Ve 20. yüzyıl: Kuralsızlık tek kural
Dışavurumculuk / Ekspresyonizm20. yy başlarında (1900 - 1935) İzlenimciliğe ve Doğalcılığa tepki olarak Almanya’da doğdu, Orta Avrupa’da gelişimini sürdürdü. Sanat ve edebiyat alanlarında etkili oldu. İnsanın iç dünyasını anlatmayı amaçlayan, anlatımcı bir akım.
Resimlerinde doğayı ve toplumu nesnel bir şekilde yansıtmak yerine öznel ya da içsel gerçeğin yansımasını istiyorlardı.
Dışavurumcular devlet, ataerkil aile, ordu, okul gibi toplumda otoritesiyle var olan kurumlara başkaldırdı. Toplum tarafından dışlanmış, yoksul, ezilmiş kişilerin yanında tavır aldılar. Dışavurumculuk, sanatçılara yeni bir düzen için misyon yüklemişti.
I. Dünya Savaşı’ndan sonra bazı dışavurumcu ressam ve şairler öldü. Bu tarihten sonra Dışavurumcu resim alanında pek bir ilerleme kaydedilemedi.
Temel Özellikleri:• Resim bir ifade alanı olarak görüldü.
• Radikal bir yaklaşımla, taraf tutan, itham eden, söylemek istediklerini haykıran bir anlatımı vardı.
• Desenler, kendiliğinden ortaya çıkan tepkilerden oluşuyordu.
• Düşünceler ve mesaj öne çıkmıştı. • Sanayi çağının yarattığı sefalet, savaşlar konulara yansıtıldı.
• Resimlerinde ortak düşünceye dayanan bireysellik vardı.
• Kendinden emin, devrimci, üslup bilinci olan bir değerler sistemi oluştu ama bu değerler, nasyonal sosyalistler tarafından yerle bir edildi.
• Çizgi ve renk kullanımı konusundaki özgürlük, duyguların yapıtlara yansımasını amaçlıyordu.
• “Die Brücke” ressamları renkleri en ilkel halleriyle kullandılar. Başlangıcı 15. yüzyıla kadar uzanan ağaç baskı yönteminden etkilenerek, resimlerinde ağaç baskıyı yansıtan çizgilere yer verdiler. Modern çağ insanının umutsuzluğu bu sanatçıların yapıtlarına yansıyordu.
• “Der Blaue Reiter” ressamları sanatın biçimsel sorunlarıyla ilgilendiler. Görünenin ardındaki tinsel gerçeği aradılar.
Önemli Temsilcileri:Picasso, Georges Braque, Robert ve Sonia Delaunay, Joan Miro ve Marc Chagall.
“Die Brücke” ressamları: Ernst Ludwig Kirchner, Erich Heckel, Otto Mueller, Karl Schmidt-Rottluf, Emil Nolde.
“Der Blaue Reiter” ressamları: Vassili Kandinsky, Alexey von Jawlensky, Franz Marc, Gabriele Münter, August Macke, Paul Klee
Kandinsky, renk ve çizgi aracılığıyla soyut sanatın itici gücü olarak kabul ediliyor. Egon Schiele, Oskar Kokoschka.
KübizmPablo Picasso ile Georges Braque’ın 20. yy başlarında (1907 - 1914) geliştirdiği çağdaş sanat akımı. Paris’te ortaya çıkan Kübizm, 20. yüzyılın en etkili akımlarından biri oldu. Kübizmin, 1909’a dek süren ilk evresini Fransız ressam Paul Cezanne önemli derecede etkiler. Hatta, bu akımın başlangıcı, Cezzanne'nin görüşünden kaynaklanır. Ancak akım, Picasso ve Braque’ın resimleriyle kendini ortaya koyar.
Kübizm, figür, nesne ve doğal görünümlerin anlatımında geometrik çözümleme ile yapısal senteze öncelik verir.
• 1910- 1912, Çözümsel (Analitik) Kübizm olarak tanımlandı. Biçimlerin parçalara ayrılması ve bu parçaların çözümlenmesi. Dik açılar ve düz çizgiler, biçim önceliği ve basitleştirilmiş renk kullanımı önem kazandı.
• 1912'den sonraki dönem, Bireşimsel (Sentetik) Kübizm diye adlandırıldı. Parçalar bir araya getirilerek birleştirildi. Renge verilen önem arttı, süslemecilik, kolaj yöntemi, düzgün ve kaba yüzeylerin zıtlığı yapıtlara yansıdı.
Temel Özellikleri:• Konularda mantıklı bir düzen vardı.
• Resim iki boyutlu imgelerle yansıtılmaya başlandı.
• Doğa temel alınsa bile taklit edilmedi.
• Nesneler, farklı yönlerden görünüşleriyle, parçalara ayrılmış olarak aynı anda algılanabilecek biçimde bir araya getirildi.
• Bardaklar, vazolar, kutular, tabaklar (nesneler) yanında portreler ve insan figürleri resmedildi.
• Karşıtlığı vurgulayacak kolajlar yapıldı.
Önemli Temsilcileri:Georges Braque, Picasso - “Avignonlu Kızlar”, “Mandolinli Kız”, “Ambroise Vollard Portresi” Fernand Leger, Robert ve Sonia Delaunay, Juan Gris, Roger de la Fresnaye, Marcel Duchamp, Albert Gleizes ve Jean Metzinger
Pürizm / ArıtıcılıkRessam Amedee Ozenfant ile mimar ve ressam olan Le Corbusier’in 20. yy'ın ilk yarısının ortalarında (1918) geliştirdiği kübizm çıkışlı sanat akımı.
Kübizm’in özünden uzaklaştığını öne süren Püristler, nesneleri çizgisel ve yapısal özellikleriyle yansıtmayı amaçlıyordu. Böylelikle nesneler ışık ve gölgenin aldatıcı etkilerinden kurtulacaktı.
Püristler yarattıkları açık, kesin, temiz, saf ve düzenli biçimlerle makine çağını yansıtmak istiyorlardı.
Temel Özellikleri: • Şişe ağızları, boru uçları ve daire en çok kullandıkları figürlerdi.
• Siyah, beyaz, gri ve yeşilin tonlarını kullandılar.
• Boyayı tuvale pürüzsüz olarak sürdüler. Böylelikle uyum ve düzgünlük duygusu güçlendiriliyordu.
Önemli Temsilcileri:Le Corbusier “Ölüdoğa”Amedee Ozenfant
Gelecekçilik / Fütürizm20. yy başlarında (1909) İtalya’da ortaya çıkan Gelecekçilik, yaşamdaki hareket, değişim ve dinamizmin sanata da yansıtılması gerektiğini savunan sanat ve edebiyat akımı. Devrimi ve dinamizmi savunuyor, geçmiş sanatsal kuralları yıkmak ve yeni biçimler, yeni anlatım yolları bulmayı amaçlıyordu.
İtalyan şair Filippo Tommaso Marinetti tarafından başlatıldı. Önce Kübist akıma dahil olan Gelecekçiler, “hareket” kavramına duydukları ilgi nedeniyle bu akımda mutlu olamadılar. Sanatın her dalına dinamizmi, makineyi ve hızı sokmak için çabaladılar.
Yapıtlarında, hızlı arabaları, motosikletleri, trenleri, hareket eden dansçılar ve hayvanları konu olarak seçtiler. Hareketi yansıtmak için, nesnenin dış çizgilerini ritmik şekilde yinelediler.
“Sokağın Gürültüsü Evi Etkiliyor” isimli tablosuyla bu dönemi temsil eden Boccioni'nin ölümüyle grubun dağılma süreci de başladı. Gelecekçilik daha sonraki sanatçıları da etkiledi. Nihilist yaklaşımları Dadacılığın gelişmesinde rol oynadı.
Özellikleri:• Hareket kavramıyla ilgilendiler.
• Kuralları yıkmak ve yeni bir anlatım biçimi bulmak istiyorlardı.
• Her şeyin bir değişim içinde olduğunu ve sanatın da bunu yansıtması gerektiğini düşünüyorlardı.
• Hareket halindeki nesneleri, makineleri ve canlıları resmettiler.
Temsilcileri:Balla “Tasmalı Köpeğin Dinamizmi”, “Hız: Hareketin Yolları - Dinamik Diziler” Boccioni “Sokağın Gürültüsü Evi Etkiliyor”
Umberto Boccioni, Carlo Carra, Luigi Russolo, Giacomo Balla, Gino Severini.
Dadacılık / Dadaizm20. yy başlarında Avrupa ve Amerika’da etkili olan, nihilist bir sanat ve edebiyat akımı. Zürich, New York, Berlin, Köln, Paris, Hannover'a (1916 - 1920) sanatseverler tarafından hızla taşındı. Andre Breton ve Tristan Tzara’nın öncülüğünde gelişen Dadaizm, geleneksel değerlere ve savaşa karşı bir başkaldırıydı.
“Dada” sözcüğü Fransızca'da “oyuncak tahta at” anlamına geliyordu. Dadacılar, savaşın yarattığı umutsuzluğu, burjuva değerlerine duydukları tepkiyi yansıtıyorlardı. Dönemin estetik değerlerine de inanmıyorlardı. Bu değerlere karşı açtıkları savaşta en önemli silahları aykırı yapıtları ve çıkardıkları yayınlardı. Dadaizm zamanla siyasi bir nitelik kazandı.
Özellikleri: • Akla ve alışılmışa karşı bir ayaklanmaydı.
• Kaza ve rastlantıya dayalı teknikler Gerçeküstücüler ve Soyut Dışavurumcular tarafından kullanıldı.
• Sanatçının zihinsel etkinliği yaratılan nesneden önemliydi. (Duchamp)
• Dönemin geçerli estetik değerlerini yıkmaya giriştiler.
• Berlin’de siyasal bir nitelik kazandı.
Temsilcileri:Marcel Duchamp, “3. Standart Stopaj”Jean Arp, “Rastlantı Yasalarına Göre Düzenlenmiş Kareler”John Heartfield, “Kaiser Adolph”Raoul Housmann, Hannach Höch, George Grosz, Johannes Baader, Otto Schmalhausen, Wieland Herzfelde, Helmut Herzfelde(sonradan Alman milliyetçiliğini protesto etmek amacıyla adını John Heartfield’e çevirmiştir), Max Ernst, Johannes Baargeld, Kurt Schwitters (Yapıtlarıyla, sanat karşıtı Dadacılar’ın elde edemediği incelikli ve estetik bir etki yarattı), Richard Hülsenbeck, Tristan Tzara, Marcel Janco, Emmy Hennings.
Gerçeküstücülük / SürrealizmI. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’da ortaya çıktı. Kurucusu, şair ve eleştirmen Andre Breton (1896 - 1966). Bilinç dışının karmaşık dünyasını sanata aktarmayı amaçlıyordu. Gerçeküstücülük, Breton’a göre, bilinçle bilinçdışını bütünleştiriyordu. Böylece düşsel dünyayla gerçek yaşam içiçe geçiyordu.
Sanatçılar, aklın denetimindeki bilinçdışını arındırmayı ve açığa çıkarmayı amaçlıyordu. Bazı sanatçılar da kişisel fantezileri bu amaçla, araştırmalarında kullanıyorlardı.
Ernst, Masson, Miro gibi sanatçıların eserlerinde sezilebilen ancak tam anlaşılamayan imgeler vardı. Magritte, Dali, Tanguy, Roy, Delvaux'ın resimlerinde ise ayrıntılar tanımlansa bile akla ters düşen, şaşırtıcı, düşsel bir anlatım oluyordu.
Özellikleri:• Aklın denetiminden kurtulmak, bilinç altını yansıtmak önem kazandı.
• Alışılmışa karşı ayaklanma anlayışının devamı niteliğindeydi.
Temsilcileri:Jean Arp, Max Ernst, Anrde Masson, Rene Magritte, Yves Tanguy, Salvador Dali, Pierre Roy, Paul Delvaux, Jean Miro.
Modern Sanat Toplumsal değişimler, ekonomik yapı Modern Sanatın gelişimini hazırladı. Bu sanat 19. yy sonlarından başlayarak, 20. yy özelliklerini yansıtır. Birçok akım Modern Sanatın içinde yer alır.
Modern Sanat aslında gelenekselleşmiş kurallara ve kalıplara bir başkaldırıydı. İlk temsilcileri, Ard İzlenimciler. Ard İzlenimciler, kişisel bakış açılarını yansıtan eserler yaratır, kalıplaşmış, alışılmış olanın dışına çıkarlar.
19. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa’da akımlar ve üsluplar hızla çeşitlenmeye başlamıştı. Modern Sanat’ın altyapısını oluşturan Ard İzlenimcilerin ve diğer akım ve üslupların ortak noktası 20. yy yaşamına duyulan tepkiyi yansıtmak olarak düşünülebilir.
Yeni İzlenimcilik, Simgecilik, Nabi’ler, Art Nouveau, Fovizm, Kübizm, Gelenekçilik, Dışavurumculuk, Aschon Okulu, Suprematizm, Yapımcılık, Işıncılık, Ofrizm, Metafizik Resim, Vortisizm, de Stijl, Pürizm, Dadacılık, Yeni Nesnelcilik, Gerçeküstücülük, Toplumsal Gerçekçilik, Soyut Dışavurumculuk, Ham Sanat, Pop Sanat, Op Sanat, Minimal Sanat, Yeni Dışavurumculuk
Modern Sanat’ın gelişiminde fotoğrafın gelişmesi de önemli rol oynadı. Resmi, dış dünyayı doğru bir şekilde anlatma aracı olarak gören anlayış sarsıldı. Bu noktada soyut resmin gelişimi hız kazandı.
Özellikleri:• Kişisel bakış açısının yansıtılması önem kazandı.
• Kalıplaşmış olanın dışına çıkıldı.
Soyut Sanat / Abstre Sanat20. yy'da resim, heykel ve grafik sanat anlayışında ortaya çıktı. Çevredeki somut eşya ve canlıların görünüşlerinden yararlanmak yerine renk, çizgi gibi öğelerle kompozisyon yaratılmaya çalışıldı. Soyut resim, yüzyıllarca değişmeyen “betimleme” anlayışından vazgeçmek demekti. Dönemin en çağdaş sanatçıları bile soyut resme karşı memnuniyetsizlik duyuyordu.
Sanat tarihçileri, soyut resmin Rusya’da doğduğu ve yaratıcısının Kandinsky olduğu konusunda birleşiyor. Kısa zamanda dünyanın çeşitli yerlerinde uygulanmaya başlandı. Ekim devriminden sonra, daha anlatımlı bir sanat anlayışının benimsenmesi nedeniyle soyut resim ressamları bir süre sessiz kaldılar. Kandinsky Almanya’ya göç etmek zorunda kaldı. Hitler’in iktidara gelmesinden sonra soyut resimde estetiği yakalayan ressamlar dünyanın çeşitli yerlerine dağıldılar.
II. Dünya savaşının başlamasıyla her alanda olduğu gibi resim alanında da suskun bir dönem yaşandı. Savaş sonrasında soyut resim Paris’te yeni bir patlama yaşadı. Amerika’da Soyut Dışavurumculuk akımı ortaya çıktı. Bu akım dünya çapında etkili oldu ve New York’u dünyanın en önemli sanat merkezlerinden biri konumuna getirdi.
Önemli Temsilcileri:Robert Delaunay, Wassily Kandinsky, Kazimir Maleviç, Vladimir Tatlin
Soyut Dışavurumculuk / Abstre Ekspresyonizm:1940’larda ABD’de ortaya çıktı ve 1950’lerin sonuna kadar etkisini sürdürdü. Soyut Dışavurumcular, duygularını özgürce ve anlık olarak yansıtıyorlardı. Birçok akım ve tarz bu sanatın içinde yer alır.
Şiddet, şiirsellik, gizem gibi duyguları anlatabilmek için çok çeşitli teknikler kullanıyor, boyaların özellikleri, resmin anlatımını güçlendirmek amacıyla kullanılıyordu. Boyayı içlerinden geldiği gibi kullanmanın, bilinçaltını resme dökebilmek anlamına geldiğini düşünüyorlardı.
Önemli Temsilcileri:Jackson Pollock, Willem de Kooning, Franz Kline, Mark Rothko, Clyfford Still, Philip Guston, Helen Frankesthaler, Barnett Newman, Adolph Gottlieb, Robert Motherwell, Lee Krasner, Bradley Walker, William Baziotes, Ad Reinhardt, Richard Pousette-Dart, Elaine de Kooning, Jack Tworkov
(Post-modernizm içinde gelişen akımlara değinmedim, günümüz sanatı için önemli olduğundan daha detaylı incelemek gerekiyor, artık birlikte anlatıp tartışırız )