SENİ KENDİMDEN BİLİRİM
Denedim...
Hem de defalarca...
Sana ait ne varsa yüreğimden bedenimden,
belleğimden silmeyi denedim.
Beceremedim işte...
Olmadı.
Soluklarım yarıda kaldı hep. Çıkarmamak atmamak silememek adına sana ait her şeyi, uyduruk sebeplerle avuttum kendimi.Kutsi aşk-ı ankebut gibiydi sanki yaşananlar. Ne kadar uzağımda olursan ol seni görmesem dokunamasam ve sen bilmesen bile,her gün her saniye mesafelere aldırmaksızın görünmez ağlarla seni kendime bağlıyorum hem de sımsıkı...
Gittin gideli makam-ı segah yoldaşım oldu.Bu aşkın şahidi melekler bir bir köşelerine çekildi.Kamer elini ayağını çekti üzerimden.Gecenin sağırlığı günün çığlıklarıyla hemhal olurken senin koynun diye ecelin koynuna uzandığımda, ötelerden sessizce gel diyordun bana...
Gel...
Ruhum avuçlarının içinde.
Sonrası...
Sonrası malum.
Yine ayrılığın tesbihi çekiliyor yüreğimin başköşesinde.Onca denizler geçtik ne ummanlar gördük seninle... Bir yudum suda boğulmak var mıydı böyle? Baharın orta yerinde zemheriye sevdalanmak var mıydı? ...
Bu aşk, aşk kalemimi kırdı benim.Karanlık düştü yüreğime.Mecalim kalmadı.
Dibe vurdu çürümüş yüreğim.
Gecenin son deminde, son gecenin külleriyle bir başıma kalınca anlıyorum...
Gittin...
Ve gelmeyeceksin bir daha.
Ben geldim, sana geldim demeyeceksin. Kavga etmeyeceksin, didişmeyeceksin benle olur olmaz şeyler için.
Ağlamayacaksın kollarımda. Nefes almayacaksın.
Paylaşmayacaksın hüzünlü bir şarkıyı.Üzerimi örtmeyecek, ısıtmayacaksın ellerinle ellerimi
Sevmeyeceksin bir daha beni biliyorum.Ama unutmayacaksın da... Unutamayacaksın.
Ruhundaki fırtınayı dindiremeyeceksin.Karanlık düşecek gönlünün ziyasına.Ne zaman ay geceye tutulsa, tutulup kalacaksın maziye.
Ne varsa düne ait bir bir yakmak isteyeceksin...
Ellerin titreyecek vazgeçeceksin...Sonra sevmemek başka, unutmak bambaşka diyeceksin. Unutamadığın sürece, sevdiğini bile bile,kendini kandıracaksın.
İllaki vazgeçtim diye haber göndereceksin uzaklara.Haber bekleyeceksin sonra nerde nasıl, napıyor diye?
Sonra bir bir düşüneceksin ona ait ne varsa. Oturup ağlayacaksın. Gözyaşların geceyi yakacak ve intikam alırcasına gece seni.
Seni kendimden biliyorum...
Hem duam hem bedduamsın. Hem çarem hem çaresizliğim. Hem ümidim hem ümitsizliğim.Hem tam anlayamayanım hem tamamlayanımsın.
Seni kendimden biliyorum. Sen benim üç noktamsın...(hayal/ yalan/ ölüm)
seni kendimden biliyorum
inkar edeceksin yanlızlığı (mı)
içindeki çığlıkları sadece kendin dinledin sanacaksın
bilmeden o çığlığın bana ulaştığını
çözmeye çalıştıkça karışacak seni bana bağlayan düğüm
seni kendimden biliyorum
bensin sen tıpkı benim sen olduğum kadar bensin
bendesin.....
hiç bitmeyecek hikayemsin
kitabında benim satırlarımada yer verdiği icin Hüseyin Ekinci'ye teşekkür ederim
‘’İşte bir şiirin hikâyesi’’sessizce sensizce'nin serzenişi...