işten çıktım ayaklarım gitmedi he zaman gittiğim otobüs durağına kendimi karanfil sokağın köşesinde pizeryada buldum kendi sesim ürküttü bu gün beni kendi gölgemden korktum uzun zamandır kendim için bişey yapmadığımı farkettim, neden dedim hep birileri mutlu olsun diye yaşadım hiç mi hakkım yok ve bir kadeh kırmızı şarap ısmarladım kendime yanında eski kaşar
))) unutmuşum neredeyse tadını kendimle kadeh tokuşturdum sonra bir tane daha kaderime isyan değil bu sakın öyle anlamayın boşluk mu özlemmi içimdeki anlayamadım kendimi çözmeye çalıştım bu saate kadar. o kadar karışmışki içim dışım aynadaki görüntümü tanıyamadım sonra kalk dedi içimdeki sibel ve ayaklarım hala eve gitmek istemiyor neydi beni o kadar sevdiğim evime götürmeyen bu gün neydi canımdan çok sevdiğim kızlarımı bile göremez eden ve yalan söyletip tek tek başıma kadeh tokuşturmaya gönderen işte şimdi de bir net kafedeyim tek huzur bulduğum derin duygulara geldim içim kötü içim kanıyor ve kanatanın ne olduğunubilmiyorum hala ayaklarım eve götürmüyor beni oysa evde olamam gerek geç bile kaldım birde yalan söyledim işlerimiz uzadı diye ben, ben osa hiç yalan söylemzdim bu gün neden söyledim ki sırf eve gitememek kendimle kalabilmek mi derdim anlamaması mı yoksa evdekilerin benimde bana ihtiacım olduğunu şimdi ben bunları yazıyorum ya belki dostları şaşırtıyorum hiç karşılaşmadıklarıbir sibel profili çizdim şu an ama bu gün sibel böyle bugn sibel böyleee cevap gelecek belki belki okumadan çıkacağım daracık duman altı yarıdan fazlası gençlerle dolu bu net cafeden
))) içimi dökmek istedim derin derin, derin duygular'a derin duygu selimden anlatmak istedim...hala o kafedeyim hala ayaklarım eve götürmüyor ağlayamıyorum'da işin kötüsü neden diyecekler neye üzüldün'de ağladın kimse bilmiyor içimdeki fırtınayı hep gülen sibel'i gördü herkes içimdeki ağıdı duyurmadım ama feryad etmek geliyor içimden bu gün, ah eve gitmek olmasa... ah firenlemesem... bu gün ankara sokakları dar bana neden bilmiyorum bedenim bile dar geliyor ruhuma ...