chiron Moderator
Mesaj Sayısı : 217 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 15/04/07
| Konu: Bir gökdelenin yüksekliğini barometre ile nasıl bulursunuz? Cuma Mayıs 04, 2007 6:00 am | |
| Bu soru Kopenhag'daki bir üniversitenin fizik sınavından alınmıştır;"Bir gökdelenin yüksekliğini barometre ile nasıl bulursunuz?anlatınız." Öğrencilerden birinin cevabı; "Barometrenin ucuna ip bağlarsınız.Sonra gökdelenin tepesinden asıp sallarsınız.Bbarometre yere değdiğinde barometrenin boyunun toplamı gökdelenin yüksekliğini verecektir."
Bu oldukça orjinal cevap,hocayı çileden çıkartmaya yetti ve öğrencisi dersten kaldı.
Öğrenci cevabının doğruluğu konusunda itirazda bulundu ve üniversite durumu çözmek için başka bir hoca gönderdi.
Yeni hoca,cevabın aslında doğru olduğuna, fakat kayda değer bir fizik bilgisinin varlığını göstermediğine karar verdi.
Sorunu çözmek üzere;öğrencinin en azından asgari bir temel fizik bilgisi olup olmadığını anlamak için ona altı dakika vererek sorunun sözlü cevabını vermesi kararını aldı.
Genç,ilk beş dakika sessizliğe gömüldü. Alnı düşünceden kırış kırış olmuştu. Hoca zamanın tükenmekte olduğunu hatırlattığında genç,çeşitli cevapların olduğunu,fakat hangisini kullanacağına karar veremediğini söyledi. tekrar acele etmesi söylenince şöyle cevapladı;
"İlk olarak,barometreyi gökdelenin tepesine çıkartıp kenarından aşağı bırakıp yere inene kadar geçen süreyi ölçersiniz.Binanın yüksekliği(H=0.5*g*t2)formülü uygulanarak hesaplanabilir.Fakat barometre için kötü bir seçim..."
"Veya güneş parlıyorsa,barometrenin yüksekliğini ölçersiniz.Bundan sonrası basit bir orantıyı çözmek olacaktır.
"Fakat bu konuda gökbilimsel bir cevap istiyorsanız barometrenin ucuna bir sicim bağlayıp onu bir sarkaç gibisallandırabilirsiniz;önce yer seviyesinde daha sonra dagökdelenin tepesinde.Yüksekliği(T=2 pikare k v k)(I/g) formülündeki farktan yararlanarak bulabiliriz."
"Yahut gökdelenin dışında bir yangın çıkış merdiveni varsa,barometreyi bir cetvel gibi kullanarak yukarıya çıkarken gökdelenin boyunu barometre yüksekliği biriminden sayıp bunları toplayabilirsiniz."
"Eğer illede sıkıcı ortodoks olmak istiyorsanız,tabii ki barometre ile gökdelenin tepesindeki ve yer seviyesindeki basıncı ölçer milibar cinsinden çıkan farkı feet e çevirirseniniz ve yüksekliği bulursunuz."
"Ancak bizler daima zihnin bağımsızlığını ve bilimsel metotlar kullanma konusunda teşvik edildiğimiz içindir ki,en iyi yol şüphesiz hademenin kapısını çalmak ve yeni bir barometre isteyip istemediğini sorarak gökdelenin yüksekliğini söylemesi durumunda ona bu barometreyivereceğimizi söylemek olurdu."
Öğrencinin adı: NIELS BOHR,Fizik dalındaNobel Ödülü kazanan tek Danimarkalı. | |
|
LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Bir gökdelenin yüksekliğini barometre ile nasıl bulursunuz? Ptsi Mayıs 07, 2007 7:54 am | |
| Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar; Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.- Evet her şeyi Tanrı yarattı!
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine "evet efendim" diye yanıtlar.
Profesör devam eder;
- Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan varolduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız "Kesinleştirme" prensibine göre de Tanrı şeytandır.
Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı'nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.
Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve - Bir soru sorabilir miyim profesör? der. Profesör de sorabileceğini söyler. Öğrenci ayağa kalkar ve "Soğuk var mıdır"? diye sorar.
Profesör;
- Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır, diye yanıtlar. "Sen hiç soğuktan üşümedin mi?
Öğrenci;
- Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir, der ve devam eder,
- Profesör, karanlık var mıdır?
Profesör ; - Tabi ki vardır.
Öğrenci yanıtlar, - Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da yoktur.Yaşamda /realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın / uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir kelimedir. Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
- Efendim şeytan var mıdır?
Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;
- Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz. Şeytan /kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir, der.
Öğrenci devam eder;
- Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan / kötülük insanın tanrısal sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir. Profesör yerine oturur.
Genç öğrencinin adı ALBERT EINSTEIN'dır. | |
|