1 Mayıs...

BUNU

Bir tarafa yattıktan sonra evrim geçirip matruşka bebek olanlara ithaf etmekte yarar var....

ÇOKKKK iyiiii YAHU.

Sevdimmmmmmmmm

İşçileri sevmek için araba yakmaya, dükkan bombalamaya, polisin kafasını yarmaya gerek yok işte... Lakin daha bugün çocuğu gözaltına alındığı için ağlayan ''İŞÇİ BİR BABA GÖRDÜM''

BABALARIMIZIN BAYRAMINI ZEHİR ETMEYELİM...
DOYA DOYA YAŞASINLAR İSTERİM

Matruşka bebekler, bilindiği üzere iç içe girerler

Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal...


Bunu biz başardık farkında mısınız? Hiçbir ideolojinin gölgesine girmeden, sadece kırımızı / beyaz bayraklar ile, meydanlarda otobüs yakmadan, araçların camlarını aşağı indirmeden, polis ile çatışmadan, dükkanlara molotof kokteyli atmadan, kimsenin canını yakmadan! Kimsenin burnu bile kanamadan... Tüfek alıp dağa çıkmadan, anne karnında bebek öldürmeden! Yalnız ve yalnız kırmızı / beyaz bayraklar altında, türbanlı, başörtülü, başı açık kız kardeşlerimiz, ablalarımız ile kol kola... Meydanlarda, bunu biz başardık! Komünist, sağcı, solcu, başı açık / kapalı demeden... Meydanlarda bunu biz başardık! Ben bizimle gurur duyuyorum bu sefer...

kırmadan, dökmeden de yapabiliyoruz!
guruplaşmadan, insanları sınıflandırmadan da yapabiliyoruz...

Herkes bunun farkına varsın isterim

parantezicihayatlar demiş ki:

İşçileri sevmek için araba yakmaya, dükkan bombalamaya, polisin kafasını yarmaya gerek yok işte... Lakin daha bugün çocuğu gözaltına alındığı için ağlayan ''İŞÇİ BİR BABA GÖRDÜM''

BABALARIMIZIN BAYRAMINI ZEHİR ETMEYELİM...
DOYA DOYA YAŞASINLAR İSTERİM

Babalar-Analar kol kanat gerer yarınlarına (çocuklarına)

BUNU İÇ İÇE SAKLANANLAR BİR DÜŞÜNSÜN DERİM BEN.

Depar'dan Sevgili HaCKeR in objektifinden.

http://depar.forumotion.com/Genel8482-c1/Ilginc-Resimler-Komik-Olaylar8482-f4/coplukten-t147-75.htm

Diğer resimleri görmek isterseniz link e tıklayınız

Sadece okuluma gitmek istiyordum... Dostlarımla bir sigarayı paylaşmak, okul çıkışı bir bardak çay eşliğinde dertleşmek istiyordum... Dost olmaktı asıl olan... Başka hiçbir şeyleriyle ilgilenmiyordum... Bir gün ders çıkışı lavaboya gittim... Yüzümü yıkamak için eğildim... Geri doğrulduğum zaman boğazımda bir demir soğukluğu hissettim... Boğazıma bıçak dayandığnı aynadan gördüğüm zaman anladım... Kimin benimle ne derdi olabilirdi ki? Kime ne yapmışlığım vardı? Bıçağın soğukluğu boğazımda yutkunuyordum... Babam anlatırdı hep... ''Bizim zamanımızda okula gitmek ölüme gitmek gibiydi oğlum! Hep birbirlerini yerlerdi... Olan bize olurdu! Siz çok şanslısınız!''

Babamın sandığı gibi şanslı olmadığımızı bu sesi duyduğum zaman anladım...
'Yarına saçlarını kesip okula geleceksin! Küpeni de sökeceksin!
Yoksa olacaklardan biz mesul değiliz...''

Hiç korkmamıştım... Hiçbir şeyde hissetmiyordum bunu yapanlara karşı... Ne nefret, ne de kin... Sadece üzülüyordum... Ne kadar da boş işlerle hayatlarını harcıyorlardı... Akşam eve gittiğimde her zaman ki gibi uyudum... Sabah ne saçıma ne de küpeme dokunmadan okula gittim... Daha okul yolunda sakallı, hepsi birbirine benzeyen acayip oğlanlar yolumu kesti...

- ''Selam yoldaş! Biz şu kişileriz... Duyduk ki seni tehdit etmiş faşistler...
Korkma birşey yapamazlar... Bugün sen bizimle takıl!''

-Benim adım yoldaş değil... Cihan! Ayrıca ben korkmuyorum... Korktuğumu nereden çıkardınız ki... Merak etmeyin onlar sadece korkacağımı sandılar ve ondan yaptılar...

Ogün, onlarla takıldım yine de... Ne kadar da güzeldi... Birlikte çay içtik kantinde... Sigara ikram ettiler bana... Ben de onlara... Hiçbirine bir pencereden bakmıyordum... Hepsi özünde iyi çocuklardı... Bundan önceleri ülkü ocağı denen yerlere de gidip çaylarını içmişliğim vardı... Her iki tarafında istediği ''Daha güzel bir Türkiye idi''... Peki onları birbirine düşman kılan şey neydi? İşte o an anladım ki; her iki tarafta ''İç içe geçmiş matruşka bebeklerdi!''

Aynı gün ders çıkışı kampüs önünde bir polis ekibi fark ettim... 'Ne oldu burada?' diye sorduğum zaman anlatmaya başladı Kahraman Maraşlı güvenlik görevlisi... O sempatik şivesi ile... ''Ülkücüler bir çocuğun boğazına bıçak dayamışlar... Solcular da hesabını kesmeye kalkmışlar... İki taraftan da birer kişi bıçaklanmış... Diğerlerini polsi aldı götürdü...''

O an kahroldum... Ne de hazırlarmış birbirlerini gırtlaklamaya... Beni üzen ise şu olmuştu... ''Ben sadece bir araç olmuştum! Ben bir mazerettim o saniyeden sonra... Ne Cihanlığımı bildim, ne de insanlığımı... Ben üzerine kan sıçramış bir mazerettim sadece... Kardeşin kardeşi bıçaklamasına vesile olan bir araç! O kanlı bıçak ile aynı kefedeydim...''

Sonraları solcu taraftan bıçaklananı ziyaret etmemi istediler... 'Senin için bıçaklandı'dediler... Ben ise gitmedim... Ne sağcıya, ne de solcuya gitmedim... Küsmüştüm hepsine... Savaşın ortasında kalmış küçük bir çocukcağız gibi küsmüştüm! Ben kimseye kırgın değildim! Kimse ile görülecek bir hesabım yoktu... Sadece bir araç olmuştum...

Çıkın dedim kaplarınızdan...
Bir olun ve akın...
Mevlana'ya akın, Yunus Emre'ye uçun...

O an haykırdım içten içe...

İç içe geçirilmiş Matruşka bebekler!
Babam yanılıyor...
Hala iç içeler!

İşte tam da buradalar...

Tahta, kukla, boyalı matruşka bebekler!