|
| KÜRESEL ISINMA | |
|
+7Karl fnd06 gezgin ferzze vasko LiMaN crybaby 11 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
crybaby Moderator
Mesaj Sayısı : 91 Yaş : 39 Kayıt tarihi : 04/01/07
| Konu: KÜRESEL ISINMA Ptsi Ocak 22, 2007 7:45 pm | |
| Küresel Isınma İnsan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. İklim sisteminde vazgeçilmez bir yere sahip olan sera gazları, güneş ve yer radyasyonunu tutarak, atmosferin ısınmasında başlıca etkendirler. Sera gazlarının bulunmaması durumunda yeryüzünün sıcaklığının bugüne göre 30oC daha soğuk olacağı hesaplanmıştır. Son yıllarda atmosferde çeşitli insan aktivitelerinden kaynaklanan nedenlerle karbondioksit, metan, ozon ve di azot monoksit gibi gazlardan oluşan sera gazları, yeryüzü sıcaklığında belirgin artmalara sebep oluyor. Sera etkisinin artması, troposferin ısınmasında, stratosferin de soğumasında en önemli etken olarak gösteriliyor. Sera Gazları -Karbon dioksit (CO2) - Metan (CH4) - Nitrik oksit (N2O) - Hidroflorokarbon (HFC) - Hidrokarbur perflor (PFC) - Kükürt heksaflorit (SF6) - Su buharı H2O) Dünya Sıcaklığındaki Değişimler Küresel ısınmanın etkisi, hava sıcaklıklarının dünyanın her yerinde artması biçiminde olmayacak. Sıcaklığın artış oranı, orta enlemlerde ve ekvatorda, kutuplardakinden daha farklı olacak. Örneğin ekvatorda, bu artışın, dünya ortalamasının çok altında olacağı tahmin ediliyor. Aslında bu ısınma, dünya iklim sisteminde köklü değişimlere ve aşırılıklara yol açacak. Öyle ki, dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınlar gibi hava olaylarının şiddeti ve sıklığı artarken, bazı bölgelerde de uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşme olayları etkili olabilecek. Bunun yanında, sıcaklık artışının kışları, yazlara göre birkaç derece fazla olması bekleniyor. Benzer bir durum, geceyle gündüz arasında da görülecek. Gece sıcaklarındaki artış, gündüz sıcaklıklarındaki artıştan fazla olacak. Bu durumda karalar, geceleri eskisi kadar soğumaya fırsat bulamayacak. Yazla kış, geceyle gündüz arasındaki sıcaklık farkının azalması, bütün dünyadaki rüzgâr çeşitlerini etkileyecek; fırtınaların yoğunluğu, gücü ve rotaları değişecek. Yağış dönemleri, miktar ve türlerinin değişmesiyle artan sıcaklık, daha çok buharlaşmaya ve buna bağlı olarak da daha çok bulut oluşmasına yol açacak. Kısaca söylemek gerekirse, dünyanın iklimi daha sıcak, daha nemli ve bol yağışlı olacak. Yeni yağış düzeni Küresel ısınmanın önemli etkilerinden olan iklim kuşaklarının kayması sonucu, yağmur kuşağı kuzeye doğru genişleyecek. Ancak bu genişleme sonunda yağışlar her bölgede artmayıp, belli bölgelerde yoğunlaşacak. Güney Avrupa'daki yaz yağmurları azalırken, Amerika, Avrupa ve Asya'nın 55 Kuzey enleminin yukarılarında kar yağışı artacak. Daha güneyde kar yağışı azalırken, yağmurlarda bir artış olacak; karın toprakta kalma süresi azalacak. Şiddetli yağmurlar daha sık yağacak ve daha çok su bırakacak. Sağanak yağışların artışı, yüzey nemliliğini ve bitki örtüsünü etkileyecek. Bunun sonucunda suyun toprakta süzülmesi azalacak, seller artacak. Yeni yağış düzeni, ekilebilecek alanların kuzeye doğru genişlemesine yol açacak. Dağlardaki buzullar ve kar örtüsünün azalmasından dolayı, hidrolojik sistemler ve toprak yapısı çok etkilenecek. İnsan Sağlığına Etkileri Küresel ısınma, kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve diğer bazı hastalıklara sebep olacak. Sürekli sıcak hava, seller, fırtınalar gibi hava olayları, psikolojik rahatsızlıklar, hastalıklara ve ölümlere yol açacak. Yeni alanlara yayılan böcekler ve diğer hastalık taşıyıcılar, bulaşıcı hastalıkların çoğalmasına neden olacak. Hava sıcaklığının artması ve su kaynaklarındaki azalma, kolera tipi hastalıkları yaygınlaştıracak. Üretimdeki bölgesel azalmalar sonucu, açlık ve kötü beslenmede artışlar görülecek. Böcek yumurtalarının ölmesini sağlayan gece ve kış soğuklarının hafiflemesi, önemli bir sorun olacak. Kimi bölgelerde şiddetli kuraklık dönemlerinin ardından gelecek aşırı yağışlar, virüs mutasyonlarının artmasına, buna bağlı olarak da sıtma gibi hastalıkların yayılmasına neden olacak. Öte yandan tarım bitkilerinde görülen hastalıklarda da sıcaklıkla birlikte artış gözlenecek. Buzulların erimesi ve sıcaklık artışı, okyanuslardaki suları genleştirip, denizlerin seviyesini yükseltecek. Deniz seviyesinin yükselmesi, kıyılardaki toprak kaybının yanı sıra, kıyılara yakın temiz su kaynaklarının denizle birleşmesine neden olacak. Artan buharlaşma yüzünden göl ve ırmaklarda meydana gelecek su kaybı, 21. yüzyılın en önemli meselelerinden biri olacak. Tatlı su kaynaklarının kalitesinde, tuzlu su karışımı nedeniyle azalma olacak. Tarım, turizm ve diğer ekonomik aktiviteler bu durumdan olumsuz etkilenecek; gelişmekte olan birçok ülkede yerli halkın beslenme ve yakıt kaynakları yok olacak. Yüksek deniz seviyesi, yüksek gel-git, kuvvetli dalga ve tsunami gibi riskli doğa olaylarına sebep olacak. Deniz seviyesindeki yükselmesiyle düz alanlar seller altında kalarak, kıyılardaki üretim alanları zarar görecek. Bunun sonucu milyonlarca insan kıyı alanları ve küçük adalardan göç edecek. Kurak bölgelerdeki çiftçiler daha çok sulama yapıp, daha fazla tarım ilâcı kullanacaklarından, bu bölgelerde tarımsal etkinliklerin maliyeti artacak. Gelişmekte olan ülkelerin kurak ve yarı kurak alanları, bazı kıyı alanları, deltalar ve küçük ada gibi bölgeleri tehlike altında kalacak. Kırsal alanlarda doğal kaynakların verimliliğindeki gerileme sonucu, kırsal alandan kente göç hızlanacak http://www.iklim.cevreorman.gov.tr/Gazi/index.htm | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Cuma Mart 16, 2007 3:27 am | |
| SÖYLEYECEK ÇOK SÖZÜMÜZ VAR DAHA....
En son tarafından Perş. Nis. 26, 2007 12:38 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA C.tesi Mart 24, 2007 12:35 pm | |
|
En son tarafından Perş. Nis. 26, 2007 12:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Perş. Mart 29, 2007 9:30 am | |
| Nükleer Santrallerin önemi yararları ve Zararları
NÜKLEER SANTRALLERİN ÖNEMİ,YARARLARI ve ZARARLARI
1)Santral Türleri
Bir ülke elektrik enerjisini hemen hemen her alanda kullanır.Bu elektrik enerjisini santrallerden sağlanır.Santraller üç gruba ayrılır. a)Hidroelektrik santralleri b)Termik santraller c)Nükleer santraller
Hidroelektrik santrallerde suyun potansiyel enerjisinden, termik santrallerde yakacaklar yakılmasından ve nükleeer santrallerde atomun çekirdeğinin parçalanmasından açığa çıkan enerji kullanılılır.
2)Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi Nükleer santralde enerji,istasyonun merkezindeki reaktörün içinde üretilen ısıyla sağlanır.Bu ısı,uranyum atomunun zincirleme reaksiyonu sonucu elde edilir.Bu reaksiyon kontrollü bir şekilde yapılır.Nötronların sürati önce modülatörden geçirilerek yavaşlatılır ve böylece diğer çekirdekleri parçalamaları kolaylaştırır.Reaktörde açığa çıkan nötronlar emme yeteneği olan kontrol çubukları vardır.Buradan nötronları bırakarak veya çekerek reaksiyonlar kontrol altına alınır.Bölünen uranyumatomları ısı verir.
Çubuklardan çıkan bu ısı reaktörün çevresini saran gaz tabakası tarafından emilir.Isınan gaz,ısı değiştiricisi de denilen ısı eşanjörüne alınır.Bunlara ısı değiştiricisi de denmesinin nedeni,gazda bulunan ısıyı ufak boruların içindeki suya vermeleridir.Isı eşanjörünün üstündeki su,aşırı ısınma sonucu buharlaştırılır.Bu şekilde oluşturulan buhar sadece yüksek bir ısıya değil,aynı zamanda yüksek bir basınca da sahiptir.Bu yüksek basınç ve sıcak buhar kalın borular aracılığıyla türbinlere yollanıTürbin içinde bulunan pervane basınlı gazla döner,türbin jeneratöre bağlıdır ve süratle dönünce enerji üretir.Oluşan buhar yeniden ısı haline gelir,su yine buharlaşır.
Uranyum sadece su üretmez,radyasyon da üretir ve radyasyon insan sağlığı için son derece zararlı ve tehlikelidir.Bu nedenle reaktör içindeki reakasiyonu dışarıya çıkaramayacak şekilde çelik ve çok kalın betonla örtülüdür.Kontrol odasında herşey büyük bir dikkatle monitörden izlenir.Burada çalışanlar oluşan elektrik enerjisinin büyük bir kentin enerji ihtiyacını karşılayacak kadar olmasını sürekli bir şekilde denetler.
Atıkların Korunması ve Saklanması Sonunda reaktörün içinde yeterli ısıyı üretecek enerji kalmaz. Uranyum atomlarındaki enerji tükenmiştir.Bu çubuklar son derece sıcak hem de taşıdıkları radyasyon nedeniyle tehlikelidir. Bu nedenle özel,kalın muhafazalı yöntemlerle alınırlar.
Uranyum çubukları soğuyuncaya,radyasyon normal seviyeye gelinceye kadar suyun altında muhafaza edilirler.Zamanı gelince de bunlar kalın muhafazalar içinde dikkatle analizlerinin yapılacağı istasyonlara nakledilirler.Burada yapılan analizler sonucu radyasyon seviyesi yüksek olanlar ayrılır. Radyasyonu normal düzeye inen katı cisimler toprağa gömü- lürken,sıvı denize verilir.Radyasyonu yüksek olanlar,bu amaçla yapılmış özel binalara alınır.Reaktörümüzde uranyum atomlarının bölünmesiyle elektrik üretmeye daha yıllarca devam eder.
1kg uranyumun vereceği enerjiyi ancak 25ton kömürün yanmasıyla elde edilir.Uranyum çok daha fazla enerji üretebilir ama işlem sırasında sadece %1'i kullanılır.
Bugün İngiltere'nin elektrik enerjisinin %20'sini ve gelecekte daha çok bu enerjiyi karşılayacak olan uranyum sağlar. Nükleer Santrallerin Önemi ve Zararları Nükleer santrallerde atom çekirdekleri parçalanarak enerji sağlanır.Atomun çıkardığ ısı enerjisi yüksektir,ama çıkardığı radyasyon ancak özel binalarda veya kurşun mezarlarda saklanır ve uzun yıllar radyasyon yayar.
1970'li yıllarda yaşanan petrol darboğazında nükleer enerjiyle kurtulunmuş ama saklanması da çok pahalı olduğundan talep azalmıştır.
Ayrıca santraldeki ufak bir sızıntı milyonlarca canlının radyasyona maruz kalmasına sebep olacaktır.Örneğin;1986 yılında Rusya'da Çernobil Nükleet Santrali'ndeki sızıntıdan 3milyon insan radyasyona maruz kalmış,radyasyon,Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmıştır.
Türkiye'de de 1976'dan beri Akkuyu'da nükller santral kurulması gündeme gelmiştir ama çevre örgütlerinin baskılarıyla ertelenmiştir.Ayrıca 25km açığından geçen Ecemiş Fayı'da burayı tehdit etmektedir.
ATOM ENERJİSİ İLE İLGİLİ KURULUŞLAR 1)Atom Enerjisi Ajansı(Uluslararası) Birleşmiş Milletlerin koruyuculuğu altında,özerk eğilimde hükümetler arası örgüt.957'de kuruldu,merkezi Viyana'dadır. Genel amacı,atom enerjisinin tüm dünyada barışa,sağlığa ve refaha katkılarını çabuklaştırmak ve arttırmaktır.5 Mart 1970'te yürürlüğe giren nükleer silahların yayılmasının önlenmesi antlaşması ajansı,atom ve enerjisinin barışçı amaçlarla kullanılmasının nükleer silah üretimine yol açmaması için çalışmalar yapmakla görevlendirilmiştir.IAEA 110 üye devleti biraraya getirir.Türkiye, 14 Haziran 1957 tarihi ve 7015 yasa uyarınca ajansa üyedir.
2)Atom Enerjisi Kurumu(Türkiye) Türkiye'de,atom enerjisinin kalkınma planlarına uygun olarak,barışçı amaçlarla ve ülke yararına kullanılmasını sağlamak;temel ilke ve politikalar belirleyip önermek; bilimsel teknik ve idari çalışmalar yapmak, düzenlemek, desteklemek,kordine etmek ve denetlemek üzere yasayla kurulmuş bir kamu tüzel kişidir. 6821 sayılı yasayla 956'da kurulan Atom Enerjisi Komisyonu'nun yeniden örgütlenmesine ilişkin 2680 sayılı yasa uyarınca 1982'de faaliyete geçen Atom Enerjisi Kurumu(kısa adıTAEK)Atom Enerjisi Komisyonu,Danışma Kurulu,İhtisas Daireleri ve bağlı kuruluşlardan oluşur.TAEK başkanı,konusunda bilgi ve uzmanlık sahibi kişiler arasından başbakan tarafından seçilir ve ortak kararname ile atanır.Atom Enerjisi Komisyonu,TAEK başkanının başkanlığında başkan yardımcıları,Milli savunma,dışişleri enerji ve tabi kaynaklar bakanlıklarından birer üye ile nükleer alanda eğitim,öğretim ve araştırma yapan dört öğretim üyesinden;Dannışma Kurulu da nükleer alanda çalışan öğreten üyeleri ile öteki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki uzmanlar arasından,Atom enerjisikomisyonu'nun önerisi ve başbakanın onayı ile görevlendirilen kişilerden oluşur.Kurumun başlıca ihtisas daireleri;Nükleer güvenlik dairesi;Radyasyon sağlığı ve güvenliği dairesi; Araştırma-geliştirme-koordinasyon dairesi ve Teknoloji dairesi'dir.Kurum,ayrıca nükleer alanda çalışmalar yapmak üzere,araştırma ve eğitim merkezleri,laboratuvarlar,deneme merkezleri ve güç üretimine dönük olmayan pilot tesisler gibi bağlı kuruluşlar oluşturulabilir.Halen kuruma bağlı olarak çalışan dört kuruluş bulunmaktadır: 1962'de İstanbul'da kurulan Çekmece nükleer araştırma ve eğitim merkezi, 1966'da Ankara'da çalışmaya başlayan Ankara nükleer araştırma ve eğitim merkezi,1981'de kurulanAnkara-Lalahan veteriner hekimlik hayvancılık nükleer araştırma enstitüsü,1986'da
Karadeniz Üniversitesi'nde kurulan ve 1987 yılında çalışmaya başlayan Deniz ve çevre radyobiyolojisi araştırma enstitüsüdür.
3)Nükleer Bilimler Enstitüsü Ankara'da Hacettepe Ünüversitesi'ne bağlı olarak nükleer bilimler alanında lisansüstü eğitim ve araştırma yapan yükseköğretim kurumudur.1982'de kurulan enstitü, Türkiye'de nükleer teknoloji'nin kurulup geliştirilmesi için gerekli bilimadamlarını yetiştirmeyi amaçlar;nükleer reaktör tasarımı ile ilgili çeşitli düzeylerde araştırmalar yapar.Çalışmalar arasında nötronik alanındaki ve termikleşme hesapları ile ilgili kurumsal ve sayısal araştırmaların yanında,deneysel araştırmalar da yer alır;nötron etkinleştirme konusundaki çalışmalar sürdürülmektedir.
4)Nükleer Enerji Ajansı Ekonomik işbirliği ve kalkınma teşkilatı üyesi Avrupa ülkeleriyle Avust-ralya,ABD,Kanada ve Japonya'nın üyesi olduğu kuruluştur.Avrupa toplulukları komisyonudur.
Nükleer enerji ajansı'nın çalışmalarına katılır.Kuruluşun merkezi Paris'tedir.Amacı,nükleer enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını uyumlu bir biçimde geliştirmektedir. Öteki ululararası kuruluşlarla ve özellikle de Uluslararası atom enerjisi ajansı ile işbirliği yapar. | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Perş. Nis. 26, 2007 8:24 am | |
| | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Nis. 29, 2007 8:34 pm | |
| | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Perş. Mayıs 10, 2007 5:38 am | |
| | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Bunlar da küresel acayiplikler Perş. Mayıs 31, 2007 11:09 am | |
| Bunlar da küresel acayiplikler Küresel ısınma, Türkiye'nin doğal dengesini altüst etti. Artık Ankara'da Afrika papağanları yaşıyor, Akdeniz'de okyanus balıkları yüzüyor, İç Anadolu'da keneler cirit atıyor. Önlem alınmazsa felaketin bilançosu çok daha ağır olacak
Önay Yılmaz - İstanbul
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, küresel ısınmanın etkilerinin Türkiye'deki canlılar üzerinde de görülmeye başlandığını söyledi. Side'de, ağız yapısı testere şeklinde olan iki balık türünün diğer balık türlerine büyük zarar verdiğini anlatan Çetin, "Bu da sosyo ekonomik açıdan sıkıntılar yaratacak" dedi. Çetin, küresel ısınmanın yaratacağı etkileri ve Türkiye'deki çevre sorunlarını şöyle anlattı:
Bir zamanlar göldü, otoyol oldu
Şu ana kadar Türkiye'de 256 bin hektar sulak alan kurutuldu. Örneğin 1970'li yıllarda Avlan Gölü'nün ortasından yol geçirildi. İklimi değişen bölgedeki elma üretimi hızla düştü. Kuşların yöreyi terk etmesiyle sedir ağaçlarını yok eden sedirbitinin popülasyonu arttı.
Kene istilasının nedeni sığırcıkların yok oluşu
Kenelerin özellikle İç Anadolu'da çoğalmasının en önemli nedeni, bu hayvanlarla beslenen sığırcık gibi bazı böcekçil kuş türlerinin son 20 yıl içinde hızla azalması. Buna da tarım alanlarında kullanılan kimyasal ilaçlar yol açıyor. Bakanlık, kenelerin görüldüğü bölgelerde ilaçlama yapıyor. Ancak ilacın yan etkileri yeterince göz önüne alınmıyor.
Ankara'da Afrika papağanı yaşıyor
Dünyada sadece Afrika, Amerika, Asya ve Okyanusya'nın tropikal bölgelerinde yaşayan yeşil papağanlar, artık Ankara'da da yaşamaya başladı.
Atkestaneleri bile şaşkına döndü
Karasal iklim özelliği taşıyan Ankara'da atkestanesi ve malta eriği gibi ılıman iklim yemişleri yetişmeye başladı. Ankara'da mayıs ayının ilk haftasında son 80 yılın en yüksek sıcaklık değerleri (30-33 derece) görüldü. Yağışlardaki düşüş tarımsal üretimi olumsuz etkiledi. Buğdayın yüzde 50'si tarlalarda kurudu.
Karadeniz'i hortum vuracak, Akdeniz kavrulacak
Küresel ısınma yakın gelecekte Akdeniz ve Doğu Karadeniz bölgelerinde denizsel kökenli hortumlara yol açacak. Denize kıyısı olan yerlerde sel felaketleri yaşanacak. Doğu koridorunda Kars, Erzurum, Ağrı'da kışlar daha soğuk geçecek. Ani soğuk dalgaları olacak. Akdeniz ve İç Anadolu'da kısa süreli çok yüksek sıcaklık dalgaları meydana gelecek.
Erkeklerin sperm sayısı hızla azalıyor
Dünya nüfusu BM raporuna göre 2050'de 10 milyara ulaşacak. Ancak doğa, bu artışa 'dur' diyecek. Fırtınalar, sel baskınları, depremler ve savaşlardan dolayı insan popülasyonu hızla azalacak. Çünkü dünyanın ekolojik kapasitesi bu yükü artık kaldıramıyor. Erkeklerin sperm sayısı şimdiden azalmaya başladı. Kısırlık başlıyor.
Toplu arı ölümlerine dikkat
Toplu arı ölümleri ekosistemin hızla çöktüğünün önemli bir göstergesi. Canlı sisteme zarar veren insan faaliyetleri, ekolojik çöküntüyü kaçınılmaz hale getiriyor.
Kaçkar'daki buzullar eriyor
Ilgaz Dağları Milli Parkı'nda eğreltiotları artık sonbahar ayında yaprak dökmüyor. Kızılcahamam Milli Parkı'ndaki ciğerotu türü sayısı 20'den 4'e düştü. Kaçkar Dağları'ndaki buzullar eriyor.
Kömürlü santral ısrarı felakete yol açacak
Birleşmiş Milletler İklim Konseyi, küresel ısınmaya neden olan kömüre dayalı termik santralların kapatılması kararını aldı. Oysa hükümet yeni termik santralların açılacağını duyurdu.
İstanbul'da deri kanseri vakaları artıyor
Avrupa Uzay Dairesi'nin verilerine göre, Marmara Bölgesi'nde belirgin bir kirlenme var. Bu gaz, akciğer ve solunum hastalıklarına yol açıyor. İstanbul'daki deri kanseri vakaları hızla artıyor. http://www.milliyet.com.tr/2007/05/31/yasam/yas01.html | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Perş. Mayıs 31, 2007 11:26 am | |
| İnsanın üremesinin artık yavaş yavaş azalması çok hoşuma gitti.
O kadarda zeki bir canlı olmadığımız nasılda belli... | |
| | | crybaby Moderator
Mesaj Sayısı : 91 Yaş : 39 Kayıt tarihi : 04/01/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Tem. 01, 2007 2:34 pm | |
| Kavrulduk geçen hafta Küresel nolur artık ısınma ( | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| | | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Tem. 01, 2007 3:05 pm | |
| | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Tem. 01, 2007 3:06 pm | |
| | |
| | | ferzze yeşil
Mesaj Sayısı : 66 Yaş : 43 Kayıt tarihi : 25/06/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Tem. 01, 2007 4:55 pm | |
| | |
| | | ferzze yeşil
Mesaj Sayısı : 66 Yaş : 43 Kayıt tarihi : 25/06/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Tem. 01, 2007 4:55 pm | |
| | |
| | | gezgin göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 297 Yaş : 45 Kayıt tarihi : 01/05/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Salı Tem. 03, 2007 12:23 pm | |
| | |
| | | fnd06 Moderator
Mesaj Sayısı : 387 Yaş : 43 Kayıt tarihi : 24/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Çarş. Tem. 04, 2007 4:38 am | |
| çok tatlı içten bir foto çok sevdim... | |
| | | Karl gri
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 21/04/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Çarş. Tem. 04, 2007 12:47 pm | |
| bence bu konuyu görünce hep bu yazıyı hatırlarım paylaşayım uygun olursa =)
penguen dergisinde yazan met üst e ait bir yazı
KÜRESEL ISINMA son yıllarda ne çok duyuyoruz bu tanımlamayı depremle yaşamaya alışmak gibi küresel ısınmayla da yaşamaya alışmamız isteniyor oysa ikisi de önlenebilir çare bulunabilr insan uygarlığının yegane evrensel umudu sosyalizmi kendilerince öldürdükten sonra baktılar ki insanın içindeki umut etme ve hayal kurma iç güdüsü yok olmuyor dolayısıyla küresel ısınmadan ziyade kişisel ruh üşümesi yaratmaya çalışıyorlar artık amerika kendi halkını öcülerle devletlerle korkularla yönetiyordu, şimdi dünyayı da aynı yöntemle yönetmeye çalışıyor umutsuz, hayalsiz, amaçsız insanlardan oluşsun isteniyor dünya nüfusu hem küresel ısınmaya sebep olan şeyler yapıyorlar hem de bunun belgeselini çekip milyarlar kazanıyorlar hem dünyanın 10 yıllık ömrü kaldı diyorlar hem de ortadoğuda, dünyanın her yerinde 150 yıllık vahşi projelere imza atıyorlar küresel ısınma var! doğru ancak amerikasız bir dünya kendi kendisini kısa sürede tamir ve rehabilite edebilir hayallerinizi umutlarınızı ütopyalarınızı sıcak tutun... NE AMERİKA NE AVRUPA BAĞIMSIZ BİR DÜNYA!.. met üst | |
| | | yeşil Moderator
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 36 Kayıt tarihi : 04/04/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Çarş. Tem. 04, 2007 4:57 pm | |
| sanırım 2007 ocak veya şubat ayıydı,cumartesi gecesi makina programını izlerken gecenin üçünde çevre bilimci sayın ümit şahin katıldı ve küresel ısınma hakkında öyle şeyler söylediki,ben ertesi gün dilim döndüğünce küresel ısınmayla ilgili aşağıdaki maili yazdım ve ulaştırabildiğim kadar insana ulaştırmaya çalıştım:
sevgili arkadaşlar sizinle önemli bir konuda konuşmak istiyorum.umarım dün makina programını izlemişsinizdir.programa çıkan çevre bilimci sayın dr. ümit şahin,gecenin bir yarısı bir eğlence programında bu kadar ciddi bir adamın ne işi var dedirticek kadar ciddi açıklamalar yaptı.ve ben dinlerken o kadar ürktüm ki ertesi gün bir mail yazıp ulaştırabildiğim kadar insana ulaştırma gereği duydum.izlemeyenler için çok kısa bu ürkütücü konudan dilim döndüğünce,maalesef çok bilimsel konulara giremeden bahsedicem.son zamanlarda sıkça duyduğumuz KÜRESEL ISINMA.bu küresel ısınma dediğimiz olaya maalesef doğa değil biz insanlar neden olduk.dünya yüzyıllar boyunca belli periyotlarda ısınır ve soğur.şuan dünya soğuması gerekirken resmi verilere göre 3 ila 6 derece arasında ısındı ve ısınmayada devam edicek.eğer böyle giderse,sadece 10 yıl sonra ciddi anlamda kıtlık ve kuraklık yaşanıcak,içicek su bulamıcaz ve yediğimiz besinleri üretmek için su bulunamayacak dolayısıyla bir süre sonra bizde yiyecek birşeyde bulamıcaz.bu sadece 10 yıl sonra olmaya başlıcaklar gerisini artık siz düşünün.küresel ısınmanın varlığını kabul ettiğini ve bunun için elinden geleni yapıcağını belirten ülkeler için hazırlanmış bir yazı varmış ve bunu sadece 3 ülke kabul etmemiş.avusturalya, ABD ve türkiye.türkiye sayın başbakanı neden olarak önce kalkınmamız gerektiğini küresel ısınma diye bir şey olmadığını söylüyomuş.arkadaşlar ne kalkınması 20 veya 30 yıl sonra kalkıncak bir dünya olmayacak,bu yüzden biz elimizden geleni yapalım.ben 19 yaşındayım 10 yıl sonra 29 yaşında hayatımın belki en güzel çağlarında su için savaşıcam.ya siz 10 yıl sonra kaç yaşında olucaksınız? ben hayatımda ilk defa böyle birşeye kalkışıyorum.lütfen bu maili gönderebildiğiniz kadar insana gönderin,ailenizin,sizin,gelecekte kuracağınız ailenizin hayatı söz konusu,ciddi anlamda 10 yıldan söz ediliyor,ülkemizinde o bahsettiğim yazayı imzalaması gerekiyor.maili ulaştırmak dışında daha fazla şey yapmak isteyenler 28 nisanda kadıköy meydanındaki miting e katılabilirler.bu maili en azından okuyanlara çok teşekkür ederim.. | |
| | | yeşil Moderator
Mesaj Sayısı : 64 Yaş : 36 Kayıt tarihi : 04/04/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Çarş. Tem. 04, 2007 5:15 pm | |
| | |
| | | gezgin göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 297 Yaş : 45 Kayıt tarihi : 01/05/07
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Perş. Tem. 05, 2007 3:08 pm | |
| nuhun ahşap gemisi de kurtaramayacak gemiye alınacak hayvan kalmayacak, kalan hayvan da bizim türümüz onlar da birbirini yiyorlar zaten. | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| | | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Tem. 22, 2007 10:02 am | |
| | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Su Savaşları Geliyor mu? Geldi mi? Salı Ağus. 07, 2007 12:44 pm | |
| | |
| | | taziko göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 455 Kayıt tarihi : 22/12/06
| Konu: Geri: KÜRESEL ISINMA Paz Ağus. 19, 2007 7:59 am | |
| yıllardır çevreci gençlik ödünsüz mücadele verdiler bu mücadeleyi verenler bizim gönlümüzde genç kaldı, ölümsüz oldu. yıllarca tutuklandılar bu mücadeleyi verenler. yılmadılar, yıldıramadı sistemi kendine çevirmeye çalışan zihniyet. Bugün kalkıp küresel ısınma adına ahkam kesen sözde idareciler hala idare ettikleri insan topluluklarını bilinçlendirmekten uzak slk ça söylemlerle hala oyalıyorlar.. kendileri de anlamadılar galiba tehlikeyi diyecem ama (işlerine gelmedikleri için yapmadıklarını anlayacak kadar zeka kırıntım var ) daha fazlasını şöyleyip anlayacakları dilde konuşup ağızdolusu küfür etmek istiyorum..... ama küfür bulamıyorum. kısadan hisse idare etmeye çalıştıkları toplumları sadece ve sadece tüketim ile ilgili eğitip sözde mutlu ediyorlar. ne demeli ki ??????????????????????? | |
| | | | KÜRESEL ISINMA | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |