|
| Mikroskopla görülebilen heykeller | |
|
+4destinaburcu hake astralcat vasko 8 posters | Yazar | Mesaj |
---|
vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| | | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| | | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| | | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Cuma Ocak 05, 2007 4:17 pm | |
| - vasko demiş ki:
- Neden sanat eseri olmasınki? Yaptığı şeyler gözle görülemicek kadar küçük oladuğu içinmi, yoksa kullandığı malzemelerden dolayımı böyle dedin? Ya da sanatın öğrenmeyi gerektirdiğini düşündüğündenmi?..
Bu arada verdiğin bilgi için teşekkürler Sanat eseri olarak değerlendirilemiyeceğini düşünüyorum çünkü; üretilen-yapılan bir şeyin sanat eseri olabilmesi için gereken kriterler var. Öncelikle yaptığın ürün ya da eylemi yapmaktaki amacının "sanat " için olması gerekiyor. Altında düşünsel bir altyapı-süreç olduktan sonra , yeri geldiğinde tek bir çizgi, boş tual, gazoz kapağı, zıplamak, bağırmak ...vs. bile sanatsal sayılabilir. Çünkü yapılan eylem ya da ortaya konulan eserden çok yapma amacı ve verdiği mesaj önemli olur. Çocuklar, akıl hastaları vs. insanların da sanatsal güçleri- yetenekleri vardır, ama yaptıkları şeyi bilinçli olarak yapmazlar bu nedenle de "sanat eseri" olarak değerlendirilmez.
Mesela Art Brut (hamsanat) akımında çocuklar ve akıl hastalarının yaptıkları işlerden ilham alınmıştır ve sanatçılar tarafından yorumlanarak "sanat eserine dönüştürülmüştür." Sanatçıya ilham verdiği halde hastalar tarafından yapılan işlerin "sanat" sayılmaması, yaptıklarını bilinçsizce, düşünmeden, felsefik altyapısını oluşturmadan yapmaları gibi sebeplerdir...
Bir çok rehabilitasyon merkezinde ya da kreşte resim, heykel..vs yapılıyor. Etkileyici işler olduğu halde sanat eseri olarak nitelendirilmiyor! Çünkü yaptıkları işle verdikleri bir mesaj ya da söylem yok sadece seyirlik! (Aynı şey akli dengesi yerinde olan yetişkinler için de geçerli ) El yeteneğine dayanan her şey sanat değildir, bir çoğu "zanaattir" .
Bu adamın çalışmalarına da anlattığım sebepler nedeniyle sanat eseri olarak değerlendirilemez dedim.(Yapılan işin ne kadar gerçekçi olduğu, kullanılan malzeme... hatta plastik değerler (ölçü oran, denge, kompozisyon..vs.) gibi dış özelliklerinden çok altında yatan fikir, yapılış amacı ve verdiği mesaj önemli..) | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller C.tesi Ocak 06, 2007 8:27 pm | |
| Doğru haklısın, Adamın yaptıkları zanaat. Engelleride olsa birşeyleri başarabileceğini, sınırlarını zorlayabileceğini kanıtlamaya çalışmış gibi, bunları yapabilmiş olmasıda aklının sandığımız kadar gidik olkadığının kanıtı. Aslına bununla ilgili daha fazla bilgi olsaydı iyi olurdu. ... Her sanat eserinin bir mesaj vermesi gerektiğine, yapılış amacının olmasına yada dediğin gibi altında yatan bir fikri olması gerektiğine inanmıyorum. insanlar bir sanat eserini kendilerince yorumlayarak içinden mesajlar çıkarmaya çalışır, yani o eserden herkez farklı mesaj alabilir. Örneğin Monalisa'nın tablosunda hangi mesajı bulabilirsin? Yada Pollock'un lekeli çalışmalarında? Tabi sanatçı bilinçli bir şekilde eseriyle mesaj vermekte isteyebilir.. Altında yatan fikir ile ne demek istediğini pek çıkaramadım, ama Bu adamın yaptığı çalışmaların fikri sınırları zorlamak olabilir..Başka bir eserdede fikir yalnızca duygular olabilir...(Belki bu söylediklerini biraz basit algılayıp öyle yorumlamış olabilirim, Fazla terimsel bilgim yok zaten)
Bana göre kişinin eserine duygularını başarılı bir şekilde işlemesi yaptığının sanat eseri olması için yeterli bir kriter. Babamın yaptığı gibi.. Hatta bir akıl hastasıda, 5 yaşındaki bir çocukta yaptığı şeye duygularını verebilmişse, benim için en güzel sanat eseridir.
Belli yaştan önce yapılan şeylerin sanat eseri olarak kabul edilmiyor, coşkunluk deniliyor. Bazı ressamlarında yaptıkları bu değilmi zaten.
Sanat hakkında böyle kesin yargılara varılmamalı bence | |
| | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller C.tesi Ocak 06, 2007 10:52 pm | |
| "Örneğin Monalisa'nın tablosunda hangi mesajı bulabilirsin? Yada Pollock'un lekeli çalışmalarında? Tabi sanatçı bilinçli bir şekilde eseriyle mesaj vermekte isteyebilir.. " demişsin,
Mesele sanatçının bir eserinin karşısında durup onu yorumlamak , 'aceba bu resimde ne anlatıyo ?' demek değil. Bir sanatçının eserlerinin tamamına baktığında savunduğu tezi, hayat görüşü vardır . Altında yatan fikirden kastımda ideolojik görüş. Belki nedemek istediğimi çok net anlatamadım sana?
Duygular istesende istemesende yaptığın işe yansır zaten, ama resim (ya da sanatın başka dalları) sadece duyguyla yapılmıyor. Babandan örnek vermişsin, bende babandan örnek veriyim; evet duygularını resimlerine yansıtmakta çok başarılı, ama onun resimlerini nitelikli yapan sadece duyguları yansıtması değil. Resimlere baktığın zaman her biri düşünülerek sürülmüş renkler, lekeler, katmanlar, kompozisyon bütünlüğü, denge vs. gibi plastik değerler var. Ve kendine ait tarzı, sanatsal duruşu var. Tualin karşısına geçtiğinde lekeleri düşünmeden içinden geldiği gibi rastgele sürdüğünü hiç sanmıyorum... Öyle olsaydı içinden geldiği şekilde resim yapan herkes sanatçı ,her resim de sanat eseri olurdu.
Sanat hakkında kesin yargılarım yok, sadece sanat tarihini , akımları ve sanatın değişim sürecini araştırdığım için yapılan herşeyin sanat eseri olmadığını biliyorum. "Sanat nedir" sorusuna herkes farklı cevaplar verse de , "sanat ne değildir?" sorusunda ortalama olarak aynı cevapları alırsın. Bu ince bir nokta dikkat et. Kesin bir şekilde bu sanattır diyemem belki ama bu sanat değil derim!!! | |
| | | hake gri
Mesaj Sayısı : 2 Yaş : 45 Kayıt tarihi : 25/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Ptsi Ocak 08, 2007 8:57 pm | |
| astrall soyluorsa dogrudur! sözleıne tum ıctenlıgımle katılıoorum! | |
| | | destinaburcu Moderator
Mesaj Sayısı : 192 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 13/01/07
| | | | 106gt gri
Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 39 Kayıt tarihi : 16/01/07
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Salı Ocak 16, 2007 4:22 pm | |
| ewde microskop olsada bende baksam | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Perş. Şub. 01, 2007 9:02 pm | |
| - astralcat demiş ki:
- "Örneğin Monalisa'nın tablosunda hangi mesajı bulabilirsin? Yada Pollock'un lekeli çalışmalarında? Tabi sanatçı bilinçli bir şekilde eseriyle mesaj vermekte isteyebilir.. " demişsin,
Mesele sanatçının bir eserinin karşısında durup onu yorumlamak , 'aceba bu resimde ne anlatıyo ?' demek değil. Bir sanatçının eserlerinin tamamına baktığında savunduğu tezi, hayat görüşü vardır . Altında yatan fikirden kastımda ideolojik görüş. Belki nedemek istediğimi çok net anlatamadım sana?
Duygular istesende istemesende yaptığın işe yansır zaten, ama resim (ya da sanatın başka dalları) sadece duyguyla yapılmıyor. Babandan örnek vermişsin, bende babandan örnek veriyim; evet duygularını resimlerine yansıtmakta çok başarılı, ama onun resimlerini nitelikli yapan sadece duyguları yansıtması değil. Resimlere baktığın zaman her biri düşünülerek sürülmüş renkler, lekeler, katmanlar, kompozisyon bütünlüğü, denge vs. gibi plastik değerler var. Ve kendine ait tarzı, sanatsal duruşu var. Tualin karşısına geçtiğinde lekeleri düşünmeden içinden geldiği gibi rastgele sürdüğünü hiç sanmıyorum... Öyle olsaydı içinden geldiği şekilde resim yapan herkes sanatçı ,her resim de sanat eseri olurdu.
Sanat hakkında kesin yargılarım yok, sadece sanat tarihini , akımları ve sanatın değişim sürecini araştırdığım için yapılan herşeyin sanat eseri olmadığını biliyorum. "Sanat nedir" sorusuna herkes farklı cevaplar verse de , "sanat ne değildir?" sorusunda ortalama olarak aynı cevapları alırsın. Bu ince bir nokta dikkat et. Kesin bir şekilde bu sanattır diyemem belki ama bu sanat değil derim!!! Duygulardan kastım hayal gücü, düşünceler, anılar, yaşantılar yani beyinde olan herşeydi yanlış kelimeyi kullandım sanırım. Benim düşüncem bir sanat eserinin ne bir ideoljik görüş ne bir mesaj ne de bir amaç gibi başka kriterler taşıması gerekmediğidir. Taşıyabilir ama bunları her sanat eserinde aramak saçmalık olur (Sadece resim ve heykel gibi görsel sanatlar için söylüyorum) Bu güne kadar bir çok sanatçının resimlerini gördüm, hiç biride kiriterlere uyma telaşında yapılmış resimler değildi, sadece özgün olma çabası vardı. Babamın resimlerindede öyle bir telaş yok. Bazen resimlerine televizyondan güncel konulara göndermeler yaptığını biliyorum, bazende sinirli bi anında içini döküp rahatlamak için yaptığı o karamsar resimleri, bazende aniden gelen bir ilham ile çabucak defterini alıp içinden geldiği gibi desenler çizdiğini biliyorum. Ama bunlar asla düşünmeden yapılan şeyler değil. Zaten düşünmeden sanat yapmak dilsiz bir şekilde konuşmaya çalışmak olur; denersin ve ağzından anlamsız sesler çıkar, düşünmeden resim yapmaya çalışırsanda anlamsız karalamalar çıkar. İçinden geldiği gibi yapmakta rastgele yapmak değildir.. Rastgele yapmak loto oynamak gibidir, fırçanı oraya buraya sallayarak tesadüfen anlaşılır birşey çıkmasını beklersin. Ama İçinden geldiği gibi yapmak ise öyle değidir; bir şeye bağlı kalmadan canın nasıl istiyorsa öyle yapmaktır, ve içinden geldiği gibi yaparken lekeleri nereye koyucağı düşünebilirsin. Ve resmi yapmadan önce zaten yapacağın şeyi tasarlarsın (Renkler, denge, kompzisyon vs.), ama bu beyinde anlık bir olaydır; yani ben babamın 10 15 dk düşünüp resmi nasıl yapıcağını kararlaştırdığını görmedim, bu yaratıcılığın ölmesine neden olur.. Çocukların ve akıl hastalarının yaptığı her resmi rastgele yani bilinçsizce yapmış olduğunu söyleyemezsin. Onların yaptığı zanaatlarda da bir tasarı var, bilinçli yapılmasalardı zanaat bile denemezdi.Evet babamın kesinlikle bir tarzı var, ve bu tarz onu farklı kılan özelliklerden biri.. Sanat biz düşünen canlılar için sanattır, yani bir bakıma sanat düşüncenin kendisidir. Yani şimdi babam bu kriterlere uymayan resimler (desenler) yaptığı için bunlara sanat değilde zanaatmı diycez? Birde akıl hastaları ve çocuklara gelelim. Akıl hastalarının yaptığı resimler özgün olmayabilir (ki özgün olmak sanat olması ve beğenilmesi için önemlidir) ama o hastalıklı beynindeki düşünce karmaşalarını, hayal güçlerinin ürünlerini resmine müthiş bir şekilde döşediğini kabul etmek lazım (Bilinçli bir şekilde yapmasalardı müthiş olmazdı). Zaten Akıl hastası olmak akılsızlık değildir, (öyle olsa resim bile yapamazlardı zaten) aklını istediği şekilde kullanamamasıdır, beyindeki denetimini kaybetmesidir. Ama dediğim gibi bu akıllarının olmadığı anlamına gelmez. Onların yaptığı resmlerin sanat olması için başkaları tarafından yorumlanıp sergilenmesimi gerekir (hamsanat)? Resmin anlamı zaten resmin içinde olabilir, ama anlamını göremeyerek olmadığını söyleyemezsin. Resmin anlamını yani yorumunu resmi yapan kişi yani akılhasatası koymuştur zaten. Var olan anlamı tekrar anlamlandırmak gereksiz anlam karmaşalarından başka işe yaramaz. Ama insanlar ilk anlamı göremedikleri için anlamsızın anlamlandırıldığını sanıp sanata dönüştürdüklerini zannederler. Oysa resimlerdeki anlamı görücek kadar yetenekli değiller belkide.. Babamın yaptığı bir resimdeki anlamı göremesen o resimde anlamın olmadığını söyliyebilirmisin? Babam sana resimdeki anlamı söyleyebilir ama bir akıl hastası bunu yapamaz, belkide gerek duymaz (bir sanatçı eserindeki anlamı başkalarınında görmesini beklememeli zaten) İşte bu yüzden Akıl hastalarının yaptığı resimlerin sanat eseri olup olmadığı konusunda kararsızım.. Çocuklar hayal gücü en geniş belkide en iyi sanatçılardır. Ama yaptığı şeyler özgün olmayabilir. Çünkü Çocukların yaptığı resimlere şöyle gelişi güzel bakarsak birbirlerinin benzediğini hatta aynı olduğunu zannedebiliriz, ama dikkatli bakınca aralarında çok farklılıklar olduğunu görürüz (akıl hastalarının yaptığı resimler içinde geçerli). Resimlerde tıpkı insanlar gibi eşsizdir, başkalarının tarzına benzetmeye çalışsalar bile yinede aynı olamazlar. O yüzden her yapılan resim özgündür diyebiliriz belkide.. Çocukaların hayal gücü yetişkinlere oranla çok daha geniştir, en büyük sanatçılardan teknik bakımdan olmasada iyi resim yapabilirler. Hangi rengin nereye gelmesi gerektiğini düşünmezler, boyayı cesurca sürerler (ne yazıkki bu çoğu sanatçının yapamadığı bir şeydir). Çünkü beğenilme kaygısı yoktur . Beğenilme kaygısı para kazanmak için olabilir ancak. Yapılan resmi karalamadan ayırabilirsen yani anlayabilirsen beğenirsin ve ona sanat dersin (bazen anlamsız karalamalarda bile bir anlam vardır ) . İşte çocuklarda bu kaygı yoktur, yaptığı resmi kendisinden başka anlayan olmamasını umursamazlar, ama başka biri onun gözünden bakmayı başarıp yaptığı resimdeki anlamı çıkarabilirse ozaman sanat ilan edilir (7 8 yaşında sanatçılara örnek çok).. Gerçeği nasıl görüyorlarsa öyle resmederler. Yada Zihinlerindeki gerçekliği resmederler. Bu çocukların yaptıklarına "coşkunluk" deyip sanattan saymamak kıskançlıktan başka bir şey değil bence ... Bir şeye sanattır diyemiyorsan, nasıl sanat değildir diyebilirsinki?.. Bence sanatta felsefe gibi özneldir, eleştiriseldir, kesin değildir kurallar yoktur.. Var olan bütün akımların savunduklarıda sanattır hepside ayrı bir güzeldir Edit: imla
En son tarafından Cuma Şub. 09, 2007 9:19 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 8 kere değiştirildi | |
| | | mengualp Misafir
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Perş. Şub. 01, 2007 9:24 pm | |
| valla hocam sanat halka hitap etmeli bence mikroskopla yapılan heykelcik sanat değildir çünkü bir vatandaş onu gördüğünde ne hissedebilir sanatçının ruh halini özümseyebilirmi azizim.bu bence imkansız sanat sanatçıyı var edendir sanatçı bu yaptıkalrıyla değil mikroskopla var olabiliyosa orda sanat aramak pek mümkün değildir.... |
| | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Cuma Şub. 02, 2007 10:42 am | |
| - vasko demiş ki:
- Evet babamın kesinlikle bir tarzı var, ve bu tarz onu farklı kılan özelliklerden biri..
Sanat biz düşünen canlılar için sanattır, yani bir bakıma sanat düşüncenin kendisidir. Yani şimdi babam bu kriterlere uymayan resimler (desenler) yaptığı için bunlara sanat değilde zanaatmı diycez?
demişsin ama babanın resimlerinin "bu" kriterle uymadığını nerden çıkardın ki? ben öyle bişey söylememiştim...
Seninle genel olarak aynı şeyleri söylesek de farklı açılardan baktığımız için uzlaşamıyoruz. "Birde akıl hastaları ve çocuklara gelelim. Akıl hastalarının yaptığı resimler özgün olmayabilir " demişsin , bence akıl hastaları ve çocukların yaptıkları resimler son derece özgün ve yaratıcı, hiç bir toplumsal kaygı gütmeden , kendilerini yaşayabilmelerinden kaynaklanıyor bu. Ama sanat eseri olarak değerlendirilmiyor , çünkü yaptıkları işin bilincinde değiller (bilinçten kastım yaş-zeka düzeyi değil!) Geçmişe ve günümüze baktığında en başarılı sanatcılar çocuk gibi-deli gibi içinden geldiği şekilde yaşayan toplumsal kuralların kısıtlamalarına tabii olmadan kendini yaşayan insanlardan çıkmıştır. Deliler ve çocuklardan bu kişileri ayıran özelliğe dikkat etmek gerekiyor çünkü arada çok ince bir ayrım var. Bu ayrım süreç ve yaşanmışlıktan kaynaklanıyor!
Yani biri normal yetişkin bir insan olarak toplumun hertürlü (sosyal,ekonomik,kültürel,siyaset vs.vs...) yaşantısına dahil oluyor. Hatta kurallar içeren sanat eğitimi alıyor. Ve bu kadar baskı ve duvardan sonra herşeyi yıkarak başladığı noktaya "çocuksu masumiyet ve toplum kurallarından uzaklaşma" ya dönüyor. Yıkıp yeniden inşa etme sürecinde geçmiş yaşantılar tamamen silinmiyor, tam tersi o kişinin alt yapısını oluşturuyor ve gerek toplumsal gerek sanatsal bilgi birikimi zaten eserlerine yansıyor. Herkesin yaşadığı toplumsal dayatmalara tabii olup da herkesten farklı yaşayabilen biriyle , toplum hayatına karışmamış henüz sadece kendi içinde yaşan çocuk ve akılhastalarını aynı kefeye koyamazsın. Çünkü bütün sürece dahil olan biri bilinçli bir şekilde yolunu seçmiştir, hayata karşı duruşunu-tavrını belirlemiştir. Ama akıl hastası ya da çucuk da böyle bir kasıt yoktur, çünkü başka bir seçeneği de yoktur. Yani birebir gerçeğe benzeyen çiçek-böcek resmi yapabilek el becerisi var da onlar mı kasıtlı olarak bunu yapmıyor, deforme edilmiş figürler kullanıyor! Hayır, el becerilerinin tamamını kullanarak yaptıkları işler bunlar. Oysa ki yetişkin normal biri (sanatla ilgilenenler) yapabileciği bir çok şey varken, önünde bir çok seçenek varken "bu yolu" seçiyor....
O çok beğendiğimiz resimleri yapan çocuk büyüyüp de sanat eğitimi aldığında nasıl resimler yapacağını, sanatsal duruşunun nasıl olcağını bilemezsin. Belki de piyasa resmi yapacak! Bilmem anlatabildim mi?(hatta senin dahi , akademik eğitim alınca ya da yaşın ilerleyince düşüncelerin değişebilir...)
Mikroskopla görünen heykeller yapan kişiye gelince, Öğrenme güçlüğü çeken biri ya da akıl hastası olmasıyla ilgilenmiyorum. Yani o heykelleri sanat eğitimi almış ya da almamış bir yetişkin de yapsa yine "sanat eseri değil" derdim. Şekle bakarak söylemiyorum bunu. Mikroskopla görünmesi, ya da figürlerden de bahsetmiyorum. Sadece el becerisiyle bu iş olmaz diyorum kısacası. Beuys bir galeriye keçeleri koyunca, ya da Duchamp pisuvar ı koyunca neden sanat oluyor da, bir başkası mikroskopla görünen heykelcikler (ya da başka birşey) yapınca sanat olmuyor! İşte asıl mesele bu. Aradaki fark çok ince ama önemli! Yine diyorum ki "düşünsel süreç ve mesajı" göz ardı edersek anlamakta zorlanırız. | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Salı Şub. 06, 2007 11:42 am | |
| "...babanın resimlerinin "bu" kriterle uymadığını nerden çıkardın ki? ben öyle bişey söylememiştim..."
Ben bu kiriterlerin önemli olmadığını babamdan örnek vererek açıklamaya çalıştım. Yanlış olmasın diye kendisinede danıştım. Babamın çoğu resmini anlık bir ilhamla yaptığını söylüyorum, aklına gelen ilk şeyi resmettiğini, ya da elini aklından bağımsız bırakarak ne yaptığını önceden bilmeden bir şeyler çizdiğini... Bu elini aklından bağımsız bırakma olayı şuna çok benziyor: piskolok hastasına kağıt kalem verip gözleri kapalı halde birşeyler yazmasını ister, ama bunu yapmadan önce akılını boşaltması gerekir, bu sayede bilinç altını ortaya çıkarmayı amaçlar. Hasta yazmayı bırakıp gözlerini açtığında yazılanları ilk defa görüyormuş gibi okumaya başlar, çünkü yazarken yazdığı şeylerin bilincinde değildir . Bu yazılar anlamsız cümlelerden ve tekrar eden kelimelerden oluşabilir, ama bunların altında çok derin anlamlar yatar. Bu anlamlarıda ancak piskolok ya da yazıyı yazan kişi anlayabilir. Ve babam da diğer sanatçılar gibi bunu bir piskoloğa gerek duymadan yapabilen birisi. Ressamlar çoğu zaman bilinç altlarını yaptıkları resme işlerler, ve bu resim bilinç altının resmi olduğu için sadece resmi yapan kişiye mesaj verir. Başka kişiler başka mesajlar, başka anlamalar görebilir tabi... Ve böyle bir resimde kriterler aramak doğrumu olur sence?? Bir akıl hastası hep gerçek dünyadan kopuk bilinç altlarında, yani kendi hayal düyasında yaşadığı için içinden geldiği gibi yaptığı her resim onun derin anlamlar taşıyan bilinç altını ortaya koyucaktır. Hele birde resme yeteneği varsa ... Yani bir akıl hastası her daim hayal dünyasında yaşar, onu hayal dünyasını gösterebileceği bir uğraşa zorlarsanız elinize en büyük sanatçıları bile kıskandırıcak eserler ortaya çıkar. Her akıl hastasını aynı kefeye koyamazsın. Hepsi de çiçek böcek çizen, şuursuz, hayvandan farksız ucubeler değil. Aralarında çok farklar var, çünkü beyin hala tam olarak çözülememiş çok karmaşık bir organ. Beynin neresinin hastalıklı olduğu tam olarak bilinemez. Ama bütün akıl hastalarını aynı hastaneye yatırmaları hepsinin aynı olduğunu göstermez BEYİNDE HASTALIKLARIN SANATA ETKİSİEvet bir sanatçının "sanatçı" olabilmesi için yaşadığı toplumla etkileşim halinde olması önemlidir. Ama bu etkileşim halinde olduğu şey illaki toplum olması gerekmeyebilir. Bir delinin hayal dünyasıda bir etkileşime neden olur. Yada yaşadığı hastane de bir toplumdur.. Zaten insan her daim bir şey yada durum ile etkileşim halindedir. Etkileşim olmasaydı resim yapmak da olamazdı. Bu etkileşim halinde olduğu şeyin var olup olmaması önemli değildir, önemli olan etkileşimin olmasıdır. Ve son olarak bir sanatçının "sanatçı" olabilmesi için sanat eğitimi alması gerektiğine katılmıyorum. Çünkü herhangi bir eğitim almamış sanatçılar tanıyorum.. Sanat eğitimi almak nasıl sanat yapacağını öğretemez, öğretmemeli zaten! Nasıl yapacağını yani tarzını insan kendisi bulur. Sanat eğitimi ancak tarihteki önemli sanatçıların hayatlarını, yaptığı eserler hakkında blgileri, ve sanatı yaparkenki teknik bilgileri öğretebilir. Ama tüm bu bilgileri öğrendikten sonra kendi sanatını yapmak istediğinde ne kadar uğraşsanda eski sanat bilgilerinin kendi sanatını etkilememesini başaramazsın. Buda Tamamuyla sana ağit bir eser yapabilmeni engeller. Yani özgünlüğü azaltır... Hatırlarsan Sanatı felsefeye benzetmiştim. İsmini unuttuğum bi filozof yeni ve eşi benzeri olmayan bir düşünce akımı oluşturmak için kendini en başından bütün dış etmenlerden, diğer bütün akımlardan soyutlamış. Yani Diğer filozofların güşüncelerini bilmeden yeni ve özgün bir düşünce sistemi oluşturmuş. Yaşadığı bölgedende hayatı boyuncada ayrılmamış. Bir sanatçıda kendini bütün dış etmenlerden (yani sanat eğitimi gibi) en başta soyutlayabilirse, o da sözünü ettiğim filozof gibi eşi benzeri olmayan eser yapabilir (Felsefe bir düşünce sanatıdır ) Sanırım sen eseri yapanı eserden daha önemli olduğunu düşünüyorsun. Ama ben tam tersini düşünüyorum Babamı ve resimlerini bilmesen ve babamın yaptığı bir resimi bir delinin yaptığını söyleseler sen esere değilde onu yapana önem verdiğin için, yani resmi yapan kişinin toplumla etkileşim halinde olmayışından, sanat eğitimi almayışından, kısaca deli olmasından ötürü babamın resmine sanat diyemicektin.. Böyle yapmak mantıklımı sence??? Eğer bir şeyin sanat olup olmaması onu yapan kişinin eğitimine, hayata bakışına bağlıysa, o yapılan şeyin bir değeri kalmıyor demektir Mikroskopla görünen heykelleri yapan adam konusunda sana katılıyorum. Adam zaten var olan şeylerin küçük birer kopyasını yapmış. Bir özgünlük yok, burdaki tek özgünlük yaptığı heykellerin boyutu olabilir.. Ama yaptığı işlere orjinalinde olmayan bir yorum katsaydı ozaman sanat olabilirdi. çünkü var olana kendi anlamını katıp tekrar var etmek bir sanattır. | |
| | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Perş. Şub. 08, 2007 8:18 pm | |
| "Sanırım sen eseri yapanı eserden daha önemli olduğunu düşünüyorsun. Ama ben tam tersini düşünüyorum Babamı ve resimlerini bilmesen ve babamın yaptığı bir resimi bir delinin yaptığını söyleseler sen esere değilde onu yapana önem verdiğin için, yani resmi yapan kişinin toplumla etkileşim halinde olmayışından, sanat eğitimi almayışından, kısaca deli olmasından ötürü babamın resmine sanat diyemicektin.. Böyle yapmak mantıklımı sence??? Eğer bir şeyin sanat olup olmaması onu yapan kişinin eğitimine, hayata bakışına bağlıysa, o yapılan şeyin bir değeri kalmıyor demektir " Paragrafında yazanlar dışında seninle aynı fikirdeyim, bu paragraftan önce yazdıklarına benzer şeyleri anlatmaya çalışmıştım zaten. Sanat felsefeye benzer, sanat eseri yaratmak için sadece elbecerisi yetmez, düşünsel bir tarafının , özgünlüğünün olması gerekir vs.... hem fikiriz bu konularda. Ama yukardaki paragrafta yazanlara katılmıyorum.
Çünkü bir önceki yazımda "Mikroskopla görünen heykeller yapan kişiye gelince, Öğrenme güçlüğü çeken biri ya da akıl hastası olmasıyla ilgilenmiyorum. Yani o heykelleri sanat eğitimi almış ya da almamış bir yetişkin de yapsa yine "sanat eseri değil" derdim. Şekle bakarak söylemiyorum bunu. Mikroskopla görünmesi, ya da figürlerden de bahsetmiyorum. Sadece el becerisiyle bu iş olmaz diyorum kısacası. Beuys bir galeriye keçeleri koyunca, ya da Duchamp pisuvar ı koyunca neden sanat oluyor da, bir başkası mikroskopla görünen heykelcikler (ya da başka birşey) yapınca sanat olmuyor! İşte asıl mesele bu. Aradaki fark çok ince ama önemli! Yine diyorum ki "düşünsel süreç ve mesajı" göz ardı edersek anlamakta zorlanırız." demiştim. Yani deli-akıllı, sanat eğitimi almış-almamış, kullanılan malzeme/boyut vs..gibi dışsal özelliklerle, işin etiket kısmıyla ilgilenmiyorum. Sanat eğitimini ya da malzemeyi vs.yi zorunlu bir koşul olarak görsem Beuys'u örnek vermezdim...
Eseri yapanın eserden daha önemli olduğunu düşünüyorum ama senin anladığın anlamda değil. Sanatçı olmasa sanat eseri diye birşey de olmayacağı için önemli. Gördüğümüz eserin binlercesini ve farklılarını yapma gücüne sahip olduğu için , bir nevi can veren olduğu için önemsiyorum insanı... Yoksa o kişinin statüsüne göre, kim olduğuna göre eser önemli veya önemsiz olmuyor benim gözümde. Tarihe baktığımızda önemli bir çok sanatçıda ruhsal ya da akli bozukluklar- aykırılıklar olduğunu görüyoruz. Ama bu demek değilki her akıl ya da ruh hastası sanatçıdır ya da yaptıkları sanat eseridir. Nasıl ki sağlıklı her insan sanatçı olamıyorsa her deli de sanatçı olamıyor , olay bu kadar basit .
Bu uzun tartışma"İşte gerçekten çok emek harcanmış sanat eserleri " sözün üzerine "taktir edilmesi gereken çalışmalar ancak "sanat esiri" olarak değerlendirile bileceğini sanmıyorum" cevabını vermemle başlamıştı."Mikroskopla görünen heykelleri yapan adam konusunda sana katılıyorum.Adam zaten var olan şeylerin küçük birer kopyasını yapmış. Bir özgünlük yok, burdaki tek özgünlük yaptığı heykellerin boyutu olabilir.. Ama yaptığı işlere orjinalinde olmayan bir yorum katsaydı ozaman sanat olabilirdi. çünkü var olana kendi anlamını katıp tekrar var etmek bir sanattır." sözünle aslında aynı şeyleri söylediğimiz netleşti. Başından beri bu paragrafta yazdığın şeyleri anlatmaya çalışıyordum, işte senin de belirttiğin sebeplerden dolayı "sanat" olarak görmüyorum. Zor oldu ama sonunda birbirimizi anladığımıza sevindim... | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Cuma Şub. 09, 2007 12:59 pm | |
| | |
| | | crybaby Moderator
Mesaj Sayısı : 91 Yaş : 39 Kayıt tarihi : 04/01/07
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Cuma Şub. 09, 2007 4:44 pm | |
| Valla iyiki yapmışsınız bu tartışmayı. Ben şahsen okurken bu tatlı kapışmayı çok şey öğrendim. Sanat nedir ne değildir ince ayrıntılar var burda...Teşekkürler Astralcat ve vasko | |
| | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| | | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| | | | mesutdikel gri
Mesaj Sayısı : 1 Yaş : 58 Kayıt tarihi : 02/04/07
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Perş. Nis. 05, 2007 5:11 pm | |
| bir sanat delisi ressam, minyatürcü, ebrucu, airbrush ustası ve dahi mini resim yapan bir deli olarak en son 2 mm birebir kişi büstleri yapmıştım hemde fildişinden.. ama ben akıllı olduğumu anladım daha ne deliler varmış. sanat kısmı tartışılır ben kendimi aşmak için yapıyor ve zevk alıyorum... vebunu sergilerimde büyüteçle /mikroskopla değil) paylaşıyor ve keyif alıyorum bir çok sanatçı dostum bu konuda kesin bir fikre varamadılar. sanat mı zanaatmı ben kendimce birşey diyemiyorum ama yapıyorum... 3 4 mm lik detaylı portre ve manzara resimlerimde var sanatlığı tartışılır kesin bişi diyemiyorum.. ha bu arada gerçek tarzlarım 1 metrenin altında değil bunlar çerezlik çalışmalar bir ara yayınlar sizlerle paylaşırım... sanatınız ve sohbetiniz bol olsun.. saygı ile.. | |
| | | destinaburcu Moderator
Mesaj Sayısı : 192 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 13/01/07
| | | | astralcat Moderator
Mesaj Sayısı : 312 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 20/12/06
| | | | taziko göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 455 Kayıt tarihi : 22/12/06
| Konu: Geri: Mikroskopla görülebilen heykeller Çarş. Ekim 10, 2007 7:02 am | |
| limana uğayan kullanıcıların okuması gereken bir tartışma olmuş, kutlarım. iyiki varsınız gençleerrr. harikasınız. | |
| | | vasko Moderator
Mesaj Sayısı : 919 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 29/12/06
| | | | | Mikroskopla görülebilen heykeller | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |