|
| Atilla ilkyaz (Harun ANTAKYALI resimleri üzerine) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Atilla ilkyaz (Harun ANTAKYALI resimleri üzerine) Ptsi Mayıs 07, 2007 1:41 am | |
| Harun ANTAKYALI Resmi :TUTKU, ŞİDDET VE ÇILGINLIK
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, sanat alanındaki temel kutuplaşmalardan ve tartışmalardan en önemlisini kavramsal sanat ve dışavurumcu sanat anlayışları arasında görürüz. Bir başka tartışma ise yerleştirme (enstalasyon) ve boya resmi arasında sürer. Boya resmi, yerleştirmeler karşısında zaman, zaman küçümsenmiş geleneksel bir teknik olarak çağı ifade etmekte yetersizlikle suçlanmıştır. Sanatçının kendini istediği teknikle sınırsızca ifade edebileceği, tek başına boyayla da, çok farklı teknikler malzemeleri bir arada kullanarak da sanat dilini ortaya koyabileceği gerçeği göz ardı edilmiştir. Ankara’ da yaşamını sürdüren Harun ANTAKYALI ise yıllardır boya resminde ısrar ederek, geleneksel malzeme olan boyanın sınırlarını zorlayarak bazen metrelerce büyük yüzeylere çalışarak kendine özgü resim dilini oluşturmuştur.
Sanatçının son önem resimleri, 2 şubat 2005 tarihine kadar Ankara Siyah Beyaz sanat galerisinde izleyici ile buluşuyor.
Kavramsal sanatın teorisyen ve sanatçısı Sol le Witt “Kavramsal sanatçı işinin izleyici için zihinsel açıdan ilginç olmasını, dolayısıyla yaptığı işin hiçbir duygu ya da heyecan uyandırıcı boyut taşımamasını hedefler” diyor. Harun Antakyalı ise tersine coşkuyu, duyguyu önemseyen, resim yaparken usuna değil içgüdülerine, yaşadıklarına güvenen bir ressam…
Ben yabanılların değerlerine inanıyorum. Bu demektir ki ben içgüdüye, tutkuya, ruhsal hallere, şiddete ve çılgınlığa bel bağlıyorum diyor Jean Dubuffet. Antakyalı resminin atar damarlarını; şiddet, içgüdü,ve çılgınlık oluşturuyor.
Antakyalı için resim yapmak günlük yaşamın sıkıcı ritminden kaçmak, kendine bir özgürlük alanı yaratmak! Enerjisini resim yoluyla dışavurmak. Resim yaparak kendinden geçmek, sonucu önceden bilinmeyen serüvenlere atılmak! Henri Micheux “Resim yapmak kafanın bir bölümünün uykuya yatmasıdır” diyor. Sanatçı hesaplı kitaplı usa dayalı resim yapmak yerine, kıpır- kıpır, coşkulu, kızgın, hırçın bir resimden yana. Fırça sürüşlerindeki, boya akıtmalarındaki özgürlük, kararlılık ve kendiliğindenlik, Renklerindeki canlılık izleyiciyi ilk anda etkileyen temel unsurlar. Antakyalı için önemli olan ifadedeki sahicilik ve inandırıcılıktır. Resimlerine çoğınlukla giren yazılar Ters dönmüş A harfi, imzasıyla bütünleşerek çizgisel ritmin tamamlayıcısı olur | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Atilla ilkyaz (Harun ANTAKYALI resimleri üzerine) Ptsi Mayıs 07, 2007 1:42 am | |
| Çarpıtılıp deforme edilerek bazen karikatürün sınırına kadar yaklaşan figürler, portreler, objelerle Antakyalı yıka boza oluşturuyor resimlerini. Süslerinden, optik görüntünün aldatmacalarından insanı, insanın özünü,trajik yalnızlığını anlatmaya çalışıyor; tüketim toplumunun yaralarını deşiyor.
Antakyalı’yı başlarda söz ettiğim kutuplaşma içinde dışavurumcu tavır içindeki Ressamlar arasında görmek yanlış olmayacaktır. Sanatçıyı, öncülüğünü Jean Michael Basguiat, Robert Gambas, Keith Harring’in yaptığı özellikle Amerika’da etkili olan özünde dışavurumcu “özgür figürasyon” anlayışı içinde değerlendirmek mümkündür. [color=orange]Özgür figürasyon kent alt kültürünün ürünüdür. Sanatçıları, resimli romandan, reklamlardan, kent kültüründen, Resimlerinde her türlü uzlaşmaya karşıdırlar. İçine kapalı ressam anlayışı yerini gözü dışarıda hayatın tam içinde yeni
En son tarafından Ptsi Mayıs 07, 2007 1:45 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: Geri: Atilla ilkyaz (Harun ANTAKYALI resimleri üzerine) Ptsi Mayıs 07, 2007 1:43 am | |
| bir ressam tiplemesine bırakmıştır. Antakyalı da kişiliği gereği dışına kapanıktır, gözü dışarıdadır, kenti doya ,doya yaşamak ister. Gözlemlediği başkent insanlarının cep telefonları, kola şişeleri, sigara paketleriyle, otoriteyi simgeleyen apoletleriyle birgün resmine mal etmek üzere belleğine aktarır. Antakyalı pop kültürle, pop sanatla sürekli dirsek teması kurar. “Tüm yaptıklarım yaşadıklarımdır. Yaşıyorum, yapıyorum, tüketiyorum” diyor kendi resimlerini açıklarken.
Çocuk resimleri ile kurduğu bağ hemen anlaşılıyor. Çocuk resmi saflığında, özgürlüğünde boyayabilmek ne çok sanatçının düşü olmuştur. Picasso’dan Miro’ya, klee’den Dubuffet’ye, Karl Apel’den A.R.Penck ‘e ne çok sanatçı çocuğun meraklı bakışlarıyla, özgür anlatımıyla çizip boyamak istediler. Antakyalı’nın resminin özünde de böyle bir isteğin olduğunu görüyoruz.
Üzerinde durulması gereken bir başka konu ise yıkarak yaratmak! Neredeyse sanatın ana ilkelerinden biri. Yıkmadan yaratılamıyor da denilebilir. Antakyalı’nın yıka boza sonuca götürgüğü resimlerinde alttaki sürülen ilk boyalar son sürülen boyalar kadar önemli. Ressam üst üste binen renklerle, lekelerle, çizgilerle oluşturuyor resim örgüsünü. Resimler hemen üzerine müdahale edilecekmiş hissi uyandırıyor; bir çırpıda yapılmış gibi gözüküyorlar.
Harun ANTAKYALI’nın siyah beyaz sanat galerisinde açılan bu son sergisinde sanatçının daha büyük yüzeylere çalıştığını görüyoruz. Özellikle 1,5 metreye 7,5 metrelik resmi hem yalınlığı ile hem de anıtsallığıyla serginin en dikkat çekici işlerinden birisi. Yüzey figür ilişkisinde figürler iyice deforme edilip yalınlaştırılarak özellikle vurgulanmışlar. Önceki resimlerine göre renklerin daha şiddetlendiğini, akrilik boyanın olanaklarının sonuna kadar zorlandığını söylemek mümkün.
Resimlerinde kara mizaha sıkça rastladığımız sanatçı, moda akımlardan uzak, kendi içsel zorunluluğunun sonucu olarak boyuyor resimlerini. “Bir tek nazı kendine geçtiğine göre” Antakyalı kendisini çevresiyle, iç çatışmalarıyla boğuşarak anlatmayı sürdürüyor. Şimdilik kendini boya ile anlatıyor. Neden olmasın? Boya resminin olanakları öylesine geniş ki insanın bitmeyen serüveni boyanın bitmeyen serüveni ile karışarak daha ne çok Harun Antakyalı resmi oluşturacak kim bilir! Yıkıp bozarak çılgınlıkla el sıkışarak…
Atilla ilkyaz
2005 Ankara | |
| | | | Atilla ilkyaz (Harun ANTAKYALI resimleri üzerine) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |