LiMaN Administrator
Mesaj Sayısı : 1977 Kayıt tarihi : 10/12/06
| Konu: VATANDAŞDAN MEDYA PATRONUNA MEKTUP Perş. Mayıs 03, 2007 4:53 pm | |
| Sayın Yalçın BAYER 68 yaşında ve 1948 yılından bu yana aynı gazeteyi, Hürriyet’i okuyan, ****** milliyetçisi, eğitimli bir Türk okuruyum. Bazı yazarların ve onların düşünceleri, Türk halkına yaptıkları telkinler, ABD, İsrail, AB ve Hükümet yandaşı tavırları, bu yönde halk üzerindeki etkileri yüzünden (örneğin, Ertuğrul ÖZKÖK, Ahmet HAKAN, Cüneyt ÜLSEVER gibi) artık bu tiryakilikten kurtulmaya karar verdim. Hele ki Tandoğan Mitingi gibi, 2007 Yılına damgasını vuran tertemiz, saygın ve yurtsever halk eylemine dil uzatılması sabrımı taşıran, bir taraflı davranış oldu. 40 yıldır tiryakisi olduğum sigarayı da zararlarını görünce, yedi yıl önce böyle bırakmıştım. Hürriyet’i de; artık ruh sağlığıma zarar verdiğinden bırakıyorum. Bundan böyle Pazar günleri, 1.170.000 değil 1.169.999 luk bir satış yapabilecekler. Bir müşterileri (tabii evimdeki diğer kişiler de) eksilmiş olacak. Ne yazık ki, Aydın DOĞAN hafta içi 35, Hafta sonları 50 Yeni Kuruş eksik kazanacak. Umarım iflasına neden olmayız. Türkçemize verilen zararlar, halkımızı İngilizce sözcükleri kullanmaya özendirmek, kendisi kullanmak, bir Türk gazetesine yakışır mı? (LOOK adlı ekinizi anımsamanız bile yeterli olur) Ülke elden gidiyorken, din devletine dönüşüyorken, bütün kaleleri birer birer şeriatçıların, imamların eline geçiyorken, halâ bir takım çevrelere şirin görünme, koşulsuz destekleme eylemleri bir ülkenin en büyük gazetesine yaraşır mı? Türkiye Türklerindir diye başlık atıp, aksi uygulanır mı? Yanıtlarını size bırakıyorum. Aydın DOĞAN’ın velinimeti farklı bir kaynak olabilir. Ama ilkeli yazarların, velinimetleri patronları da olsa (aslında halktır) Ülkeleri ve Halklarından yana tavır almaları gerekir diye düşünüyorum. Ertuğrul ÖZKÖK ve Cüneyt ÜLSEVER’in ABD vatandaşlıkları (çift pasaport) var mı? bilmiyorum. Ahmet HAKAN’ın İmamhatipli olduğunu bilsem de bir tarikati var mı? Varsa hangi tarikatin üyesidir bilmiyorum. O’nun, Bülent ARINÇ’ın Müslüman Cumhurbaşkanı anlayışına desteğini, (Sanki Sayın Ahmet Necdet SEZER Müslüman değilmiş gibi) din devleti oluşturma emeli taşıdığı düşünülen bu Hükümeti, her ne pahasına olursa olsun, desteklemesini anlamak olası. Ama neden, Vakit, Zaman, Yeni Şafak Nokta v.s. gibi meşrebine uygun gazete ve dergilerde çalışmıyor anlayabilmiş değilim. Benim gazetemde bu insanların işi nedir? Okurları çay ve simitle karınlarını doyurmaya çalışırken, eski solculuğundan söz ede ede, öğle yemeğini Paris’te bilmem nerede, Domperignon, Cabarnet şarabı içerek, yediği istiridyeyi anlatanlara, kendisini aristokrat veya kral soyundan sananlara daha fazla tahammül etmek oldukça zor. Bazı insanları uzmanların, kişilik, ruh ve beyin yapıları yönünden derinliğine incelemesinin, Tıp eğitimi için çok yararlı olabileceği kanısındayım. Böylelerinin Türk olmamaları olası mıdır? Gerçekten bazı endişeler duyulması, bana çok doğru görünmekte. Bir milyondan fazla insanın katıldığı Cumhuriyet Mitingini aşağılamaya çalışmak, amacını saptırmak, kendisini toplumun çok üstünde görerek ahkâm kesmek büyük yazarların şiarı değildir. Örneğin Yalçın DOĞAN’ın Oktay EKŞİ’nin ve rahmetli Abdi İPEKÇİ’nin, böyle bir yazılarına hiç rastlamadım. Daima efendi, daima mütevazı oldular. Onlara ve size müteşekkirim. Hürriyeti sırtında taşıyan, Bekir COŞKUN, Emin ÇÖLAŞAN, Oktay EKŞİ, Yalçın BAYER, Doğan HIZLAN, Şükrü KIZILOT, Yalçın DOĞAN gibi değerli yazarlardan ayrılmak zor olacak ama, ne yapalım ki, her şeyin bir sonu vardır. Bağrımıza taş basma pahasına, hoşça kalın diyeceğiz. Tıpkı sigara gibi, sizlerin tiryakiliğini de bırakıyorum. Türk basını Hürriyet’ten, medyası da Aydın DOĞAN grubundan ibaret değil ya. Herkes daima yeni tiryakilikler edinebilir. Daha küçük tirajlı bir gazete okuyabilir, Kanal TÜRK’ü izleriz. Ama, ruh sağlığımızı koruruz. Buna mecburuz. ****** çizgisinden sapan, Gençliğe Hitabeyi, Bursa Nutkunu yayınlamayan, BOP için, Ilımlı İslam için çabalayan, Vatan topraklarımızı, ortak endüstriyel, ve finansal kuruluşlarımızı yabancılara peşkeş çekenlere övgüler yazılmasına izin veren yayın kuruluşları, daima terk edilmeye mahkûm olacaklar diye düşünmekteyim. Tandoğan Alanı’ndaki Cumhuriyete Sahip Çıkma Mitingi’ne, olanaklarını zorlayarak katılan bir milyonu aşkın Türk Evladı var oldukça, bunun böyle olacağına inanmak yanlış olmayacaktır. Çünkü onlar inanılmaz bir sağduyu ile hareket ettiler. Bu sağduyuyu Hürriyet ve benzeri gazetelerle yayın kuruluşları maalesef gösteremediler. Sayın Yalçın BAYER, Sizi özleyeceğim. Bir sevgi insanının, bir diğer sevgi insanından ayrılması zor ama, elveda demek zorundayım. Bildiğiniz gibi, elveda, Allahaısmarladık değildir. Allahaısmarladık, tekrar buluşmak üzere ayrılmaktır. Elveda, ebedi ayrılığı anlatır. Üzgünüm ama böyle söylemek zorundayım. Şayet ****** çizgisinde bir başka gazeteye (varsa) geçerseniz tabii ki, sizin yazılarınızı okumaya döneriz. Bu yazıyı Hürriyet’te yazılarını okumaktan zevk aldığım yazarların hepsine göndereceğim. Ayrıca internette üyesi olduğum iletişim öbeklerine de göndereceğim. Benim görüş ve düşüncelerime katılanlar, mutlaka sizlere benzer yazılar yazacaktır. Lütfen Aydın DOĞAN’a iletin. Sevgiyle kalınız.Sevgi ve saygılarımla, Metin İMİR metinimir@yahoo.com 30/4/2007 | |
|
gezgin göşkuşağı (onursal üye)
Mesaj Sayısı : 297 Yaş : 45 Kayıt tarihi : 01/05/07
| Konu: Geri: VATANDAŞDAN MEDYA PATRONUNA MEKTUP Perş. Mayıs 03, 2007 6:40 pm | |
| Ertuğrul ÖZKÖK ve Cüneyt ÜLSEVER’in ABD vatandaşlıkları (çift pasaport) var mı? bilmiyorum. Ahmet HAKAN’ın İmamhatipli olduğunu bilsem de bir tarikati var mı? Varsa hangi tarikatin üyesidir bilmiyorum. O’nun, Bülent ARINÇ’ın Müslüman Cumhurbaşkanı anlayışına desteğini, (Sanki Sayın Ahmet Necdet SEZER Müslüman değilmiş gibi) din devleti oluşturma emeli taşıdığı düşünülen bu Hükümeti, her ne pahasına olursa olsun, desteklemesini anlamak olası. Ama neden, Vakit, Zaman, Yeni Şafak Nokta v.s. gibi meşrebine uygun gazete ve dergilerde çalışmıyor anlayabilmiş değilim. Benim gazetemde bu insanların işi nedir? Okurları çay ve simitle karınlarını doyurmaya çalışırken, eski solculuğundan söz ede ede, öğle yemeğini Paris’te bilmem nerede, Domperignon, Cabarnet şarabı içerek, yediği istiridyeyi anlatanlara, kendisini aristokrat veya kral soyundan sananlara daha fazla tahammül etmek oldukça zor. Bazı insanları uzmanların, kişilik, ruh ve beyin yapıları yönünden derinliğine incelemesinin, Tıp eğitimi için çok yararlı olabileceği kanısındayım. Böylelerinin Türk olmamaları olası mıdır? Gerçekten bazı endişeler duyulması, bana çok doğru görünmekte. Bu parağrafa bittim | |
|