al çıkar beni buralardan gökhan.gidelim,götür adressizliğimizin en sığ kuytusuna.biz yaşıyalım yangınsa yangınımızı,umutsa umudumuzu.ve o yada bu değil.yada öyle veya böyle.biz,ve gerekenimiz değil...istediğimiz gibi.gidelim gökhan.o herşeyden uzaklığımıza,o saf ve lekesiz bizliğimize.bırak gidelim çam uğultularına,özgürlüğümüze.ayıpsısızlığımıza,"doğrunu yaşarsın"ınımıza.gidelim gökhan.şairin tesellisi şiir olacak elbette diyen yanlarımıza inat."teselli aramadık hiç"lerimize gidelim.al götür beni gökhan buralardan.sadece anlattığımız, ve dileyen her yüreğin üstlendiği anlamlarımıza yağalım yoğunluğumuzca.kurabildiğimizce bizli cümleler kuralım yine.varsın olsun,biz diye diye yalnız kalalım.küsemedik ya senle hayata, bırak burdan sonrada en hassas alınganlığımızla tutunalım devamımıza.gökhan...farkındamısın? olduk olmadık her yere,sürttüğün zaman leke bırakan herşeyle bişeyler anlatır,bişeyler karalar oldun.derdi yaşamak olan herhangi birinin dikkate değer bulmadığı boş objelere,elinde olmadan,hatta farkında bile değil bi tavırla anlamlar yükler olduk.ve bu canımızı yakar,inadımızı zedeler oldu.gökhan farkındamısın birileri bizi dinliyor.ve gökhan ben bugüne kadar hiç yapmadığım,yapamam sandığım herşeye karartır oldum gözümü.seni ele veriyorum,ulu orta anadan doğma salıyorum seni meydanlara.ayıplanacakmışız,yadırganacak umursamadan.bu diyorum senden bahsederken ki çekingensizliğimin parmağıyla işaret ede ede.bu o...bu biz...