Ayşe ARMAN,
aarman@hurriyet.com.trAlinur Velidedeoğlu'nun Midnight Express savaşı
1999. 8 yıl önce. Cannes'da "Life is Beautiful" filmi gösteriliyor. O
müthiş film. Hani sonradan Oscar aldı.
Davetliler arasında reklamcı Alinur Velidedeoğlu da var.
*
Pırıl pırıl, şahane bir hava. Güneş, çapkın çapkın göz kırpıyor.
Davetliler, Carlton Oteli'nin plajındalar. Pek çok milletten insan bir
arada.
Alinur'un karşısında kırık ama sevimli bir Türkçe ile konuşan bir
Amerikalı var. Alinur da o gün son derece neşeli, fırsatı kaçırmıyor,
espriyi patlatıyor:
"Sevgiliniz güzel miydi?"
"Hayır" diyor Amerikalı en ciddi haliyle, "İsterdim ama Türk sevgilim
hiç olmadı..."
"Nasıl oluyor da kendinizi Türkçe bu kadar iyi ifade ediyorsunuz o
zaman? Nerede öğrendiniz dilimizi..."
"Hapishanede" diyor adam. "Ülkenizin hapishanelerinde beş sene
yattım..."
Sessizlik.
Alinur soruyor:
"Hapse neden düştünüz?"
"Esrar kaçırıyordum, yakalandım..."
"Allah Allah yaşadıklarınız Midnight Express'in hikáyesine
benziyor..."
Amerikalı da, "Benzemiyor, ta kendisi!" diyor.
*
"Dünya küçüktür" dedikleri şey, bu olsa gerek.
Bir reklamcı olarak Midnight Express'in ülkemize verdiği zararın kolay
kolay telafi edilemeyeceğine inanan Alinur Velidedeoğlu, hiç aklında
yokken, karşısında filmin kahramanı Billy Hayes'i buluyor. Ne var ki,
olayı bizzat yaşayan kişi, yani Hayes, olan biteni filmden çok farklı
anlatıyor.
"Bana Türk hapishanelerinde kötü davranılmadı" diyor, "Türkiye'deki
cezaevlerini Amerika'dakilere tercih ederim."
Söz konusu filmin, kasten Türkleri karalamak için çekildiğini
söylüyor. En önemlisi de kendisinin öyle şeyler yaşamadığını
anlatıyor.
Alinur birdenbire,
"Bu bana aktardıklarınız kameraya da söyler misiniz?" diyor, "Madem
Türkleri bu kadar çok seviyorsunuz..."
"Hay hay" diyor Hayes, "Ben derdimi dünyaya anlatamadım, belki
sayenizde sesimi duyururum..."
Ve Carlton Oteli'nin plajında, Alinur Velidedeoğlu'nun sorularını
kamera karşısında yanıtlıyor.
*
Tekrar ediyorum, bunlar tam yedi yıl önce oluyor. O röportaj,
Türkiye'de yayınlanıyor. Bu tabii Alinur'u kesmiyor, o istiyor ki bu
gerçeği, bütün dünya öğrensin.
Bugüne kadar Midnight Express'i izleyip Türkiye hakkında olumsuz
fikirlere sahip olanlar, meseleyi bir de olayın kahramanından farklı
şekilde dinlesin.
CNN'i, ABC'yi, BBC'yi arıyor.
Söz konusu röportajı ulaştırmak istediğini söylüyor.
Cevap: "Çok teşekkür ederiz ama biz ilgilenmiyoruz..."
Nedense Avrupalı ve Amerikalı hiçbir kanal Hayes'in anlattıklarını
yayınlamayı kabul etmiyor. Oysa Midnight Express, sağda solda
gösterilmeye devam ediyor.
*
Ve derken...
Youtube icat ediliyor ve salgın haline geliyor.
Alinur'un aklına da şöyle bir fikir düşüyor. Eğer bu röportaj
Youtube'da yayınlanırsa, herkes izler ve gerçeği öğrenir.
Ve çok "tık" alırsa daha uzun süre yayında kalır ve dünya üzerinde
daha çok insan neler olup bittiğinin farkına varır.
Anladınız...
Alinur Velidedeoğlu, Midnight Express hikáyesini kampanyaya
dönüştürmek istiyor. Hepimizin iş edinip, Youtube'a girip o filmi
izlememizi istiyor.
Onun bu işten her hangi bir kazancı olacak mı?
Hayır.
O, sadece bu meseleyi gerçekten kafaya takmış biri. Tutturuk yani.
Bana da o kadar söyledi ki, sonunda gittim seyrettim. Ve düşündüm.
Haklı aslında, korkunç bir şey bu. Birinin başından geçenleri, biri
çarpıtıyor ya da kendi yorumunu katıyor ve bunun filmini yapıyor.
O film de, senin ülkenin imajı oluyor. Sen istediğin kadar, "O öyle
değildi böyleydi" de... Midnight Express filminin hikayesi bu.
Bu ülke, milyonlarca dolar para kaybetti o film yüzünden. Bir türlü
doğrultamadığı bir imajı oldu.
Düşünsenize, geçenlerde Abdullah Gül Washington'a gitti, o gün bile
film gösterildi. Milyonlarca Amerikalı filmi tekrar izledi. Şimdi o
gece Midnight Express'in yayınlanması önceden planlanmış mıydı bilemem
ama siz sonuca bakın. Hangi yabancıyla tanışırsanız tanışın, bildiği
birkaç şey vardır ülkemiz hakkında: Göbek dansı, şiş kebap, Ayasofya,
İstanbul ve Midnight Express...
Bu film yüzünden bozulan imajımızı tersine çevirebilir miyiz
bilmiyorum ama olayın "esas oğlan"ını da bir dinlesek diyorum.
Meraklılar için, Youtube'a girin, Alinur ya da Midnight Express yazın
röportaj çıkıyor. İzleyin... Bir katkınız olsun...
İngilizcesi:
https://www.youtube.com/watch?v=TweU77cDrgEhttps://www.youtube.com/watch?v=NqPMI6BnINI&mode=related&search=Türkçesini dinlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=WMsNPCVbNhw&mode=related&search=https://www.youtube.com/watch?v=_JTRs8e-FRk&mode=related&search=