En nihayetinde kırgın bir krizantem çiçeğiydi sensizliğim,
Solgun benizli,
Yumak yumak ve çılgın gecelerin tükenmeyen yansımaları.
Her ‘’keşke’’ kelimesi, sonunda seni yüklüyordu yüklemlere,
Ve bir parantez açıyordu gizli özneler senin için.
Talan edilmiş bir yaşamdan sana bir güzergâh yoktu,
Bir parça umut yoktu iklimlerin acı kaderlerinde.
Sensizliğin ortasında çöl yalnızlıkları esti her daim,
Susamıştım oysa
Ve kadeh sarhoşlukları serinletmeye yetmiyordu yanmış umutlarımı.
Yaşama azmi tükenmekte olan erkekliğim,
Kendinden utanıyor sensizlik abidesi gün dönülerinde,
Ve bir mektup yazıyor sensizliğin koynuna, pulları gözyaşlarıyla.
Tekrar ağlıyor sevdiğim,
Tekrar ağlıyor erkekliğim…
Sensiz nereye gitsem vizitesi hakaret olan kerhane...
Sensiz namuslu kalmak zor sevdiğim...
Kirlenecek yokluğunda konsomatris bedenim...
Zor dayanıyorum hasretinin yoksulluğuna, imdat sevdiğim!
Kırk kanaat geçiniyor zaten yokluğunda erkekliğim...
http://www.netlarus.com/parantezicihayatlar/