OP-ART( Optik Sanat)
Optik
sanat II. Dünya savaşından sonrasında geçerli olan geç resimsel anlayışa tepki
olarak Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Akım ilk hareketini 1950’li yılların
başlangıcında oluşturmuştur. Yeni dadaist canlandırma, soyut geometrik sanatta
olduğu gibi bir canlandırma yapmak istemişlerdir.
1965’te
Newyork MOMA’DA çağdaş soyut hareketi’nin bir örneğini tanımak üzere “the
responsive eye”adını taşıyan bir sergi düzenlemişlerdir.Time dergisinde
yayınlanan bir makalenin de bu adı açıklaması ile tanınması sağlamıştır.
Hareket,
yanılsama ,ışık ve optik mekan bu akıma yeni değerler olarak sunulmuştur
Görsel
etkini her bireyin gözünün algılama mekanizması yolu ile aynı biçimde oluşma ve
yapının kavranması için seyircinin belli bir kültürel gereksiniminin olması
optik sanatın temel görüşleridir.
Op-sanatın
gelişimide ; Denis Réné, Vasarely, Agam, Soto, Bury gibi sanatçıların
araştırmaları ile gerçeklik kazandığı görülmektedir.
Optik
sanat öncelikle gözde oluşanla ilgilenmekte ve görsel mekanizmayı harekete
geçirmeyi, uyarmayı amaçlamaktadır.
Bu akım kavramının bütün
olayları ile ilgilenir ve amacına varmak için bazı renk ve çizgilerin yan yana
konularak elde edilebilecek optik etkiler için bilimsel yöntemlere
başvurmuştur.
Op
sanatçıların büyük bölümü doğrudan ya da dolaylı biçimde soyut geometrik sanattan Bauhausun bazı araştırma
yöntemlerinden, konstrüktivizmden ve de stijil’den yararlanmıştır.
Op
sanat etkili anlatımı en az şekilde , sınır çoğu kez yalın temel sistemler
üzerinde çalışır.
Op
sanatçı- pop sanatçıalr ve minimalistler gibi yeni malzeme ve tekniklerden
yararlanır.
Kişisellikten
vazgeçiş ve eskize bağlılık optik sanat yapıtlarının sanatçı dışında başka
birisi tarafından gerçekleşmesine olanak sağlar.
Bu
şekilde yapıtın tek ve özgün olan özelliğini ortadan kaldırmıştır.
O ptik sanat yapıtlarında seyircinin katılımı büyük önem taşımaktadır.
Psikolojik olarakda etkiler.
Lusio
Fontana ve Victor Vasarely akımın önemli öncü sanatçılarıdır.
Lucio
fontana (1899–1968) Akımın dışında kalmasına rağmen 1950’lerden itibaren “hareket,
renk, zaman ve mekân yeni sanatın kavramlarıdır” diye ışık üzerine deneyler
yapmıştır.
Kısa
sürede genç sanatçılar Fontana’nın düşüncelerinin önemini anlamışlar ve onun mekân
ve ışık ilişkilerini optik çalışmalarla gerçekleştirmişlerdir.
Victor
vasarely 1950’li yılların başında op etkili soyut yapıtlar gerçekleştirmiştir.
Vasarely”dekoratif
olmaktan korkmayarak herkese açık bir sanat görüşünü savunmuştur.
1960’larda
pariste yaşayan ve optik sanatta ilgilenen sanatçılar arasında Latin Amerikalı sanatçıların
buluşları dikkat çekmektedir.
Optik
sanat Avrupa kültürü geleneğe uzak ve birikimden yoksun ülkelerde kolaylıkla
benimsenmiş bir akımdır.
Latin
Amerikalı sanatçılardan Jesus Raphael Soto(1923) Maracaibo GS okulunda 3 yıl hocalık yaptıktan
sonra 1950’de Paris yerleşmiştir.
Biçimi
reddeden sanatçı “ben plastik sözcüğünü bile atıyorum. Plastik biçimi
çağrıştırıyor ben biçime karşıyım demiştir.
Carlos
Crus- Deiz(1923) çalışmalarını renk üzerine yoğlaştıran sanatçıdır. Önceleri
rengin fiziksel kalitesiyle ilginmiş sonrada biçimin renge bağlı optik
karakteri üzerinde durmuştur.
1962’den
sonra sanatçı renk gamını artırmış ve tuval üzerine, seyircinin hareketine göre
beliren daireler ve kareler çizmiştir.
Seyircinin
katılımına önem Verne bir sanatçıda yagcov Agam Ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
Seyircinin
katılımını gerektiren çalışmalarında seyircinin yer değiştirmesine göre
cromantik düzenlerde değişen tasarımlar gerçekleşmiştir.
1950–60
yıllarında op-art merkezi Paris olmasına karşın avrupanın çeşitli kentlerinde
bu akımı benimseyen gruplar olmuştur. Örn; Heinz mark, otto piene ve günther
vecher gelişme göstermiştir.
1968
Venedik bienalinde ödül alan Bridget Riley optik sanatın İngiltere gelişmesinde
büyük katkıda bulunmuştur.
Seurat’nın
noktalama tekniğinden hareket ederek görsel olarak ısı ve enerji gibi bazı
duyumları anlamayı deneyerek optik alanda çalışmalar yapmıştır.
Riley
yalın biçimlerin kimliklerini yitirmeksizin burkulmalarıyla ilgili araştırmalar
yapılmıştır. Daha sonra çizgi ağları üzerine temellenmiş optik tablolarda
gerçekleşmiştir.
Optik
sanatta renklerin optik karışımların elde edilmesi için eş zamanlı ya da ararda
gelen kontrastlardan rengin git gide açılmasından yada koyultulmasın dan
yararlanır.
Optik
sanat güncel görüntülerin biçimsel ve mekansal değişimine olanak sağlamıştır.