırmışım iyi toparlamışsın tşkler ben artık pek karışmayım. Harun abinin doğum günü diye öle bi yazıyım dedim. Devamm süpper olacak ...

o.n.e.A.d.a.y Çok keyifli gidiyor herkesi kutlarım....

İYİKİ DOĞDUN LİMAN BABA:) GNÇLER ÇOK HIZLIII VALLLA

ah bir yetişip okuyabilsem bende yazcam daaa zaman özürlüyüm galiba )))